"İşte, işte bu benim hayatım, nasıl da bu hale geldi?" | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، كذلك كانت حياتي التي تلاشت عني بالكامل |
- Başkasının hayatını yaşayabilirsin. - Sanırım bu benim hayatım. | Open Subtitles | أنت قد تنتهي بحياة كل شخص ما اعتقد هذه حياتي. |
Çünkü bu benim hayatım, Jackie. Ne eğlenceli, ne de gösterişli. | Open Subtitles | لأن هذه هي حياتي يا جاكي ، ليست ممتعة ولا ذكية |
Kimse, ne yapmanız gerektiğini söylemiyor. İşte hayat budur... Sadece benim hayatım değil. | Open Subtitles | لا أحد يملي عليكم ما تفعلون هذه هي الحياة , لكنها ليست حياتي |
benim hayatım bu Bay Kirby ama paraya ve zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذه هى حياتى مستر كيربى، لكن احتاج للنقود و الوقت |
Bilmiyorum, bilmiyorum. Ama şu anda o kaset benim hayatım. | Open Subtitles | ،لا أعلم، لا أعلم لكن الآن هذا الشريط يساوي حياتي |
Bu benim hayatım, carpoolda incelenmesi gereken bir şey değil. | Open Subtitles | هذه حياتي الشخصية ، ولا احتاج لمعارضين من الكاربول فيها |
Kalamam.Yapmam gereken çok iş var ve bu benim hayatım değil. | Open Subtitles | لا استطيع لديّ الكثير كي أقوم به و هذه ليست حياتي |
benim hayatım konusunda çok fazla zaman ve enerji harcıyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك تبذلين المزيد من وقتك و طاقتك قلقة حول حياتي |
Koca iki yıl boyunca ilk üçteydim. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | انا كنت في الثلاثي الأفضل لمدة سنتين , هذة حياتي |
Benim, hayatım ve yakınımdaki insanlar hakkında tonla bilgiye sahipti. | Open Subtitles | أعرف أنّها لديها معلومات عنّي، عن حياتي وعن المقربين منّي |
Nafaka ve eğitim masraflarını ödedikten sonra bu 20 milyon, benim hayatım. | Open Subtitles | .. بعد دفع نفقة الزوجة ومصاريف المدرسة فهذه الـ20 مليون هي حياتي |
benim hayatım, geçmişimle alakalı benden bilgi saklayan kimseye güvenemem. | Open Subtitles | لا أثق بأحد يخفي معلومات عن ماضي .. عن حياتي |
Ama benim hayatım sıkıcıdır ve sen hiç sıkıcı biri değilsin. | Open Subtitles | فقط , تعلمين حياتي مملة وانتِ حقاً شخصاً غير ممل تعلمين |
Bunu anlamam gerekirdi. benim hayatım senin için bir oyun mu? | Open Subtitles | كان علي أن أعلم، هل كانت حياتي كلها عبارة عن لعبة |
Bu sizin için büyük bir oyun ama bu iş, oğlum benim hayatım. | Open Subtitles | ما هي إلا لعبة كبيرة من أجلكم ولكن وظيفتي, وأبني هي كل حياتي |
Dinle, birbirimizi çok iyi tanımadığımızı biliyorum ama benim hayatım... | Open Subtitles | أنصتي، أعلم أن معرفتنا سطحيّة لكن حياتي تقريبًا بين يديك |
benim hayatım ne kadar karmaşıksa onunki bin kat daha karmaşıktı. | Open Subtitles | مع ذلك كانت حياتي معقدة حياته كانت معقدة أكثر 100 مرة |
Twitter arkadaşlarım Westboro'nun öğretilerini anlamak için çaba gösterdiler ve bunu yaparak benim hayatım boyunca fark edemediğim tutarsızlıkları bulabildiler. | TED | أخذ زملائي بعض الوقت لفهم عقائد الويستبورو، وبذلك، فقد استطاعوا إيجاد بعض الاختلالات التي لم أنتبه لها طوال حياتي. |
Ben özür dilemem. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | لست نادما على ذلك هذة حياتى و لكننى اعتقدت |
Ne zaman istersem ayrılabilirim, bu benim hayatım! | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرحا عندما أُريدُ،ده حياتُي |
benim hayatım ne durumda peki? | Open Subtitles | ما الذي أفعله بحياتي" نحن في سعادة طاغية |
Senin hayatın, benim hayatım bir bebek sayesinde yoluna girdi! | Open Subtitles | :عليك فقط أن تفكر حياتك وحياتي تذوب في بعض كشيء واحد وكل ذلك بسبب الطفل |
Eğitim almayan mütevazi bir adamım, ve benim hayatım buna değmez. | Open Subtitles | فأنا رجلُ بسيط وغير مُتعلم وحياتى لا تساوي الكثير |
Anladım benim hayatım önemli değil çünkü yakında öleceğim öyle mi? | Open Subtitles | فحياتي إذن ليست ذات أهمية هنا لأنني سأموت قريباً على أية حال؟ |