Bu hafta sonu abim geliyor o yüzden fazla zamanım olmayacak. | Open Subtitles | أخي قادم للمنزل هذا الأسبوع لذا لن يكون لدي الوقت حينها |
İşte erkeğin geliyor, bahse girerim özür dilemek için buradadır. | Open Subtitles | ها هو ذا فتاكِ قادم وأراهنكِ أنه سيقدم إعتذاره لكِ |
Dikkat! Sahil Güvenlik konuşuyor. 15 metrelik bir dalga buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | إنتباه ، نحن خفر السواحل ، هناك موجة قادمة بطول 50 قدم |
Hiç bu kadar uzun sürmemişti. Benimle geliyor musun, gelmiyor musun? | Open Subtitles | ليس لهذه المدة الطويلة والآن هل ستأتي معي أم لا ؟ |
Hayır, bu teori bir midye, solucan ve güvercin üretimi uzmanından geliyor. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz -- Charles Darwin. | TED | لا، هذه النظرية تأتي من خبير في البرنقيل و الديدان و تربية الحمام. وتعلمون من أعني بذلك.. تشارلز داروين. |
Mobilya kamyonu geliyor. Ne gidecek ne kalacak karar vermeliyiz. | Open Subtitles | سيأتي حامل الأثاث، وعلينا أن نقرر ما سنبقي وما سنبعث. |
İlk vuruşlar başlamak üzere, henüz skor yok ve Yankee'ler geliyor. | Open Subtitles | في قاع الجولة الأولى ، لا نتيجة تذكر و اليانكيز قادمون |
Tüm bildiğim, şimdiden öldürdüğü tanıklar var. Seni öldürmeye geliyor. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انه قتل كل الشهود وهو قادم لقتلك |
Artık, ordularımı bana çevirecek güce sahip ve benim için geliyor. | Open Subtitles | انه الان لديه القوة لقلب جيشي ضددي. وهو قادم للنيل مني. |
Hem benim için, hem de senin için birileri geliyor. | Open Subtitles | شخص ما قادم لأجلي . و قادم لأجلك أنت أيضاً |
Ama bir balık okyanustan buraya, bu akarsularda kolonileşmek maksadıyla geliyor. | Open Subtitles | لكن سمك واحد قادم من المحيط، عازمٌ على غزو هذه الجداول. |
Mark, Florida'dan geliyor ve herkesle tanışmasını istiyorum ve önceden plan yaptım. | Open Subtitles | أن مارك قادم من فلوريدا وأريده ان يقابل الجميع لذلك خططت للأمر |
Akıntı çok güçlü geliyor. Doğu'dan bir sis yığını yaklaşıyor. | Open Subtitles | حالة البحر مضطربة بشدّة، مع ضباب كثيف قادم من الشّرق |
Son tekne saatler önce açıldı ve dahası, fırtına geliyor. | Open Subtitles | القارب الأخير قد رحل قبل عدة ساعات وهناك عاصفة قادمة |
Seni kapmaya geliyor, Steve-O. Hasta veya yaralı bir hayvan gibi davran. | Open Subtitles | هاهي قادمة للنيل منك، تصرف مثل سمكة أو حيوان مصاب يا ستيف |
Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن |
Beyin denen deponu aç çünkü +91 oktanlık bir bilgi geliyor. | Open Subtitles | أفتح صندوق مخك لإن هنا ستأتي معلومة قادمة من أكتلان 91 |
Biz kazanacağız çünkü gözlerimizden akan yaşlar aslında yüreklerimizden geliyor. | TED | سنفوز لأن الدموع التي تأتي على عيوننا تأتي من قلوبنا. |
Tatlım, ben geldim! Patronum yemeğe geliyor, bana temiz bir gömlek lazım. | Open Subtitles | عزيزتي ، لقد عدت ، سيأتي مديري على العشاء وأحتاج لقميص نظيف |
ve son saldırımı yapıyorum, savunma benim için geliyor, ve gerçekten büyükler, adamım! | Open Subtitles | وأنـا بعيـد عن الشباب ودفاع الفريق الآخر قادمون لأجلي وهم كبار الجسـم وسريعيـن |
Bana ne gibi geliyor biliyor musun? İptal için bir bahane. | Open Subtitles | هل تعرف كيف يبدوا الأمر بالنسبة لي هو عذر لإلغاء العملية |
Çılgınca ve aptalca geliyor kulağa, ama aslında ucuz ve köhne bir şey yerine hiçbir ekipman edinmemeyi tercih eden hastaneler var. | TED | قد يبدو ذلك جنون، وغبي. لكن هناك فعلاً مستشفيات تفضل أن لا تملك أي معدات على أن تملك معدات تبدو رخيصة وتافهة. |
Bazı yorumculara göre.. - .. adam kapıya kendi isteğiyle geliyor. | Open Subtitles | أشار بعض المعلقين إلى أن الرجل جاء إلى الباب بمحض إرادته |
Çünkü eğer seninle paylaşamazsam, sanki hiçbir şey yaşamamışım gibi geliyor. | Open Subtitles | لأنه إذا لم أشاركك مثل هذه الأمور أشعر وكأنها لم تحدث |
- Bence mutfaktan garip bir koku geliyor. - Hayır. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك رائحة غريبة آتية من المطبخِ , لا |
geliyor musun, burada mı kalıyorsun? | Open Subtitles | هل ستأتين معـى , أو تفضليـن البقـاء هنـا ؟ |
Onu göremiyorum. - Vurmaya geliyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اراها إنها قادمه لتصطدم بنا |
Yarbay Farrell geliyor. Çevre evlerdeki soruşturma raporunu da yakında alırız. | Open Subtitles | القائد فاريل فى طريقه الى هنا سيصلنا التقرير عن بيتها الان |
L Bu bütün geliyor biliyorum gerçekten iyi bir yer ama sadece benim ömrü boyunca alamaz. | Open Subtitles | أعرف أن كل هذا آتٍ من مكان جيد جدا لكنك لا تستطيع الإستحواذ على حياتى بهذه السهولة |