"مشترك" - Traduction Arabe en Turc

    • ortak bir
        
    • varım
        
    • işin
        
    • aynı
        
    • müşterek
        
    • ortak noktamız
        
    • ortak yönümüz
        
    • bir ortak
        
    • yaygın
        
    • noktası
        
    • birlikte
        
    • Var
        
    • üye
        
    • dahil
        
    • ortak yönü
        
    ortak bir gerçeklikte yaşadığımızı kabul edebilmemiz için üç şey yapmamız gerektiğini söylemiştim. TED قلتُ ذلك لأتقبل أننا نعيشُ حقًا في واقع مشترك. علينا القيام بثلاثة أمور.
    Senden kurtulmak için buna katılmam gerekiyorsa o zaman bende varım. Open Subtitles إذا كان هذا ما أحتاجه لأتخلص منك إذن نعم,اعتبرني مشترك
    İşin aslı, eğer evrime inanıyorsanız, hepimizin ortak bir atası Var, TED و إذا آمنتم بالتطور, سيكون لنا جميعاً جد مشترك,
    O salak sakar, onunla aynı bedeni paylaştığımızı anlamadı bile. Open Subtitles ذلك الأحمق المترهل لا يدرك حتى بأنني أستخدمه كوقت مشترك
    Çok fazla müşterek tarafımız Var seni tekrar görmek güzel. Open Subtitles يبدو أن هناك شىء مشترك بيننا من الرائع رؤيتك مجدداً
    Bu ortak noktamız ve evet gerçekten de daha temiz olabilir ama Ken merhametli bir adam ve işte bu yüzden onunla evleniyorum. Open Subtitles و ذلك شيء مشترك بيننا و نعم , هذه حقيقة, نظافته يمكن أن تكون أحسن من ذلك بكثير و لكنه تماما مليئ بالشفقة
    Bu bir kuşağın, nasıl başaracaklarını bilmeseler bile, karanlık ve korkutucu bir hasıma karşı ortak bir amaca doğru harekete geçmesini sağladı. TED لقد أنشأ ذلك جيلا واعيا يسعى إلى هدف مشترك في مواجهة عدو مظلم ومخيف، حتى لو لم يعلموا كيف يمكنهم تحقيق ذلك.
    Tüm bu türlerin ortak bir ataya sahip olmuş olması gerektiğini biliyoruz. TED وبذلك ندرك أن جميع هذه الكائنات لابد أن يكون لها سلف مشترك.
    Koreliler arasında ortak bir soruşturma yürütme çabaları sonuçsuz kaldı. Open Subtitles الجهود الرامية الى اجراء تحقيق مشترك بين الكوريتين قد فشلت
    Boyd varım. Open Subtitles أنا مشترك حينما كنت صغيراَ كان والدي يدعنا ينشاهد
    Konuşmamız devam ettiği sürece, ben varım demiştim. Open Subtitles لأي مدى قد تذهب محادثتنا، لقد قلت اننى مشترك.
    Birden fark ettim ki işin içindeki herkes, çözümün kendilerinin en az bildiği yerde olduğuna inanıyordu. TED وعندها اكتشفت أن الجميع مشترك بفكرة أن الإجابة تقع في ذلك المكان الذي يعرفون عنه القليل
    Demek IRA'da bu işin içinde, öyle mi? Open Subtitles هكذا الجمهور الايرلندي مشترك في هذا الأمر ؟
    Işık gezegenimiz etrafında kısa bir anda yolculuk eder, ...bu yüzden beynimiz aynı zamanı Paylaştığımıza dair bize oyun oynar. Open Subtitles الضوء يندفع بسرعة حول كوكبِنا في أجزاء صغير من الثانية، وبالتالي فإن ادمغتنا تحتال علينا للاتفاق على واحد مشترك الآن
    Eğer ben utanç içinde kalsam ve Chris utanç içinde kalsa aynı şeyi hissederiz. TED إذا أصابني العار وأصاب كريس، فسيكون الإحساس به مشترك.
    Kişisel yüzme havuzlarından kurtulup tam ortaya kocaman bir tane müşterek havuz koyacağız. Open Subtitles علينا أن نتخلص من المسبح الخاص ولنضع مسبح كبير مشترك في المنتصف
    Kara vedaları pek sevmiyor gibi, bu da başka bir ortak noktamız. Open Subtitles لدي احساس بان كارا ليست جيده في التوديع شيء آخر مشترك بيننا
    Çok fazla ortak yönümüz ve konuşacak çok şeyimiz Var. Open Subtitles عِنْدَنا الكثيرً مشترك بيننا والكثيراً للمُنَاقَشَة.
    Hiç bir ortak arkadaşı olmayan, tamamen farklı beş kişi. Open Subtitles خمسة أشخاص مختلفين من غير المعقول وجود صديق مشترك بينهم
    yaygın bir iletişim şeklidir. Open Subtitles هذا نمط مشترك للإتصال الحد الأدنى للإتصال
    Siz, ben, güneş, yıldızlar, gördüğümüz herşeyin ortak bir noktası Var. Open Subtitles أنت وأنا والشمس والنجوم وكل شيء نراه لديه شيء واحد مشترك
    Michael Westen ile birlikte açtıkları, esrarengiz bir banka hesabı yüzünden. Open Subtitles عن مال غامض في حساب مشترك هي فتحته مع مايكل ويستين
    Yarım milyon abonemiz Var ve sizin Endonezya'da neler yaptığınızı bilmek istiyorlar Open Subtitles لقد وصلنا إلى نصف مليون مشترك وكلهم سيحبون معرفة ماتفعله في اندونيسيا
    Benim bütün zamanımı annemle geçirmem ve onun okuldaki her kulübe üye olması yüzünden ilk randevumuza bile çıkamadık. Open Subtitles بيني أنا اقضي كل وقتي مع والدتي وهو مشترك في كل نادي في المدرسة لم نقم حتى بموعدنا الأول
    Onları oradan alacak ekip temiz. Bu işe dahil olan herkes temiz. Open Subtitles إن الفريق المكلف نظيف كل من هو مشترك نظيف
    Cinayet ayinleri gerçektir ve hepsinin bir tek ortak yönü vardır: Open Subtitles قتلة الطوائف موجودين، و جميعهم لديهم شىء مشترك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus