"هربت" - Traduction Arabe en Turc

• kaçtım
• kaçtın
• kaçmış
• kaçtığını
• kaçıp
• kaçan
• kaçtığı
• gitti
• kaçtığımı
• kaçıyor
• kaçarsan
• kaçtığım
• kaçmıştım
• terk
• kaçarsam

3 yıl önce kaçtım o zamandan beri de peşimdeler.
قبل ثلاثة سنوات , هربت وانا مُلاحقة منذ ذلك الوقت

Bak... ben sadece yarışıyordum, devriye arabalarını görünce korktuğum için kaçtım.
لنرى كنت فقط أتسابق هربت عند رؤية سيارات الشرطة لأنني خفت

Zaten zar zor buluşabiliyorken, dün gece benden neden kaçtın?
لماذا هربت منى أمس و كنا بالكاد قد التقينا ؟

Küçükken evinden kaçtın. Orada burada ufak tefek yolsuzluk işleri yaparsın.
هربت من بيتك في صغرك تقوم ببعض أعمال الفساد هنا وهناك

Özel hayatı hakkında bilgin var mı? Kiminle kaçmış olabilir?
هل لديّكَ أدنى فكرة عن الشخص الذي هربت برفقته ؟

Mutlu olduğunu, aşığıyla kaçtığını, yerleşince size haber vereceğini söylüyor.
يقولون هنا أنها سعيدة، لقد هربت ستتصل بكِ عندما تستقر

5 yıl boyunca kayıpmış, kaçıp da birisi onu yol kenarında bulana kadar.
هي كانت تتغيّب عنها لخمس سنوات حتى هربت وشخص ما وجدها بجانب الطريق.

Biz buranın kuzeyindeniz. Beni asker yapmak istediler ama kaçtım.
إننا من شمال هذه المنطقة أرادوا أن يجندوني، لكني هربت

Göçmen olarak başından daha kötü şeyler geçmiş erkek ve kız kardeşlerime ses olabilme umuduyla ABD'ye gelmek için Uganda'dan kaçtım.
لقد هربت من أوغندا إلى الولايات المتحدة على أمل الحفاظ على أصوات إخوتي وأخواتي الذين يخوضون متاعب كثيرة كمهاجرين.

Ama sonunda evlerinden kaçtım ve başkalarının haklarının korunmasına yardımcı olabilecek bir federal polis dedektifi oldum.
في النهاية، هربت من منزلهم وأصبحت محققةً في الشرطة الفيدرالية ولدي القدرة على حماية حقوق الآخرين.

Neyse, ben de oradan kaçtım ve küçük kulüplerde boks yaptım.
على كل ,هربت من هناك ولاكمت فى مسابقات صغيره

Annenin hastalığının sana geçmesine dayanamıyordum. Hemen kaçtım.
لم استطع تحمل إنكِ ورثتى مرض والدتك,لذا هربت.

Şirketi zor duruma soktun, hapisten kaçtın ve hepimizin senin öldüğünü düşünmemizi sağladın.
لكنك خاطرت بعملنا جميعاً و هربت من السجن, ثم تجعلنا نظن أنك متّ؟

Belki de kaçtın. Bir gün buradan gideceğini hep biliyordum.
‫ربما هربت من العلاقة، لطالما علمت ‫بأنك ستغادرين ذات يوم

Korkup kaçtın gittin, bir de herkese benim korktuğumu anlattın.
لقد هربت خائفا وأخبرت الجميع بأنني أنا الذي كنت خائفا

Sadece ailesini kaybetmiş, ormana kaçmış ve haydudun tekine dönüşmüş bir kızım.
أنا مجرّد فتاة خسرت والدَيها و هربت إلى الغابة و باتت متروكة

Adamın biriyle 18 ay önce bir psikiyatri merkezinden kaçmış.
هربت من المركز النفسي الشامل قبل 18 شهرا مع رجل

Diğerleriyle kaçtığını düşünüyorum. Şimdi dışarıda bir yerlerde. Bir başına.
أفترض أنها هربت مع آخرين والآن هي بالخارج وحيدة وخائفة

İkiniz hâlâ beraber misiniz yoksa G.I. JOE ile kaçıp gitti mi?
هل إستمرت معك أم تركتك و هربت مع أحد مغاوير الصاعقة ؟

Sara Matthews mi yani? - kaçan kişi yani. Annen mi o?
هل تقصد سارة ماثيوس الوحيدة التي هربت هل كانت تلك والدتك ..

Bethany'nin Radley'den gizlice kaçtığı ve hiç geri gelmediği gece.
الليله التي هربت فيها بيثاني من المصحة و لم تعد

Çok uzun zamandır sokaklardayım ilk etapta neden kaçtığımı bile zar zor hatırlıyorum.
لقد عشت في الشوارع لفترة طويلة بالكاد أتذكر لم هربت في المقام الأول

Sadece kabul et, bu parçan gülümsediğin zaman kaçıyor ve biz, fark edenler onu kaçarken yakalamaktan mutluyuz.
ارجو قبول ان هذه القطعة منك هربت باببتسامتك, وهؤلاء من لاحظوا سعيدون بالتعبير

Eğer kaçarsan, seni çözmesi için başkasını bulman gerekecek.
لو هربت سيكون عليكِ أن تجدى شخص أخر ليفك قيدك

Çarptığım ve hızla kaçtığım o arabayı unutalım. ve kimseye söylemediğimi. Şimdiye kadar.
أنسى تلك السيارة التي صدمتها و هربت مسرعة ولم أخبر أحدا حتى الآن

Senin yaşlarındayken tatile çıkmıştım. Genç bir çobana kaçmıştım.
عندما كنت بمثل عمرك هربت مع ولد بالمزرعة

Büyükannem 1964'te, ilk Assad rejimi sırasında Suriye'yi terk etti.
هربت جدتي من سوريا في العام 1964 إبان حكم الأسد الأول.

Ama kaçarsam herkes benim yaptığımı düşünecek... ve o da iki milyonla basıp gidecek.
لكن انا لو هربت .. اذن فإن الجميع سيظن اننى فعلت ذلك وسيخرج هو مع 2مليون نظيفة