Konusu beraber geçirdiğimiz hayatımız olsa da, parçanın odağı bendim. | TED | كان موضوعها يدور حول حياتنا سوياً بالطبع، وكان محورها أنا. |
Seks hayatımız iyi olmadığından değil. Harikaydı. Ama ben erkeğim. | Open Subtitles | الم تكن حياتنا الجنسيه جيده انها كذلك سليم ولكني رجل |
Bana öyle geliyor ki; bütün hayatımız eksiksiz olsun diye çabalıyoruz. | Open Subtitles | على ما يبدو لي اننا جميعاً نكافح خلال حياتنا لنجعلها مكتملة |
Burada yaşamaya niyetim yok. Çok farklı bir hayatımız olacak. | Open Subtitles | ليست لدى النية لأعيش هنا سوف نعيش حياة مختلفة تماماً |
Ve hayatımız boyunca bir daha konuşmazsak... bence çok iyi olur. | Open Subtitles | .. واذا لم نتحدث مرة اخرى لبقية حياتنا سيكون هذا رائعاً |
Şuna bak. Senin ve benim hayatımız boyunca göreceğimiz polenden fazlası. | Open Subtitles | انظر لهذا , هذا طلع أكثر مما سنراه في حياتنا كلنا |
Biliyorum, ama bak. Tüm hayatımız bunlar tarafından kontrol ediliyordu. | Open Subtitles | أعلم , أنظر طوال حياتنا تم التحكم بنا بواسطة هذه |
Biz teori değil, eylem adamıyız. hayatımız için mücadele veriyoruz. | Open Subtitles | نحن ليس نظريون, نحن عمليون علينا الكفاح من أجل حياتنا |
Seni korumanın tehlikeli olacağını biliyorduk ama hayatımız pahasına bunu yapacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | علمنا أن حياتك ستكون خطيرة دائماً ولكننا تعهدنا بها حتى ولو كلفتنا حياتنا |
Bizim kendi hayatımız olmalı, senin de kendi hayatın olmalı. | Open Subtitles | نحتاج أن تكون لدينا حياتنا الخاصة، وأنت تحتاج حياتك الخاصة. |
Sadece dönüşürken çektiğimiz acılardan değil aynı zamanda hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmadan kurtaracaktı. | Open Subtitles | ليس من ألم التحوُّل فقط، بل وأيضًا من الكراهية التي لاقيناها طوال حياتنا. |
Dereck Joubert: Evet aslında hayatımız... ...CSI'ın süper uzun bir bölümü gibi... ... 28 yıl gibi bir süre. | TED | ديريك جوبيرت : حسناً, إن حياتنا كانت اساساً تشبه سلسلة طويلة من "تحليل مشهد جريمة"-- لها قرابة 28 سنة. |
Işığı tasarlarken karanlığın takdir edilmesi, hayatımız iyileştirecek şekilde çok daha ilginç çevreler yaratmamıza imkan tanır. | TED | فهي تقدر الظلام عند تصميم الضوئي ، وهي تصنع بيئات أكثر تشويقا تعزز حقا من قيمة حياتنا. |
Sanki tüm hayatımız boyunca bunun için hazırlanıyor gibiyiz. | TED | و هذا ما كن نستعد له طول حياتنا تقريباً. |
İşte böyle önemli olmasından dolayı bu teknolojinin sorunlarına yakından bakmaya karar verdim, çünkü o hayatımız için çok gerekli. | TED | مدفوعاً بأهمية ذلك قررتُ ان ابحث في القضايا التي تواجه هذه التقنية لانها اساسية جدا في حياتنا |
hayatımız damgalanmalarla ve onları körükleyen engellerle gölgelenirse yaşama hakkının anlamı nedir? | TED | ما معنى الحق في الحياة عندما حياتنا مغيمة بالوصم وبالعوائق التي تؤجج هذا الوصم. |
Bunun aksine benim için, ergenliğe girecek ve sonra da yetişkin olacak bu çocuğun bana hayatımız boyunca nasıl sesleneceği hem korkutucu hem de heyecan vericiydi. | TED | لكن بالنسبة لي، من سيصبح ذلك الطفل حين يكون مراهقاً ثم راشداً وما سيناديني طوال حياتنا فكرة مرعبة ومشوقة. |
O benim sahte nişanlım Kimmy ve sahte hayatımız mükemmel olacak! | Open Subtitles | إنه خطيبي الوهمي يا كيمي وسنعيش حياة وهمية جميلة مع بعض |
Orada mükemmel bir hayatımız vardı, ve olağandışı bir şey yapmaya karar verdik. | TED | عشنا حياة رائعة هناك، وقررنا أن نفعل شيئا غير إعتيادي. |
Mutluyduk beraber. Beraber iyi bir hayatımız vardı. | Open Subtitles | لقد كنا سعيدان معاً، لقد حضينا بحياة جيدة معاً |
İşin ucunda olan şey bugünkü hayatımız, yaşımız ilerledikçe yaşayacaklarımız ve çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatları. | TED | ما يوجد على المحك هو حياتنا اليوم وحياتنا كلما تقدمنا في السن وحياة أطفالنا وأحفادنا. |
Gerçekten, tüm hayatımız boyunca kendimize olan saygımız ne kadar azalırsa azalsın bir yanımız ise... | Open Subtitles | أشعر حقا أننا طوال حيواتنا ومهما كانت ثقتنا بأنفسنا ضعيفة هناك أجزاء منا تقول |
Birbirimize bunları söyleyeceğimiz uzun bir hayatımız olacak, tamam mı? | Open Subtitles | ستكون لدينا حياتُنا كلها لنقول الأشياء لبعضنا، حسنًا؟ |
O, güzel kardeşim, hayatımız boyunca uğruna çabalayıp da ulaşamayacağımız şey. | Open Subtitles | هي، يا صديقي، ما سَنَقضي بقيّة حياتِنا لا نملكه. |
Bir tek numarayı yaparsak hayatımız kurtulur, duyuyor musun? | Open Subtitles | ,يا رجل, سننفذ عملية واحدة .. تلك العملية اللعينة يا رجل , من ثم نستريح عمرنا بطوله, اتسمعى ؟ |
Şimdi ormanda hayatımız için koşuyoruz. | Open Subtitles | والآن نحن نتشبث بحياتنا في غابه لا نعرفها |
Birlikte bir hayatımız olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | إنّكَ .. إنّكَ قلتَ أنّنا سنحظى بحياه سوياً. |
Angela, karıcığım, bilmeni istiyorum ki, hayatımız boyunca kültürel farklıIık gözetmeksizin sana her daim yıIbaşı neşesi sunmak için yanında olacağım. | Open Subtitles | آنجيلا" ،عروستي" أريدك أن تعرفي أنه لباقي حياتينا بغض النظر عن البيئة الثقافية |
Beni bırakmazdın, iyi bir baba olurdun güzel bir hayatımız olurdu beraber yaşlanıp ölürdük herkes bizim ne kadar da şanslı olduğumuzdan ve benim çok akıllıca bir seçim yaptığımdan bahsederdi. | Open Subtitles | ولن تتركني، وستكونُ اباً مثالياً.. ونحنُ سنحظى بحياةٍ رائعة، ونكبرُ ونموتُ معاً، |
Beraber iyi bir hayatımız olurdu. Gerçekten güzel bir hayat! | Open Subtitles | كان يمكننا أن نحيا حياة رائعة مع بعضنا البعض |
Şimdi bu sürecin hayatımız için ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | والآن يستطيع الفرد منّا أن يفكر بمدى أهمية تلك العملية لحياتنا. |