"gibi bir şey" - Traduction Turc en Arabe

    • أشبه
        
    • أو ما شابه
        
    • يشبه
        
    • شيء كهذا
        
    • إنه مثل
        
    • نوعاً ما
        
    • شيئاً مثل
        
    • شيء من هذا القبيل
        
    • انها مثل
        
    • هو مثل
        
    • شيء ما مثل
        
    • كأنك
        
    • إنها مثل
        
    • هذا مثل
        
    • من نوع ما
        
    Dostum burası Grimmoloji'nin ulusal arşivi ya da Smithsonian Müzesi gibi bir şey. Open Subtitles لكن هذا المكان أشبه بالمحفوظات الوطنية يا صاح أو مؤسسة سميثسونيان لتاريخ غريم
    Glokom ya da onun gibi bir şey için doktor reçetem vardı. Open Subtitles كان لديّ ورقة مُلاحظة من الطبيب، لمرض زُرقة العين أو ما شابه.
    Elektriksel yıldırım gibi bir şey vardı, hepsi yığılıp kaldı. Open Subtitles كان هناك شئٌ يشبه البرق ، أو الكهرباء وسقطوا جميعاً
    Bunun gibi bir şey, sadece hükümet yapabilir çünkü kimse izlemiyor. Open Subtitles شيء كهذا يمكن للحكومه ان تفعله فقط لأنهُ لا أحد يشاهده
    Biliyorum. Bir seçeneğin var. İlk defa çiğ istiridye yemek gibi bir şey. Open Subtitles أعلم ، لكن أنت لديكي الخيار إنه مثل أول شخص أكل المحار الني
    Bu bir kepçe ile fırtına yakalamak gibi bir şey değil mi? Open Subtitles ألا يشبه هذا نوعاً ما محاصرة إعصار بواسطة شبكة صيد الفراشات ؟
    Sence bunun gibi bir şey mi, tatlım? Open Subtitles هل تظنين أني أفعل شيئاً مثل هذا يا حبيبتي؟
    İstismara maruz kalmış ya da onun gibi bir şey. Open Subtitles هو كان من المُعتدِىِ عليهم أو شيء من هذا القبيل.
    Seni ilk yaptığımda uçup duvara toslamıştın, onun gibi bir şey. Open Subtitles انها مثل ذاك الوقت عندما أصدمت بالجدار عندما صنعتك اول مرة
    Düşeceğini bildiğiniz bir dava üzerinde çalışmak gibi bir şey. Open Subtitles هو مثل حال كنت تعرف سوف تسوية خارج المحكمة. لماذا؟
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Sanki karnına saplanmış bir bıçağın azar azar etini kazıması gibi bir şey. Open Subtitles الأمر أشبه بوجود شفرة في بطنكِ تقوم بتكوين غرز على جسدكِ لايمكنِ إخفائها
    Eşit gibi bir şey. Veya müttefik. Hatta ortak bile olabilir. Open Subtitles بل أشبه بند لها أو حليف قد نعتبره شريكًا لها حتى
    Ama ne zaman denesem, hep elimde patladı. Sanki lanetlenmişim gibi bir şey. Open Subtitles لكنْ كلّما حاولت يفشل الأمر بوجهي وكأنّ هناك لعنة عليّ أو ما شابه
    Yani, biz bilimin bir şeyleri tahmin etmemize izin vermesin alışkınız, ama bunun gibi bir şey esas olarak indirgenemezdir. TED أعني بذلك أننا متعودون على تقنين الأشياء علميا وتوقعها، ولكن شيء كهذا في الأساس لا يمكن تقنينه.
    Hayır. Yarış yaparken kestirmeye dalmak gibi bir şey. Open Subtitles كلا إنه مثل طريق مختصر أتعرف , عندما تدير السباق
    Bu muhafazakar amcanızla Şükran Günü gibi bir şey. Daha da beteri, milyonlarca seyircili bir canlı yayında. TED إنه نوعاً ما مثل عيد الشكر مع عمك المحافظ المستخدم للمنشطات مع ملايين المشاهدين لعرض تلفزيوني مباشر
    Bir harita ya da onun gibi bir şey olabilir. Open Subtitles و لكن ربما تعني شيئاً مثل لغز رياضي أو شيء من هذا القبيل
    Ben bir Midnight Cowboy ya da onun gibi bir şey değilim. Open Subtitles أنا لست لا كاوبوي منتصف الليل أو أي شيء من هذا القبيل.
    Tekrar gibi bir şey. Open Subtitles انها مثل باعادة الانتخابات . التحقق من ذلك.
    Bu insanlarla birlikte çalışıyor gibiyim ve işimiz de popüler olmak gibi bir şey. Open Subtitles حسنا، هو مثل هم ناس أعمل مع وشغلنا شعبي وتغوط.
    Siz beyler, kredi kartımı online bir hesaptan mı takip ettiniz ya da bunun gibi bir şey mi? Open Subtitles أنت رجال يَتتبّعونَ على الإنترنتَ إحسبْ إلى بطاقةِ إئتماني أَو شيء ما مثل ذلك؟
    Yerel güvenliğe teşekkürler, üniversite kampüsünde olmak elektronik tasma takmak gibi bir şey. Open Subtitles حسنا، بفضل الأمن الداخلي أن تكون في حرم جامعي كأنك تلبس سوارا إلكترونيا
    Sanki bir ruh dünyasının ölçümünü yapmak gibi bir şey. Open Subtitles إنها مثل قياس عالم الأرواح أو شيء من هذا القبيل.
    Bu sanki, birden bire, tanıdığımız herkesin ünlü olması gibi bir şey. Open Subtitles . هذا مثل ، فجأة ، كل الناس الذين نعرفهم أصبحوا مشهورون
    Anladım, elime kitap gibi bir şey gelmişti zaten. Open Subtitles نعم، أعتقد بأني تحسست وجود كتابا من نوع ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus