İlk önce, bir kase krakerin orada ne yaptığını merak ettiler. | TED | يتسائلون ماذا يفعل وعاء الكعك المملح هذا هنا في هذا المكان. |
Kilise dışındaki hiç kimseyle bir işi olmaması lazım onun. | Open Subtitles | هو يجب الا يفعل شيئا مع أي شخص خارج الكنيسة |
Hiçbir şey yapmadı ve yasa yarım bırakılmış işler üzerinde çok az konuşabilir. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً القانون لم يحدد أحكاماً كثيرة على الأفعال التى لم تكتمل |
Bu yemek seni balon gibi şişirir, ama bana hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | هذا الغذاءِ سيجعلني أنفجر مثل المنطاد لَكنَّه لن يفعل لي شيئ مطلقاً |
Bırak ne isterse yapsın. Boş tehditlere pabuç bırakmam ben. | Open Subtitles | دعه يفعل ما يحلو له أنا لا أخشى التهديدات التافهة |
Her şey yapabilir, her şey olabilir, topluluk içinde kendine bir yer edinirdi. | Open Subtitles | كان علية أن يفعل شيئاً , يصبح شيئاً يصنع مكاناً لنفسة فى المجتمع |
Gitsen iyi olur. Çocuk ona söylediğim şeyi yaptı mı? | Open Subtitles | الأفضلانتذهبى، هل الفتى يفعل ما اخبرته به ؟ |
Ve o yapmıyordu. O tebeşir ile kaldırımda karalama yapıyordu. | TED | و لم يكن يفعل ذلك. كان يخربش بطبشور على الرصيف |
Bunu size ne tür bir vahşinin yaptığını bilmiyorum ama artık bitti. | Open Subtitles | لا أدري أي نوع من الهمجيين قد يفعل هذا ولكن أنتهى الأمر |
Öyleyse senin çocuğun başıboş olduğunu biliyorsun. Ne yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | و أنت ماذا يفعل الفتي المدلل، تعلمين ما يمكنه عمله |
Joe'nun küçük oğlu olduğunu biliyorum ama burada ne işi var? | Open Subtitles | انا اعرف انه ابن جو الصغير ولكن ماذا يفعل هنا ؟ |
İşi hücuma mı bırakacaksın, yoksa bize yardım edecek misin? | Open Subtitles | نعم سيدي هل ستدعون الدفاع يفعل كل شيء؟ أم ستساعدوننا؟ |
Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. | Open Subtitles | كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل |
Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. | Open Subtitles | كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل |
Kes şunu! Yalan söylüyorsun. Babam bana bunu asla yapmaz. | Open Subtitles | توقفِ , انتِ تكذبين أبي لن يفعل هذا لي أبداً |
Sırf delice bir şeyler yapsın diye onu sarhoş etmeye çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق انك تريدة ان يشرب فقط لكى يفعل اشياء مجنونة |
Bay Schindler ne isterse, onu yapabilir. Çok vasıflı işçidir. | Open Subtitles | يستطيع أن يفعل ما يطلبه السيد شندلر هو ماهر جدا |
Evli olduğunuz şu tip işte bunu yaptı. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي كنت متزوجته يفعل شيئا كهذا. |
Santos, şartlı tahliye kurallarını ihlal etmekten aranan bir uyuşturucu kaçakçısıyla ne yapıyordu? | Open Subtitles | سؤال : ماذا كان سانتوس يفعل مع تاجر مخدرات مطلوب بتهمة انتهاك الاختيار؟ |
Haydi. Senin için her şeyi yapan birine kabalık etme. | Open Subtitles | لا تتحذلق على الشخص الذي يفعل كل شيء من أجلك |
yapmak istediği şeyleri yapmak için bundan biraz daha etkili yöntemleri vardır. | TED | إن لديه طرق أكثر قوة عن ذلك لفعل ما يريد أن يفعل. |
Temmuzda burada ne arıyor? Eylülden önce asla gelmezdi. | Open Subtitles | ماذا يفعل هنا في يوليو انه لا يأتي ابدا حتى سبتمبر |
Buraya gelin, buraya gelin. Bunu yapmasına müsaade edecek misiniz? | Open Subtitles | تعال هنا ، تعال هنا هل ستتركه يفعل هذا ؟ |
İstediklerini yapması için diğerlerini ikna etti. Altını önce almak istiyor. | Open Subtitles | اقنع الاخرين على ان يفعل مايريد يريد ان يأخذ الذهب قبلا |
Bizi takip etmiş olsa bile elinden ne gelir ki? | Open Subtitles | حتى إذا كان يتبعنا ، ماذا بوسعه أن يفعل ؟ |
Nasıl oluyor da bir kadın ölene kadar kanıyorken kimse bir şey yapmıyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لامرأه ان تنزف حتى الموت ولا يوجد من يفعل لها شيئاً |