Ona şunu söylemek istedim ki size de bunu söylemek istiyorum, hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına izin vermekten vaz geçmeliyiz. | TED | وارغب بأن اقول لها .. وأرغب بأن اقول لكم علينا أن لا نسمح للأمراض .. بأن تقوضنا عن تحقيق أحلامنا |
bizi korkutmasına izin vermemeliyiz. Yoksa onun istediğini yapmış oluruz. | Open Subtitles | يجب ألا نسمح له بإخافتنا حتى لا نحقق ما يريده |
Saldırılarının başarılı olmasına izin verip önderlerini ön saflara çekeceğiz. | Open Subtitles | سنجتذب قائدهم إلى المقدمة بأن نسمح لهجومهم أن ينجح. |
Buna rağmen yaşanan talihsiz olayların bizi geri götürmesine müsaade etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح مع ذلك لمصيبة كتلك أن تدفع بنا للخلف |
Burası saygıdeğer bir işletmedir. Burada kötü işlere izin vermeyiz. | Open Subtitles | تلك مؤسسه محترمه ونحن لن نسمح بأى اعمال هزليه هنا |
Sen bizim ürünümüzsün ve kendi ürünlerimizin bize karşı çıkmalarına izin vermezdik. | Open Subtitles | أنت مُنتجنا, ونحن لا نسمح بمنتجاتنا أن تتحول ضدنا أليس كذلك ؟ |
Elbette, siyasi olarak şüpheli birinin... beyin ameliyatı yapmasına... izin veremeyiz. | Open Subtitles | ولن نسمح بالطبع لرجل مشبوه سياسيا أن يجري عمليات على المخ |
Üzgünüm bayım, serserilerin bu gece spor salonunda uyumasına izin vermiyoruz. Ama ıvır zıvır şeyleri arka kapıya koyacağız. | Open Subtitles | آسف سيدي ، لن نسمح للمتشردين بالنوم في غرفة الرياضة الليلة لكن سنضع بعض الوجبات المنزلية في الباب الخلفي |
ve asla ve asla,zamanı harcamamıza izin verip... günaha girmeyiz | Open Subtitles | ولن نسمح لانفسنا بذلك لانه سوف نخسر اذا اضعنا الوقت |
Doğru anladıysam, beyefendi; yalan söylemek, yalan söylenmesine izin vermekten daha iyidir. | Open Subtitles | فهمتك يا سيدي من الأفضل أن تكذب على أن نسمح بإنتشار الأكاذيب |
Irina Derevko'nun Arvin Sloane'la bağlantı kurmasına izin mi verelim? | Open Subtitles | تقترح ذلك نسمح لإرينا دريفكو للقيام بالإتصال مع آرفين سلون؟ |
Kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له |
Veri akışının içinde paket sınırlamalarını yeniden senkronize ettirmesine izin verdirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نسمح بإعادة التزامن في حدود الحزمة ضمن مسار البيانات |
Emri verirsen, geri çekilip pılınızı pırtınızı toplamanıza izin vereceğiz. | Open Subtitles | لو فعلت هذا فسوف نسمح لك بأخذ أمتعتك وأنت راحل |
Besinlerin dokulara girmesine izin vermek için toksiklerden kurtulmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نُخرج السموم حتى نسمح للمغذّيات بالوصول إلى اﻷنسجة. |
Burada kalıp revirde çalışabilirsin çünkü insanların etrafta boş boş dolanmasına izin vermeyiz. | Open Subtitles | حسنا،يمكنك البقاء و العمل في المشفى لأننا لا نسمح للناس بالتسكع و كفى |
Tek başlarına bir yolculuğa çıkmalarına izin vermemizi öneriyorsunuz yani. | Open Subtitles | أنت توصى بأن نسمح لهم بالخروج فى رحلة موجهة ذاتياً |
Bunu kimsenin elimizden almasına müsaade etmemeliyiz. | TED | يجب أن لا نسمح لأحد أن يأخذنا بعيدًا عن هذا.. |
Başarısız olma ihtimali oldukça yüksek, ama biz gerçekleştirmeye çalışmazsak hiçbir şekilde gerçekleşmeyecek. | TED | ان فرص الفشل كبيرة جداً ولكنها لن تحصل ان لم نسمح لها بالحصول |
Derecelendirme kuruluşlarının işlerinde şeffaflığa dikkat etmemelerine göz yumuyoruz. Ancak bu durumu değiştirmeliyiz. | TED | نحن نسمح لوكالات التصنيف أن تكون غير شفافة في عملها، و نحن بحاجة إلى تغيير هذا. |
Bayım, burada hız yapmak yasak | Open Subtitles | سيدي ، نحن لا نسمح بمثل هذا التجاوز للسرعة هنا |
Yani diyorum ki, insanların zarar görebilecekleri pek çok şeyi yapmalarına müsade ediyoruz. | Open Subtitles | ما أعنيه، أننا نسمح للناس أن يفعلوا الكثير من الأشياء التي من الممكن أن تؤذيهم |
Eğer bana soracak olursan, bırakalım da o çocukla evlensin. | Open Subtitles | اذا سألتني، يجب أن نسمح لها بالزواج من هذا الرجل |
Bu hain saldırıyı cezasız bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمككنا ان نسمح ان يمر هذا الهجوم الغادر دون عقاب |
Başsavcılığın, mahkûmların mücadeleyi sürdürmesi sorununa onları yok etmekten başka bir çözüm bulamaması yüzünden savaşçılarımızın Batı Alman hapishanelerinde ...katledilmelerine engel olacağız." | Open Subtitles | ولن نسمح بأن يُقتل رفاقنا سنثبت للسلطات ذلك عندما يكمل السجناء النضال |
Kaçıp da bir şekilde Rahl tarafından tekrar yakalanmasını göze alamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أنّ نمضي و نسمح لهم بإستعادة رال مُجدداً. |