"هذا لأن" - Traduction Arabe en Turc

• Bunun sebebi
• bunun nedeni
• da ondan
• Çünkü bu
• Sırf
• - Çünkü
• Çünkü benim
• olduğu için
• içindir
• için öyle

Bilim gösteriyor ki Bunun sebebi doğuştan gelen bir adalet hissimizin olması.
هذا لأن العلم يبينُ أن لدى البشر شعورٌ طبيعي بالإنصاف.

Hayır, dinle, Bunun sebebi beraber çalışmamız mı...
لا انصتي هل هذا لأن هل هذا لاننا نعمل معا؟

Evet, ama bunun nedeni, görmeye gittiğim adam yalnız gittiğimi görmezse korkabilir.
نعم, لكن هذا لأن مَن سأذهب لرؤيته قد يخاف اذا لم أذهب وحدى

Prensesler uykularında göz kırpar da ondan.
هذا لأن الأميرات دائماً يرمِشن فى نومِهِنّ.

Çünkü bu salaklar, uygun bir adayın neye benzediğini bilmiyorlar.
هذا لأن هؤلاء الحمقى لا يعرفون المرشح المؤهل عندما يروه

Sırf çocuğun teki bana bir zerre ilgi gösterdi diye.
كل هذا لأن فتى ما أبدى قليلاً من الاهتمام بي

- Çünkü sen renk körüsün Brian.
هذا لأن لديك عمى الألوان ، بريان.

Şimdi sıradaki söyleyeceğin şey bu ilişkiyi yürütmek çok zor Çünkü benim işim senin işini bitiriyor değil mi!
دعيني أخمن الشيء التالي الذي ستقولينه انه من الصعب علينا انجاح هذا لأن متطلبات عملي أخرجت متجرك من السوق

Vücut ağırlığını taşıyabilen iki tane sağlam bacağı olduğu için.
هذا لأن لديه ساقان تعملان قادرتان على حمل جسده بالكامل

Bunun sebebi, tavan arasındakilerin beyinlerinin insan bilgisayarlar yani işlemci olarak kullanılması.
هذا لأن الأشخاص بالغرفة العلوية يتم إستخدام أدمغتهم كمعالجـات

İngilizce'yi aksanlı konuştuğumu fark etmişsinizdir. Tahmin ettiğiniz gibi, Bunun sebebi eskiden Londra'da yaşamış olmam.
ربما لاحظتوا أنني اتحدث الانجليزية بلكنة مختلفة هذا لأن كما توقعتم ، كنت أعيش في لندن

Bunun sebebi, doğumunun ezanı cenaze namazının bir parçasıdır.
هذا لأن الصلاة أثناء ولادتك هي نفسها تلك الصلاة اثناء موتك.

Bunun sebebi araştırdığımız kişinin genç ve sarışın bir bayan olmasıydı.
هذا لأن بحثنا كان مركزاَ على الشقراوات الشابات

Bak, Tom'la ilgili kabuslar Stephen'la ilgili de olabilir ama bunun nedeni her şeyin Stephen'la ilgili olması.
أنظر, الكابوس بشأن ،توم و ربما بشأن ستيفن،لكن هذا لأن كل شئ عن ،ستيفين

bunun nedeni hızlı şekilde atılmadıkça et bağırsakta tıkanacaktır.
هذا لأن اللحم سيقُلّ تعفنه في الأحشاء إذا مرّ فيها سريعاً.

Y kromozomu dedikodu geni taşımıyor da ondan.
هذا لأن كروسومات الذكور لا تحمل جينات الثرثرة

70'lerin sonundan beri Sears'ta fiyatlar aşağı yukarı aynı da ondan.
هذا لأن الأسعار كانت ثابتة دائماً في "سيرز" منذ أواخر السبعينات

Bakın, böyle davranmaktan vazgeçmeliyiz... Çünkü bu salondaki herkesin en azından gey kuzeni vardır.
عليكم التوقف عن هذا لأن الجميع في هذه القاعة على الأقل لديه ابن عم شاذ

Sırf Crassus, yanında iki şımarık, boya küpü tazeyle...
كل هذا لأن كراسوس قرر أن يقطع رحلته إلى كابوا

- Çünkü A Takımı tarihteki en iyi şov.
أجل، هذا لأن "زا ايه تيم" هو أفضل برنامج. في التاريخ ، أجل.

Böyle diyorum, Çünkü benim o tür meraklarım yok, sen de biliyorsun.
لكنني فقط أقول هذا.. لأن لدى الآخرين أذواق أخرى، وجميعنا نعلم هذا.

Venedik'in size ihtiyacı olduğu için söyledim.
يجب علي أن أقول هذا لأن البُنْدُقية تحتاجك

Ramon burada değilse ordu onu engellediği içindir.
إن لم يكن رامـون هنا هذا لأن الجيش منعه.

Time Dergisi'ndeki editörüm neyle ilgili bir haber yaptığımı öğrendiği ve makalenin içine ettiği için öyle oldu.
هذا لأن عندما محررى في مجلة التايم أكتشف ما كنت سأبلغه فى هذه المقالة فذبح المقالة