Güzel Görünüşü, her zamanki cazibesi ve eski bir NBA yıldızı olması yüzünden. | Open Subtitles | بسبب مظهره الجيد ، محبوب ، وحقيقه أنه كان نجم كرة سلة سابق |
Tanığı gördükten sonra onun Görünüşü ve duruşunu inceledikten sonra patolojik önyargılı olanın bayan olduğu kanaatine varmak gerekir. | Open Subtitles | وذلك بعد رؤية الشاهد و مظهره, وقدرة تحمله وانا اميل الى الأعتقاد ان تصرفات وسلوك السيدة هى المرضيّة وليست تصرفاته |
Kuşların dış Görünüşü dikkat çekici bir şekilde garip gelmese de; üremek için bu tuhaf, çetrefilli, burgu şekilli tertibatılarını kullanırlar. | TED | بالرغم من أن المظهر الخارجي للطير قد لا يصدمك بكونه عجيبًا، فإن الطير يستخدم عضوًا غريبًا، معقدًا، أشبه باللولب الفليني للتكاثر. |
Mesleğinin zirvesinde. Tıp dergisindeki resmini gördüm. Görünüşü bile benziyordu. | Open Subtitles | لقد رايت صورته في الجريدة لقد كان حتى شكله يشبهني |
Ve güneş üzengilerine vurduğunda Görünüşü muhteşemdi. | Open Subtitles | و حين كانت الشمس تسطع على ركابها تبدو فى مظهر مبهر لا يمكنك النظر إليه |
Bakın, Görünüşü tamamen normal ve şeytan çıkarmadan hemen sonra. | Open Subtitles | انظر لها لقد عاد مظهرها طبيعي بالكامل بعد طرد الشيطان |
Hayatımda hiçbir şey beni o çocukların Görünüşü kadar etkilemedi. | Open Subtitles | لا شيء في حياتي أثر بي مثل تأثير منظر الأطفال |
Müzik böyle gözüküyor ama görsel soyutlamadan Görünüşü. | TED | هذا ما تبدو عليه موسيقاكم، وهذا شكلها التجريدي البصري. |
Suçlama, onların Görünüşü üzerinde bir değişim yaratmaz. | Open Subtitles | ليس الأمر أن المتهم يأتيه تغيّر فوريّ في مظهره الشخصي كرجل |
Sen ve ben gibi her iyi insanın dış Görünüşü ardına saklandığını öğretir. | Open Subtitles | وقال انه يعلم أن كل شخص لطيف مثلك و مثلي يخفي وراء مظهره الزائف |
Bırak Görünüşü iyi olan erkekler onlarla çıksın. | Open Subtitles | دع الأولاد ذوي المظهر الجيد يسيرون مع البنات ذوات المظهر الجيد0 |
Hiç emek harcanmamıştı... Tam birilerinin denediğini sandığımda, sadece Görünüşü değiştirdiğini fark ettim. | Open Subtitles | لم يبذل أحدكم مجهوداً يذكر، وحينما حسبتُ أن أحدكم أعدَّ شيئاً لائقاً، اتضح أنّه غيّر المظهر فقط. |
Peki, sen sesi ve Athena'yı bulacaksın, Andrea da Görünüşü bulacak. | Open Subtitles | حسنا ، ستعثر على الصوت وجميلتك ستعثر على المظهر |
Bu İngilizce bir metnin ikili seviyede Görünüşü. | TED | هذا ما يبدو عليه نص بالإنجليزية في شكله الثنائي. |
Onun hakkında şu ana kadar binlerce kitap yazıldı, fakat Görünüşü hakkında devam eden bir tartışma var. | TED | آلاف الكتب كتبت عنه ولكن يوجد خلاف، والخلاف مستمر، عن شكله |
Saçı, gözlükleri. Her 10 yilda Görünüşü değişir. | Open Subtitles | شعرهُ، نظارتهُ إنهُ يغيرُ شكله كل عقد من الزمن |
Biraz kendi kabuğunda gibi görünebilir, ama bu sadece dış Görünüşü. | Open Subtitles | إنّها في موقف دفاعي, لكنّه مجرد مظهر زائف. |
Biraz idare et. Bir müddet Görünüşü kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنت تمزح أنا فقط أريد الحفاظ على مظهر لائق لفترة |
yüzlercesi arasından Görünüşü, zerafeti, duruşu ve sevimliliği için seçtik. | Open Subtitles | اُختيرت من بين المئات من أجل مظهرها و حُسنها، أناقتها .. و سحرها الهائل. |
Bu şu an Dünyanın Görünüşü. | TED | هذا منظر للأرض الآن إذا ما استخرجنا كثيرا منه. |
Bu ameliyatın yeteneğine faydası olacağını söylemesi Görünüşü konusunda güvensiz olduğunu saklamak için bir bahane | Open Subtitles | قولها أنها تقوم بذلك لتزيد من مهوبتها هو فقط عذر ملائم لكي تتعامل مع حقيقة أنها متزعزعة حول شكلها |
Dış Görünüşü ve önyargılarından dolayı,diğerlerini yargılamamalısın. | Open Subtitles | عليك ألا تحكم اعتماداً على المظاهر وعن طريق الحكم المسبق |
Bir erkeğin gururlanacağı şeylerdendir, hem Görünüşü hem de... kokusu. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك عيب في أن يعتز الرجل بمظهره ورائحته |
Görünüşü kötü olsa da tadı güzeldir. Denemek ister misiniz? | Open Subtitles | ربما منظرها بشع لكن طعمها جميل هل تود أن تُجرب البعض؟ |