"مدة" - Traduction Arabe en Turc

• süredir
• zaman
• zamandır
• biraz
• daha
• boyunca
• süresi
• Çok
• fazla
• sürecek
• bir süre
• yıl
• sürer
• zamandan
• önce

Benimle yatmanın nasıl olduğunu uzun bir süredir merak ediyormuşsun gibi konuştun.
تقول هذا كأنك تتسائل من مدة إذن تعتقدين أننى أستمتع بالنوم معكٍ

Bir süredir kimseyle ilişkim olmamıştı ve bu benim için iyiydi.
لم اتورط مع اي شخص منذ مدة وكان جيدا بالنسبة لي

Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu.
ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله.

Önümüzde dört saatlik yol var. Bilgi vermek için yeterli bir zaman.
لدينا أربع ساعات من القيادة مدة كافية ليتعرف كل منا على الآخر

dedi. 15 saat daha vardı, bu birçok yüzücü için uzun bir zamandır.
كان قد تبقى 15 ساعة، مدة ستبدو وكأنها وقت طويل بالنسبة لمعظم السباحين.

Yukarı Doğu Tarafı'nda biraz daha takıldığında bunu sürekli göreceksin.
ابقى بجوار الجانب الشرقي مدة أطول وسترى ذلك طوال الوقت

Bu beş yıl boyunca her gün böyle devam etti.
إستمر هذا مدة خمس سنوات, كل يوم طوال خمس سنوات

Bu baban ve benim uzun süredir savaştığımız her şeyin sonu olur.
ستكون نهاية كل شيئ قاتلنا من أجله أبوك وأنا منذ مدة طويلة.

Oldukça uzun bir süredir herhangi bir şekilde iletişim kuramıyoruz.
ونحن لم نكن متصلين مطلقاً على أيّ مستوى منذ مدة

Babası bir süredir yoktu, ve bu durum onun için zor oldu.
والدها غادر منذ مدة و لقد كان الأمر صعبا عليها و اعتقد

Bu garip, ama uzun süredir kendimi kimseye bu kadar yakın hissetmemiştim
الأمر غريب، لكن لم أشعر بهذا القرب من شخصٍ ما مند مدة.

Burada benim kadar uzun zaman geçiren biri için Çok doğal.
هذا ما يحدث عندما تكون قد أمضيت مدة طويلة هنا بقدري

Emirlerim onu Brezilya'ya kadar izlemek. Bunu uzun zaman önce aştım.
أوامرى كانت أن أتبعة حتى البرازيل و قد تجاوزتها منذ مدة

Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi.
أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة

Joe, seni uzun zamandır tanıyorum. Özel hayatın seni ilgilendirir.
جو ، أعرفك منذ مدة طويلة عملك هو حياتك الخاصة

Bir haftalığına bu dağlardan ayrılıyorum, biraz huzur ve sessizlik istiyorum.
انا ذاهب للجبال مدة اسبوع لوحدي , لبعض الهدوؤ و السلام

Size söyledim, beni daha Çok dinlerseniz daha uzun yaşarsınız.
كنت دائماً أقول لك إستمع إليّ أكثر تعيش مدة أطول

Bir de şu açıdan bakın. 20 yıl boyunca güzel bir apartmanda yaşadınız.
انظر للأمر من هذه الزاوية, لقد عشتم في شقة جميلة مدة عشرين عاماً.

Ve iğrenç filminin süresi kim bilir kaç yıl önce doldu!
والشريط قد انتهت مدة صلاحيته منذ سنوات لا أحد يعرف عددها

Ve 7 aylık tasarlanan ömrü için bu görevi Çok iyi yaptı.
وقد فعل ذلك بشكل جيد طوال مدة حياته المقرَّرة وهي سبعة أشهر.

MR: Peki hakkında konuştuğumuz, ... ...insan gençliğinin Çok fazla uzatılmasıyla, ... ... ya da ölümün engellenmesiyle ... ... insan ömrünün uzatılamamasıdır.
ام ار: لكن ما تتحدثين عنه هنا ليس اطالة عمر البشر لكنه منع الموت تماماً مثل اطالة مدة شباب البشر

Keller'le bu odayı boyamanız... ..daha uzun sürecek mi?
أخبرنى , هل سيستغرق الامر منك ومن كيلير مدة أطول لتنتهوا من الدهان بهذه الغرفة ؟

Ve bir süre önce teknolojinin neye benzeyeceğine dair bir videoyu gösterdiniz.
وقد نشرتم هذا الفيديو منذ مدة يوضّح ما ستبدو عليه تلك التقنية.

Ve otuz üç yıl cırlak, çatlak bir kadınla evliydim.
كنت متزوجا مدة 33 عاما كانت مليئة بالخداع والصياح الصاخب

Bu bir sorun. Mars'ı biliyorsunuz, Mars ile haberleşmek sorundur; çünkü ışığın oraya gitmesi uzun sürer.
انها مشكلة. تسمع عن المريخ، الاتصال بالمريخ مشكلة لأنه يستغرق الضوء مدة كافية ليصل هناك.

Beni bu kadar uzun zamandan sonra ilk kez göreceksin.
أنتم تقابلوني بعد مدة طويلة يجب أن تشتروا لي هدية