"etmeyi" - Traduction Turc en Arabe

    • كيفية
        
    • ان
        
    • تكف
        
    • التدمير
        
    • إزعاجي
        
    • فتوقف
        
    • عن التصرف
        
    Bak, asıl olay ben vazgeçiyorum çünkü babam bana devam etmeyi öğretmedi. Open Subtitles انظر، المغزى هو انا منسحب لأن والدي لم يعلمني كيفية متابعة الأمر.
    Bir şeyler bozulursa, tamir etmeyi bilen başka birisi de olsun diye. Open Subtitles فقط في حالة إذا فواصل أي شيء، شخص آخر يعرف كيفية إصلاحه.
    Hedef kokuyu, birden fazla deliği olan bir kafeste tespit etmeyi öğrenir. TED ليتعلم كيفية العثور على رائحة الهدف في قفص مع عدة ثقوب، وتصل إلى 10 الثقوب.
    Siz TED'ciler aracılığıyla değişen bir dünyaya şahitlik etmeyi gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum. TED اني اتتطلع بشده على ان اشهد على عالماً متغير بفضلكم، متحدوثو تيد
    Eyalet sınırlarını aşana dek koltuk hakkında şikayet etmeyi bırakmanız lazım. Open Subtitles ما أن تعبر حدود الولاية تكف عن الشكوى بخصوص المقعد الأمامي
    Yani kendini ifade etmeyi öğretmek yeterli olmuyor; TED وهذا ليس كافياً لان تعلم نفسك كيفية التعبير عن نفسك
    Sürekli yerde sürünerek hızlı hareket etmeyi de çözebilir. TED أو أنه سوف يكتشف كيفية التحرك بشكل أسرع عن طريق الاضطراب مراراً وتكراراً على الأرض
    Mantıklı bir yetişkin olmanın gereği olarak da onu kontrol etmeyi öğreniyoruz. Open Subtitles وجزء من كونك بالغًا يكمن في تعلم كيفية التحكم به
    Çünkü arzularını kontrol etmeyi öğrenmelisin. Open Subtitles لأنك تحتاجين أن تتعلمي كيفية السيطرة على رغباتك
    Tüfekle ateş etmeyi öğrenmeliyim. Open Subtitles ولست بحاجة لمعرفة كيفية تبادل لاطلاق النار من بندقية
    Hükümetin, iğneyi vurunan insanların yeteneklerini kontrol etmeyi öğrenmelerini engelliyor. Open Subtitles تمنع حكومتك الناس من أَخذ الإبر من سيعلم كيفية السيطرة على قدراتهم
    Ahlak, beynin içindeki iki terimli bir anahtar sistemidir ve biz de bu sistemi kontrol etmeyi öğreniyoruz. Open Subtitles المبادئ الأخلاقية عبارة عن نظام مفتاح ثنائي في الدماغ و نحن نتعلّم كيفية السيطرة على ذلك النظام
    Tahılı yaşamın mayası yapan insanoğlu, çeşitliliği katlayarak arttırdı ve toprağı iklimimize adapte etmeyi öğrendi. Open Subtitles لقد جعلنا من الحبوب خميرة الحياة وضاعفنا أعداده وأنواعه وتعلمنا كيفية تأقلمها مع المناخ والتربة
    Onu benimseyip kontrol etmeyi öğrenmem gerekiyor. Open Subtitles ويجب أن أغتنم الفرصه للتعلم كيفية التحكم بها
    Ve onlara işkence etmeyi öğretiyor. Open Subtitles ويغذّيهم بالمخدّرات والكحول ويعلّمهم كيفية التعذيب
    Kontrol etmeyi öğrenmen gereken tek bir kişi var. Open Subtitles هناك شخص واحد، تحتاج لتتعلم كيفية السيطرة عليه.
    Bir başka deyişle en ihtiyaç duyduğu zamanda ülkenize... yardım etmeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles بمعنى أخر انت ترفض ان تساعد بلدك في ساعة حاجتها .سيد الينوت
    Demir çemberler varken, bırak hızlı hareket etmeyi, buraya kimse giremez. Open Subtitles السلك الحاد كان من المفترض ان يمنع اى شخص من الدخول.
    Bir şeyler yolunda gitmiyorsa hayallerin gerçekleşene kadar şikayet etmeyi sürdürün. Open Subtitles إن لم تسر الأمور وفقاً لما تريد لا تكف عن الشكوى حتى تتحقق أحلامك
    Bu kadınları ayartıp, akıllarını çelme yok etmeyi öğretme şekliniz. Open Subtitles طريقتك في إغواء هؤلاء النساء تجذبينهم عندك تدريبهم على التدمير
    "Ama aramayı ve beni rahatsız etmeyi kesmedi. Open Subtitles و لكنه لم يتوقف عن الإتصال بي و عن إزعاجي
    Eğer öyleyse, o zaman hayal etmeyi bırak... ve okşamaya... başla. Open Subtitles وإذا كانت تلك هي الحالة فتوقف عن التفكير، وابدأ بالملاطفة
    Ne zaman bu konuda gerzeklik etmeyi keseceksin? Open Subtitles ومتى ستكف عن التصرف بحماقٍة في هذا الشأن؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus