"şeyden" - Traduction Turc en Arabe

• شئ
• الشيء
• شيئ
• شىء
• الأشياء
• مما
• شيءٍ
• شي
• شيء ما
• بشيء
• الشئ
• من شيء
• عما
• الاشياء
• شيئًا

Ve bu da, esasında Richard'ın söylediği derin şey: Bir şeyi anlamak için, küçük parçalarını anlamak lazım. Etrafındaki her şeyden azıcık anlamak lazım.
ولذا، فأنه شئ عميق أن تحدث ريتشارد حول: لفهم أي شئ، يتوجب عليك فهم قليل من القطع. شئ قليل عن كل شئ يحيط به.

Sen uyandırana kadar hiçbir şeyden haberim yoktu, değil mi?
لم اعرف اى شئ عنها حتى أيقظتنى, اليس كذلك ؟

İçindeki o şeyden kurtulmak için ne yapman gerektiğini anlıyor musun?
تفهم ما يجب عليك فعله للتخلص من ذلك الشيء الذي بداخلك؟

Merak etme. O bir mürekkep uzmanı. Hiçbir şeyden şüphelenmeyecek.
لا تقلق، إنه مجرد خبير بالأحبار ولا يشك في شيئ.

Bir şeyden eminiz. Siz sahte değilsiniz. Gerçek bir budalasınız.
شىء واحد نعلمة , أنك لست مزيف أنت أحمق جداً

Yani, belki kurtuluşunuz bana söyleyeceğiniz üç şeyden biri değildi.
ربما الناجي لم يكن أحد الأشياء الثلاثة التي تقولها لي

Nötrinoları yavaşlatan şeyden bir örnek alabilirsek fiziğin temelini değiştirebiliriz.
عينة صغيرة مما يبطئ النيوترينات يمكنه تغيير علم الفيزياء كاملا

Böyle bir şey olabiliyorsa o zaman hiç bir şeyden emin olamam.
لو ان شيئا مثل هذا يمكن ان يحدث عندها,قد يحدث اى شئ

Seni her şeyden çok seviyorum. Daima bunu hatırla,tamam mı?
أنا أحبك أكثر من أي شئ أخر فقط تذكري ذلك

Seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum Heather.
انا احبك, هيثر اكثر من اى شئ فى هذا العالم

El kitabı yeni öğrenci ücreti diye bir şeyden bahsetmiyordu.
لم يكن هناك شئ حول رسوم الطالب المستجد في الكتيّب

Charles ona geçmişini hatırlatan her şeyden uzağa taşınmamızı istediği için bunu yaptım.
تشارلز أرادنا أن نبتعد عن كل شئ يذكّره بالماضي ولماذا تركته يفعل ذلك

Gücüm tükenmek üzere, bu şeyden kurtulmak zorundayım. Birazdan yanındayım.
طاقتي على وشك النفاذ يجب أن أخرج من هذا الشيء

Üzgünüm, eşiniz durumdan bana biraz bahsetti. Kızınızı huysuz yapan şeyden.
آسفة، لقد أخبرنى زوجك بذلك هذا الشيء الذى يجعل ابنتكم تعيسة

Çocuklar bir erkeğe dünyadaki her şeyden başka kutsal gelebilen tek şey nedir?
أيّها الأطفال، ما الشيئ المقدس للرجل أكثر من أيّ شيئ آخر في العالم؟

Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem.
لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء

Çok ilginç biri. Kitaplardan ve bir sürü şeyden bahsettik.
أنه شاب مسلى.لقد تحدثنا عن الكتب والعديد من الأشياء الأخرى.

Zaten bildiğim şeyden daha ilginç olabilecek bir şeyler bulamam.
ليس وكأني سأجد شيئاً هنا أكثر إثاره مما أعرفه مسبقاً

Hayır. Blöf yapıyor. Ailesi onun için her şeyden daha değerlidir.
كلّا، إنّه يهزي فحسب، عائلته تهمّه عن أيّ شيءٍ في الوجودِ.

Sam, seni dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum Sam.
سـام أحبك أكثر من أي شي اخر في العالـم ياســام

Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı.
لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد

Çift olarak bir sorun yaşıyorsanız iki şeyden birini yaparsınız:
كشخصين مرتبطين، عندما تبلغا عائقاً، يمكنكما القيام بشيء من اثنين:

Bu, benim eve getirdiğim o korkunç şeyden kaçma yerleri.
إنها مهربهم من الشئ المروع الذي أحضرته أنا إلى المنزل

Aranızda böcekler dışında bir şeyden korkan biri var mı?
هل يوجد هنا من يخاف من شيء اخر غير الحشرات؟

Şimdi hem eşimin hayatı hem de yüzlerce hastam için yaptığım şeyden bahsedelim.
دعونا نتحدث عما قمت به لنفسي ولزوجتي ولعدة مئات من المرضى الذين عالجت

- Maggie'ye olan güvenim doğruyu söylemesi haricinde hiçbir şeyden etkilenmiyor.
ثقتي في ماجي ليس لها علاقة بأي شيء سوا الاشياء الصحيحة

Teyit edilmemiş bir kaynağım içkilerdeki bir şeyden olduğunu söyledi.
لدي مصدر غير مؤكد، يقول بأن هناك شيئًا في المشروبات