"özgürlüğü" - Traduction Turc en Arabe

    • الحرية
        
    • حرية
        
    • بالحرية
        
    • حريته
        
    • تحرير
        
    • الحريه
        
    • بحرية
        
    • لحرية
        
    • حريتها
        
    • الحريّة
        
    • الحرّية
        
    • حريّة
        
    • حرّية
        
    • حريتهم
        
    • حريه
        
    O, özgürlüğü için savaştı ve bu uğurda canını verdi. Open Subtitles فالذي يحارب حتى ينال الحرية قد يموت شهيدا فى سبيلها
    Onlara kendilerini ifade etme özgürlüğü tanımazsak, yardım etmiş olmayız. Open Subtitles أننا لن نساعدهم إن حرمناهم من الحرية والتعبير عن أنفسهم
    sanırım o listesindeki bir çok ülkede inanç özgürlüğü var. Open Subtitles أعتقد أن معظم الدول الموجودة فى القائمة لديها نفس الحرية
    Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! Open Subtitles نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب
    Cesaret ve azimle, görevinin özgürlüğü onurlandırmak uğruna yapılması gerektiğine inandın. Open Subtitles لقد آمنت بكل شجاعة وحزم بالقيام بواجبك في سبيل كرامة الحرية
    İngiltere'deki adamlar özgürlüğü bir mevsimliğine ele geçirdi sonrasında Stuartlar eski konumuna getirildi. Open Subtitles الرجال في إنجلترا استولوا على الحرية لموسم واحد ثم عادت عائلة ستيوات للحكم
    Dünyada özgürlüğü sağlamayı amaç edilmiş gizli bir topluluğun üyeleriyiz. Open Subtitles نحن ننتمي إلى جماعة سرية انشئت لاستعادة الحرية في العالم
    Her zaman istediğim özgürlüğe sonunda sahibim. Kendi kaderimi seçebilme özgürlüğü. Open Subtitles أخيرًا نلت الحرية التي أردتها دومًا، نلت القدرة على اختيار مصيري.
    Mini barı açıp 10 dolarlık Tobleron'lardan yeme özgürlüğü. Şimdi kim müstehzi davranıyor? Open Subtitles الحرية لفتح ثلاجة الغرفة وتناول شيكولاتة بقيمة 10 دولارات الآن من هو الطريف؟
    Yaşamı, özgürlüğü ve mutluluğun peşinde olmayı ekliyoruz. TED نحن نضيف الحياة ، الحرية والسعي لتحقيق السعادة.
    Eski oluşumları yıktık ve ezilenlere özgürlüğü getirdik. TED وحطّمنا المؤسسات القديمة وأعطينا الحرية للمظلومين.
    Uygarlıkların çatışması teorisinin aksine Araplar Batılı özgürlüğü hor görmediler, onu arzu ettiler. TED خلافا لنظرية صدام الحضارات، لم يمقت العرب الحرية الغربية، لقد رغبوها.
    Gözümüzde o bir kahramandı, astronottu ve hepimiz heyecanlıydık, kendimde, çektiğim bazı sahnelerin o kadar da kötü olmadığını söyleme özgürlüğü buldum. TED المهم، كان بطلا ورجل فضاء وكنا جميعا متحمسين، فأظهرت ببعض الحرية إعجابي ببعض اللقطات التي صورتها والتي لم تكن سيئة.
    servet oluşturmak ve özgürlüğü genişletmek için eşsiz bir güç olduğudur." TED بل القوة لزيادة الثروة و توسيع الحرية لا تتطابق
    Pekâlâ boyalı surat, farkındaysan ilk tebdil hepimizi koruyor çoğunlukla da seni, çünkü konuşma özgürlüğü de ona dahil. Open Subtitles حسنا ، ايتها الثرثارة، هل تدركين أن التعديل الأول يدافع عنا جميعا معظمهم أنتم ، لأنه يتناول حرية التعبير
    Böylece, halkımız, Tanrı'nın da yardımıyla İspanyol işgalcilerinin boyunduruğundan kurtulmuş ve özgürlüğü haykırmıştır. Open Subtitles بهذه الطريقة , شعبنا سيساعده الله ذلك بعد تصدياته للإسبان و المطالبة بالحرية
    özgürlüğü için pazarlık etmek üzere olan bir adamın kendini astığına gerçekten inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles أتعتقد مني أن أصدق أن رجلاً على مقربة من مقاضاة حريته أن يقرر أن يشنق نفسه ؟
    Bilgi Yasası özgürlüğü İsteği veya FOIL İsteği denilen bir şey vasıtasıyla geldi. TED في الواقع هي تأتي من قانون طلب تحرير المعلومات، أو يختصر إلى FOIL.
    Bu gerekliliklerin kaldırılması ile devamlı hale gelen, insanların hak ve sorumluluk özgürlüğü için gerekliydi. Open Subtitles وهو يوفر الحد الأقصى للفرد من الحريه والمسئوليه والتى تتسق مع خطة الحكومه فى القضاء على الفقر
    Gerçekten, bu karikatüristlerin özgürlüğü hakkında değil; sizin özgürlüğünüz hakkında. TED إذاً فالواقع، الأمر لا يتعلق بحرية رسامي الكاريكاتير؛ بل بحريتكم الشخصية.
    Bu hukuk bölümünün ilk yılı ve bu bir ifade özgürlüğü sorunu. Open Subtitles لقد كان في عامي الأول في مدرسة الحقوق وإنها قضية لحرية التعبير
    özgürlüğü için savaşan halklara yakınlık duyarız. Open Subtitles ونشعر بتعاطف طبيعى تجاه الشعوب التى تحارب من اجل حريتها
    Müziği sevmek, özgürlüğü sevmek demek. Open Subtitles إن كنتَ تحبُّ الموسيقى، فأنتَّ تحبُّ الحريّة.
    Anonymous sizi ifade özgürlüğü, insan hakları, aile ve özgürlükle ilgili pankartlarla çağırıyor Open Subtitles المجهولون يدعوكم لتأخذوا راية حرّية الكلام , لحقوق الإنسان , للعائلة و الحرّية
    Ama evrim yasasına karşı savaşı, düşünce özgürlüğü savunmanın ve ülkesine hizmetin önemli bir yolu olarak görüyordu. Open Subtitles بيد أنّه رأى من المعركة ضدّ قانون التطوّر طريقاً مُهمّاً للدّفاع عن حريّة الثقافة وخدمة بلده.
    Zorda kaldığında, çoğu kişi kendi özgürlüğü için başkasını öldürmeye niyet eder. Open Subtitles عندما يأتي وقت الجد , معضمهم سيكونون مستعدين للقتل من أجل حريتهم
    Öncelikle Elizabeth kızını esir tutuyor ve küçük kızın özgürlüğü için fiyatı durmadan artırıyor. Open Subtitles , حسنا, بالبدايه اليزابيث تأخذ ابنتكَ رهينه ثم تزايد على حريه الفتاه الصغيره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus