- Haritalarda bu ada gözükmüyor. - Sizi bulmamız bir mucize. | Open Subtitles | هذه الجزيرة ليست موجودة في الخرائط من العجيب ان وجدناكم .. |
ada hayatının en önemli yanı kendi işlerinin yöneticisi olmaktır. | Open Subtitles | أهم شيء في ساكن الجزيرة أن يكون متحكماً في نشاطاته |
ada, başarısız evliliğin ve o zamandan bu yana tüm olanlar nedeniyle inanılmaz bir duygusal ve psikolojik travma yaşadın. | Open Subtitles | الجزيرة و زواجك الفاشل و كل شئ يحدث معك منذ أن أتيت إلى سموليفل و مواجهتك الصعبه لصدمتك العاطفية والجسدية |
Arkadaşının ünlü olduğunu anladım ada. açıkçası pek ilgilenmemiştim. | Open Subtitles | اعلم بان صديقك مشهور يا ايدا مشهور بسوء سمعته على الاقل |
Ben gençken, ailemin çoğu hala Almanya'da yaşıyordu, ve yazları büyük halam ada ile geçirirdim. | Open Subtitles | عندما كنت في مرحلة النضج المبكر غالبية عائلتي كانت ما زالت تعيش في ألمانيا وكنت أقضي العطلة الصيفية مع عمتي آدا |
Gemimiz 16 yıl önce bu ada civarında karaya oturdu. | Open Subtitles | اصطدمت سفينتنا بهذه الجزيرة منذ 16 عام. لقد كنا ستة. |
En son, babanın ada yakınlarındaki bir şilepte olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | آخر ما سمعتُه أنّ والدكَ على متن ناقلة قرب الجزيرة |
Ölüm kokan bu yeri arkamızda bırakıp yaşabileceğimiz bir ada bulabiliriz. | Open Subtitles | نحن سَنَتْركُ هذا مكان الموتِ وراء ويَجِدُ الجزيرة في مكان ما. |
- Neden? Çünkü ada tehlikeli ve biz size sığınak sağlayabiliriz. | Open Subtitles | هذه الجزيرة خطرة و يمكننا أنْ نؤمّن لكم مكاناً تلجأون إليه |
Bana güvenmen gerekiyor. Bu ada hiç gözüktüğü gibi değil. | Open Subtitles | يجب أنْ تثقي بي, هذه الجزيرة ليست كما تبدو عليه |
Karantina altındaki tek ada burası değil artık. 75 kişiyi kaybettiler. | Open Subtitles | لم تعد هذه الجزيرة الوحيدة تحت الحجر لقد فقدوا 75 رجلا |
Sular çok gür olduğunda bu ada onlar için en güvenli mekan. | Open Subtitles | تلك الجزيرة تُعد ميناء آمن لهم ، إذا كانت المياه عنيفة معهم |
Ayrıldıktan sonra yaptığım ilk taslak "Şu kanalı keselim, bir ada oluşturalım ve bir ada binası yapalım." | TED | و بعد رسمي الاول، غادرت لاقول، لنقم بقطع القناة وبناء الجزيرة ، وجعل المبنى جزيرة. |
Ve sonra, sadece bir tane şarkı yazarının oturup, okyanusa mandolin çaldığı şu ada var. | TED | ثم يوجد هذه الجزيرة أخرى حيث يوجد فقط كاتب أغاني الذي يجلس ويلعب المندولين للمحيط. |
Dahası, dronlar ada etrafında su sıcaklığının kayda değer derecede arttığını tanımlıyorlar. | TED | علاوةً على ذلك، تحدد المراكب المسيرة أن درجة حرارة الماء حول الجزيرة قد ارتفعت بشكل ملحوظ. |
Reddedilenleri kanala gönder ada. | Open Subtitles | هيا ادخلي القناة كل المرفوضين , ايدا. |
ada'yı yanıma alacağım, oğlanlar yeni ayarlamalar yapılana kadar otelde kalabilir. | Open Subtitles | سأخذ آدا مع, والاولاد بأستطاعتهم البقاء في الفندق حتى توضع بعض الاجراءات الجديدة |
ada adası, 5 Kasım, saat 12:25. Bunu arabadan çektim, çünkü çok yakındım. | Open Subtitles | جزيرة ادا الساعة 12.25 الخامس من نوفمبر إلتقطت الصورة وأنا في السيارة لأنني كنت قريب جداً |
Kraliyet Şeker'in kaç ada üzerinde imtiyazları var bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك فكرة كم عدد الجزر التي تمتلك امتيازها الشركة الملكية للسكر |
Ben şimdi işe gidiyorum. Siz ada'yla bir çarşıya çıkın. | Open Subtitles | أنا ذاهب للعمل الآن اذهبى أنتى و آضا لإحدى الأسواق |
ada çalabiliyormuş. Bir mektupta çok iyi çaldığı yazıyordu. | Open Subtitles | عايدة يمكنها أن تعزف، لقد قالت في رسالة بأنها تعزف جيدا جدا |
Bazen ada çok uzakmış Andre Linoge kötü bir rüyaymış gibi geliyor. | Open Subtitles | بعض الاحيان تبدو الجزيره بعيده جداً واندري لينوج ليس الا حلم سيء |
Grenada. Karayiplerde, "Baharat Adası" olarak da bilinen bir ada. | Open Subtitles | جرينادا , جزيره فى الكاريبى تعرف ايضا باسم جزيره القراصنه |
Şimdi ada, bana bir şey söylemeni istiyorum. Bay Sweet kim? | Open Subtitles | الان ايدة اريدكي ان تخبريني شيئا من هو السيد سويت؟ |
Matematikçi, şimdi ise ilk bilgisayar programcısı olarak tanınan ada Lovelace. | TED | وعالمة الرياضيات، أدا لوفلايس وتُعرف الآن على أنها أول مبرمجة كمبيوتر. |
Gizemli ada'ya gitmeyi başardık. Bu hayatta bir şansımız olabilirdi! | Open Subtitles | نجحنا بالوصول للجزيرة الغامضة وكان يمكن أنْ نحظى بفرصة للحياة |
Üzerinde fazla insan olmayan bir çok ada var gölde. | Open Subtitles | هناك جزر في البحيرات، ليس هناك الكثير من الناس عليهم. |
Ben de öyle söyledim ada, ben de çok isterim. | Open Subtitles | أجل هذا ما قلت يا (إيدا) هذا ما أنوي فعله |
Bu ada eskiden askerî üsmüş ve 2000 yılında New York'a verilmiş. | TED | كانت جزيرة الحكام قاعدة بحرية قديمة وانضمت إلى مدينة نيويورك عام 2000. |