"güvenli bir" - Traduction Turc en Arabe

• بأمان
• مكان آمن
• ما آمن
• الآمن
• الأمان
• للأمان
• أماناً
• امن
• آمن من
• آمنا
• آمنة
• الامان
• آمن في
• أمانا
• امنة

Oraya tek yolu güvenli bir Valkyrie en kolye ile.
الطريقة الوحيدة لكى تصلن هناك بأمان عن طريق قلادة الفالكريز

Binaya güvenli bir şekilde girdiğimi görür görmez, anayola geri gitmeni istiyorum.
بمجرد أن تجد أننى دخلت المبنى بأمان أريدك أن تعود للطريق الرئيسى

Burada kalabilirsin Kee. Burası çocuğunu doğurmak için güvenli bir yer.
يمكن أن تبقي هنا يا كي إنه مكان آمن لإنجاب طفلك

Aileleri, sevdikleri insanların güvenli bir yere götürülmesini istiyordu.
ما حدث هو أن تلك الأسرة توجب عليها أخذ أبنائها لمكان ما آمن.

Şehir dışına güvenli bir şekilde çıkmak için karanlığı beklemeliyiz.
الوقت الوحيد الآمن للسفر خارجاً إلى القرى عندما يحل المساء.

Planları, Akdenize ulaşmak ve gemiyle güvenli bir yere gitmekti.
كانت خطتهم هي الوصول لساحل البحر المتوسط والإبحار نحو الأمان

Sizi güvenli bir yere sevkedebiliriz. Eğer duyuyorsanız, lütfen çağrıma cevap verin.
يمكننا أن ننقلكم للأمان أجيبوا ندائي إذا يمكنكم سماعي

Şimdi bu konuda güvenli bir şekilde evine getiriyor, ve o kadar.
الآن هذا ينعلق بإعادتها إلى المنزل . بأمان ، هذا كل شيء

Denizaşırı iletişim kurabilmek için güvenli bir e-mail hesabı oluşturmaya çalışıyorum.
أحاول ان أُنشئ بريد إلكتروني مؤمن لنستطيع التواصل بأمان في الجارج

Bu alıştırmanın amacı güvenlik sisteminizi ayakta tutmak ve güvenli bir biçimde çalıştırmaktır.
ومعنى ذلك هو أنني بحاجة للحفاظ على البنية التحتية الخاصة بك تعمل بأمان.

Bu sizin kripto anahtarını doğru yere güvenli bir şekilde göndermenizi garantileyen şey.
هكذا تضمن وصول مفتاح التشفير للمكان الصحيح بأمان.

Virüs taşıma ihtimali olan dokuları güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik.
قمنا بتطوير تقنيات جديدة لإزالة الأنسجة بأمان والتي قد تحتوي على فيروسات.

Sen ve Sokka Aang ile beraber güvenli bir yere gitmelisiniz.
أنت و ساكا يجب أن تذهبوا مع آنج إلى مكان آمن

Ba Sing Se'de olanlardan sonra seni güvenli bir yere götürmemiz gerekti.
بعد ما حدث في با سنج ساي أردنا أخذك إلى مكان آمن

Aileyi toplayın ve güvenli bir yere gidin.
إجمعي العائلة معاً , و إذهبوا إلى مكان ما آمن

Krallığınızdan güvenli bir şekilde geçmemizi sağladığınız için çok minnettarım.
إنّي مُمتنٌ للغاية أنّكِ سمحتِ لنا بالمرور الآمن خلال مملكتكِ

Benim sorumluluğum, ürünlerin ve malların vakitlice güvenli bir şekilde bu şehre dağılması.
واجبي هو أن اوفر الأمان والوقت المناسب للمنتجات والسلع القادمة داخل وخارج المدينة

Tamam, Castle, Adamı yukarı güvenli bir yere götür, tamam?
حسنا , كاسل خذه الى الأعلى للأمان ,تمام ؟

Ayrıca, aldığımız kararların bize daha güvenli bir ortam sağlayıp sağlamadığını anlamak istedim.
و أردت أيضاً أن أفهم إن كنا نتخذ القرارات بطريقة تجعلنا أكثر أماناً.

Terry, limanda senin için güvenli bir yer kalmadı artık.
لم يعد هناك مكان امن لك على الشاطىء يا تيرى

Bu duvarları geçtiğimizde, ülkeden güvenli bir şekilde çıkmamız gerekecek.
فور خروجنا من هذا المكان فسنحتاج خروج آمن من البلد

Endişem o ki o dağ güvenli bir yer değil.
إن هذا الجبل لا يعد مكانا آمنا لفتاة جميلة مثلك

Kabullenmenin güvenli olduğu yerlerde güvenli bir şekilde onu paylaşın.
شاركوه مع آخرين في أماكن وجلسات آمنة وبطرق ووسائل آمنة.

Onu durdurabilecek tek kişi benim. Herkesi güvenli bir yere götür.
انا الوحيد الذي يستطيع ايقافها اوصلوا الجميع الى بر الامان

Eşyalarını yük arabalarına güvenli bir şekilde yerleştirmeye çalışıyorlardı.
يحاول هؤلاء تخزين ممتلكاتها بشكل آمن في العربات.

Dostum, hayatında daha güvenli bir yerde olmamışsındır, tamam mı?
يا، رفيق، أنت ليس لك أكثر أمانا في حياتك، موافقة؟

Cep telefonuma gelen aramaların görüntülenememesi için... bana güvenli bir kanal ayarlayabilir misin?
هل يمكنكِ توفير قناة امنة حتى لا يتم مراقبة المكالمات على هاتفي الخليوي؟