"Beraber geçirdiğimiz birkaç saatte, bir ömür sürmüş gibi birbirimizi sevdik." | Open Subtitles | في الساعات القليله التي قضيناها معاً كأننا أحببنا بعضنا طوال العمر |
Yedi saat sürdü. Pistte geçirdiğimiz üç saati katmıyorum bile. | Open Subtitles | سبع ساعات غير الثلاث ساعات التي قضيناها عن مدرج المطار |
Birlikte geçirdiğimiz zamanlar düşünüyordum ve bir anda her şeyi anladım. | Open Subtitles | كنت أفكر في كل الوقت الذي قضيناه معاً، ثم جائتني الفكرة: |
Baba, biliyor musun bütün bu şeylerin en iyi yanı.. ...seninle geçirdiğimiz vakitlerdi. | Open Subtitles | أبي ، أفضل شق في ذلك الأمر برمته هو الوقت الذي قضيناه معاً |
Sen muhteşem bir kadınsın, ve ayrı geçirdiğimiz zamanlar dayanılmazdı. | Open Subtitles | أنت امراه مدهشة, والوقت اللذي أمضيناه بعيدا عن بعضنا لا يطاق |
"Aşkın sarhoşluğunda geçirdiğimiz o gece." | Open Subtitles | تلك الليلة التي أمضيناها معاً غارقان في حبنا. |
Ancak birlikle geçirdiğimiz birkaç saat içinde bir şeyler oldu. | Open Subtitles | ولكن شيئا ما حدث في تلك الساعات التي قضيناها معا |
Düşününce, birlikte geçirdiğimiz son günler de deniz kıyısındaydı, değil mi? | Open Subtitles | عندما أفكر بذلك فأن الأيام الأخيرة التي قضيناها معاً كانت على الشاطئ, أليس كذلك؟ |
Sen yanımda değilken bile, kendimi birlikte geçirdiğimiz anları, ...düşünürken buluyorum. | Open Subtitles | حتى و أنت لست معى ، فإننى أحاول أن أتذكر كل لحظة قضيناها معاً |
Birlikte geçirdiğimiz bu kısa anı hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى أبداً هذه الفترة القصيرة التي قضيناها سوياً |
Birlikte geçirdiğimiz her andan zevk aldım ve bunun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد استمتعتُ بكل لحظة قضيناها معا و أنا أشكرك على هذا. |
Ölüm döşeğindeyken oyun oynayarak geçirdiğimiz zamandan pişman olacak mıyız? | TED | عندما نكون على سرير الموت، هل سنندم على الوقت الذي قضيناه في اللعب؟ |
Bu işe 18 senemi verdim. Sense önemli olanın Vietnam'da geçirdiğimiz o yıl olduğunu söyler gibi gemişimden çıkıp, yanıma geliyorsun. | Open Subtitles | لدي استثمار هنا عمره 18 سنة وأنت تأتي لردم الماضي وكأنك تقول أن عام واحد قضيناه في الجيش هو كل ما يهم |
Sizi görmek bana beraber geçirdiğimiz eğlenceli zamanları hatırlattı. | Open Subtitles | رؤيتك جعلتني أتذكر كم المرح الذي قضيناه سوياً |
İtalya'da geçirdiğimiz yaz onunla oynadığın küçük çocuk. | Open Subtitles | الغلام الصغير الذى لعبت معه بالصيف الذى قضيناه فى إيطاليا؟ |
Birlikte geçirdiğimiz zamanlarda ben de çok eğlendim . | Open Subtitles | لقد إستمتعت حقاً بالوقت الذي أمضيناه سوياً |
Eğer, birlikte geçirdiğimiz zaman diliminde, son 20 yılda olduğumdan daha canlı hissettiysem ne olmuş? | Open Subtitles | ماذا لو، كانت تلك الأوقات التي أمضيناها سويةً، شعرت فيها بالحياة بشكل لم أعرفه خلال العشرين سنة الأخيرة من حياتي؟ |
Onunla benim kulübede geçirdiğimiz güzel zamanları unutmamışsındır eminim. | Open Subtitles | بالطبع لم تنسى الأوقات الجميلة التى كنا نقضيها فى الكوخ |
Bekleyerek, umut ederek, yalvararak geçirdiğimiz son dört yılın en önemli anları. | Open Subtitles | اللحظة العظيمة التى قضينا الأربع أعوام الأخيرة نتظرها ، نأملها ، ونتوسل من أجلها |
Juan'la evde geçirdiğimiz bir hafta, hayatımın en mutlu günleriydi. | Open Subtitles | الأسبوع الذي قضيته مع إجناسيو كان أسعد أسبوع في حياتي |
Beraber geçirdiğimiz zaman için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لكن أنا لا أكترث اريد فقط أن أشكرك على الوقت الذي امضيناه معاً |
Bazen keşke diyorum baba oğul en son güzel vakit geçirdiğimiz ana dönebilsek. | Open Subtitles | أحيانا أتمنى أن نعود إلى الوقت الذي حظينا فيه بعلاقة عادية بين أب و أبنه |
Yemeksiz geçirdiğimiz her gün adamlarınızdan biri ölecek! | Open Subtitles | كل يوم نقضيه بلا طعام سيموت واحد من رجالك |
O derinlikte geçirdiğimiz sürede saatte yedi yeni türe kadar çıkıyoruz. | TED | ما يصل إلى سبعة أنواع جديدة لكل ساعة نمضيها في ذلك العمق. |
Hiç düşünmüş müydün... geçirdiğimiz onca zaman içinde, | Open Subtitles | ألم تقُم، في.. في الوقت الذي قضيناهُ مع بعضنا البعض.. |
Tamam, hadi, kızlar, göl kenarında yazı geçirdiğimiz zamanlardaki gibi. | Open Subtitles | حسناً، هيا يا فتيات، فهذا سيكون كيوم عطلتنا عند البحيرة |
Ve burada geçirdiğimiz 10 yıl boyunca buna ulaşmak için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | و بذلنا أقصى ما بوسعنا لنحقق ذلك خلال العشر سنين التي عشناها هنا |
Bu yüzden yanında düşüncelerimle o çiçekleri gönderdim, geçirdiğimiz güzel zamanları hatırlar, ve belki nostaljik bir buluşmaya karar verir ümidiyle. | Open Subtitles | لهذا كنت أرسل لها زهور مع كتابات تتمني أن تتذكر أوقاتنا السعيدة وأشواق اللقاء |