"يقولون أن" - Traduction Arabe en Turc

• olduğunu söylüyorlar
• olduğunu söylerler
• Derler ki
• Dediklerine göre
• Diyorlar ki
• olduğu söylenir
• olduğunu söylediler
• olduğu söyleniyor
• Söylediklerine göre
• olduğunu söylüyor

Bunun nedeninin, doğal algılayıcılarımı değişik şekillerde kullanmam olduğunu söylüyorlar.
يقولون أن السبب هوأنى أستخدم العديد من الحواس بشكل مختلف

Halkının atlarla ilgilendiğini ve onun da sonuncusu olduğunu söylüyorlar.
يقولون أن شعبه كانوا خيالة وأنه أخر ما تبقى منهم.

Alkolün rahatlatıcı olduğunu söylerler. Ve görünüşe göre bende işe yarıyor.
يقولون أن الكحوليات يزيل الحواجز يبدو أن له تأثير كبير على

Derler ki kör bir adam önündeki engelleri, yüzüne etkiyen hava basıncından algılayabilirmiş.
..يقولون أن الرجل الأعمى يُحسّ بالعوائق التي تواجهه من ضغط الهواء على وجهه

Dediklerine göre araba böyle eğilmiş ve her tarafta kan varmış.
يقولون أن السيارة ارتطمت هكذا و الدماء كانت في كل مكان

Diyorlar ki, bankamızca belirlenen kredi kullanım limitinizi aşmış bulunmaktasınız.
يقولون أن السحب قد تجاوز الحد المسموح حدود المصروفات البنكية

Savaşın korkunç olduğu dünyanın geri kalanının yok olduğu söylenir.
يقولون أن الحرب كانت بشعة، وأن بقية العالم تم تدميره.

- Her şeyin normal olduğunu söylediler. - Diğer her şeyin normal.
إنهم يقولون أن كل شئ طبيعى فى كل شئ آخر ، نعم

Kriptologlar, yazıların gerçek bir dilin tüm özelliklerine sahip olduğunu, ama daha önce görülmemiş bir dil olduğunu söylüyorlar.
علماء الكتابة السرية يقولون أن الكتابة تحمل خصائص لغة حقيقية، إلا أنها كتابة لم يروها من قبل قط.

1 mi? Ama orası en iyi koğuştur. En iyi yemeklerin orada olduğunu söylüyorlar.
و لكنه أفضل عنبر و إنهم يقولون أن الطعام جيد جداً هناك

Biraz koklaması ve hissetmesinin yeterli olduğunu söylüyorlar.
يقولون أن كل ما يحتاجه هو أن يشم شيء أو يشعر به.

Böyle güzel günbatımına sahip olmanızın... kahrolası nedeninin kahrolası sis olduğunu söylüyorlar.
يقولون أن الضباب هو السبب إنكم تحظون بشروق شمس جميل.

Evet, anladım. Malum, en erotik organın beyin olduğunu söylerler.
حسناً, فهمت أتعلمي, يقولون أن العضو الأكثر إثارة هو الدماغ

New York'un uyumayan şehir olduğunu söylerler ama bu gece uyumayan Gumford olacak.
يقولون أن نيويورك هي المدينة التي لا تنام لكن الليلة، جامفرد ستصبح كذلك

Yağışlı iklimin cilde yararlı olduğunu söylerler.
إنهم يقولون أن الطقس الممطر مفيد للبشرة.

Derler ki Tanrı'nın en mutlu olduğu an çocuklarının oynadığı zamanmış.
يقولون أن الله يكون أكثر سعادة .عندما يكون أطفاله في اللعب

Derler ki, sağlam bir evliliğin varsa her zorluğun üstesinden gelebilirsin.
يقولون أن المرء يستطيع تجاوز أيّ محنة لو كان زواجه صلباً

Derler ki hayat, başka planlar yaparken akıp geçen şeydir.
يقولون أن الحياة هي الأمور التي تحدث عند انشغالك بالتخطيط لغيرها

Dediklerine göre ölüm sebebi şu iğrenç adammış. Kadını dövmüş.
يقولون أن زوجها, هو من سبّب في وفاتها, لأنه يضربها

Diyorlar ki, her 18 ay, insanoğlunun bilgisi, yani dünyada olan bilgiler iki katına çıkıyor.
يقولون أن نطاق المعلومات البشرية هو الآن يتضاعف كل 18 شهرا أو نحو ذلك، المجموع الكلي للمعلومات البشرية.

- Domuzun çok cesur olduğu söylenir.
جميعهم يقولون أن الخنزير البري حيوان شجاع

Ve çıkıyor. TV'de tamircilerin yalnız olduğunu söylediler. Ev kadınları da yalnız hissederler.
في التلفاز يقولون أن رجل الصيانة يعيش وحيداً وسط الناس وربّات المنزل يُصبحن وحيدات أيضاً.

Dağda Musa'nın 10 Emir'i aldığı yere paket tur olduğu söyleniyor.
يقولون أن هناك رحلة الى الجبل حيث تلقى موسى الوصايا العشرة

Söylediklerine göre veliaht prensesi bizim okuldan biriymiş.
يقولون أن زوجة ولي العهد واحدة من مدرستنا

Eski müdürlerden birkaçı bu karmaşanın seninle aramızdaki kin yüzünden olduğunu söylüyor.
بعض المدراء السابقون يقولون أن هذه الفوضى نتيجة لمشاكل سيئة بيني وبينك.