"gök" - Traduction Turc en Arabe

    • السماء
        
    • الرعد
        
    • قزح
        
    • السماوية
        
    • الفلك
        
    • سماء
        
    • رعدية
        
    • البرق
        
    • رعد
        
    • السماوي
        
    • للسماء
        
    • سماوي
        
    • سيرولين
        
    • تنغري
        
    • سماوية
        
    Hiç Gök yüzüne dikkatle bakıp,birisinin dönüp sana bakıyor olabileceğini düşündün mü? Open Subtitles هل تسألت وأنت تنظر الى السماء أن هناك شخصاً ما ينظر إليك؟
    Zamanın başlangıcından bu yana kılavuzluk arayan gezginler Gök kubbeye dönmüştür. Open Subtitles منذ بداية الكون الرحالة كانوا ينظرون إلى السماء من أجل الإرشاد
    Bu Gök yüzünün ardında gezegenler, galaksiler, belki de başka evrenler var. Open Subtitles السماء هي أبعد من هذه الكواكب المجرات ، وربما غيرها من الأكوان
    Şimdi, sadece sesi kastetmiyorum, Demek istediğim, hakikaten içinizdeki o Gök gürültüsünü dinleyin. TED الآن، لا أعني فقط الصوت، أنا أعني السماع حقاً لذلك الرعد داخل نفوسنا.
    Pekala bizim gibi bir çoğu, Hayatımda bir kaç defa böyle içimdekiler ile yaşadım ve evet çok sık, benim duvarlarım Gök kuşağı olurdu. TED بحيث مثل الكثيرين منا، عشت داخل بضع خزانات في حياتي، ونعم، في معظم الأحيان، حدث أن جدراني كانت قوس قزح.
    Jansky,Gök cisimlerinin ışık dalgalarını yaydıkları gibi radyo dalgalarını da yayabildiklerini ortaya çıkaran tarihi bir buluşa imza attı. TED لقد إكتشف جانسكي إكتشافاً تاريخياً, وهو أن الأجسام السماوية يمكن أن تصدر موجات راديو فضلاً عن موجات الضوء.
    Sağ ol Gök kızı ama keskin nişancı ölene kadar bir şey yapamazsın. Open Subtitles شكراً لكِ يا فتاة السماء, لكن لا يمكننا فعل شيء حتى موت القناص
    Söyler misin, yüce Gök Tanrısı sence Seth neden yaşamana izin verdi? Open Subtitles أخبرني يا إله السماء الحكيم .لماذا برأيكَ تركها سِتْ حيةً حتى الآن؟
    Bizim en kutsal sembolümüz nasıl bir Gök insanının eline geçebilir? Open Subtitles كيف لشخص من قوم السماء الحصول على أكثر رمز مقدس لنا؟
    Sonuç olarak, Gök bilimci meslektaşlarımın çoğu, gençliklerinin en azından yarısını, arka bahçede gökyüzüne bakarak geçirdiler. TED ولذلك، فإن معظم زملائي من علماء الفلك أمضوا جزءًا من شبابهم وهم ينظرون إلى السماء في الفناء الخلفي،
    Dünya'ya yakın asteroitler için Gök yüzünü araştırmaya devam etmeliyiz. TED يجب أن نواصل البحث في السماء على الكويكبات القريبة من الأرض.
    Devasa bir kafatası, Gök mavisi bir tuvali delip geçiyor. TED لوحة قماشية بزرقة السماء تتخللها جمجمة ضخمة.
    Bir Gök bilimci olarak ışık kirliliğinin ne boyutta olduğunu gece gökyüzünde gördüğüm yıldızların parlaklıklarına bakarak söyleyebilirim. TED كعالمة فلك، أستطيع القول في الواقع كيف أن هذا التلوث الضوئي سيئ من خلال النجوم اللامعة التي أستطيع رؤيتها في السماء.
    Peş peşe gelen Gök gürültüleri sanki yamaçları ve denizi uykudan uyandırıyor. Open Subtitles دوي وراء دوي كما لو كان الرعد يوقظ البحر و سفوح التلال
    Gök gürültüsü ve Şimşek, ejderhaları bu dünyaya getirmeye mahkumlar. Open Subtitles الرعد والبرق قررا بأن يحضرا إخوانهم التنانين إلى هذا العالم
    Bir keresinde de üzerinden Gök kuşağı hiç eksik olmayan bir şelale görmüştük Open Subtitles و في الطريق سنجد شلالاً يصنع قوس قزح غير متناهي
    Güvenle Dünya'ya bağlıyken bile uzaktaki Gök cisimlerinin ve dünyadakilerin zayıf çekimine uğruyoruz. TED حتى ونحن مرتبطون بأمان مع الأرض، نحن معرضون إلى السحابة الخفيفة من مسافات الأجسام السماوية والأرضية القريبة
    Görme yetisi olan Gök bilimciler, ışık yoğunluğunun zamanla nasıl değiştiğini yorumlamak için, buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar. TED يعتمد علماء الفلك الذين يمكنهم الإبصار على هذا النوع من التبيانات لتفسير كيفية تغير كثافة الضوء هذه مع مرور الزمن.
    Hilal ay, kırmızı dünya, solan Gök, solan yer, yeşil köksüz otlar, yakında. Open Subtitles هلال , أرض حمراء سماء باهتة وأرض باهتة أعشاب مقلوعة , إنه قريب
    Gök gürültüsü olursa şu acayip sıkı kazağını giydir ona. Open Subtitles تأكدي ان يلبس القميص الضيق إن كان هنالك عاصفة رعدية
    Ayrıca, yıldırım ve Gök gürlemeleriyle çalkalanan kalın bulutları da unutmayalım. Open Subtitles وبالاضافة إلي ذلك ، الغيوم الثقيلة التي تضرب بواسطة البرق والرعد
    Ateş yağmurunun ikinci gününde uzakta bir Gök gürlemesi olmuş, ve ufuk sanki güneş hiç batmamış gibi yanmaya başlamış. Open Subtitles انه باليوم التالي لسقوط سيل النيران يوجد رعد كثيف, والافق احترق وكأن الشمس غير موجودة ابدا
    Kıvırcık sarı saçları gamzeleri, ve Gök mavisi ya da mavi-yeşil arası gözleri vardı. Open Subtitles شعره أشقر ومجعد ولديه غمازتين وعيناه كانتا باللون الأزرق السماوي أو الأزرق الفاتح
    Uçurtmayı uçurur ve hiç Gök yüzüne bakmazdı. Open Subtitles كان يركض على الطائرات الورقية ولم يكن ينظر أبدا للسماء
    Gece gökyüzünde küçücük bir kızıl Gök cisminden fazlası değildir. Open Subtitles انه لا شيء أكثر من مجرد جرم سماوي أحمر صغير في سماء الليل
    Gök mavisi bana meltemi hatırlatıyor, ...çok hoş bir meltem. Open Subtitles سيرولين يجعلني فكّر بهبوب، a نسيم لطيف.
    Gök Tanrı'ya Kaydu'nun hayatta kalıp kalmamasını sormak. Open Subtitles لكي نسأل الإله "تنغري" إن كان يجب إبقاء "كايدو" حياً أم لا.
    Cadıların büyülerini etkin kılmak için Gök olaylarını kullandığını biliyor muydun? Open Subtitles أكنتَ تعلم أنّ بمقدور الساحرات استخدام طقوس سماوية. لسحب الطاقة إلى سحرهن ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus