"hayatımız" - ترجمة من تركي إلى عربي

• حياتنا
• حياة
• بحياة
• وحياتنا
• حيواتنا
• حياتُنا
• حياتِنا
• عمرنا
• بحياتنا
• بحياه
• حياتينا
• بحياةٍ
• نحيا
• لحياتنا

Konusu beraber geçirdiğimiz hayatımız olsa da, parçanın odağı bendim.
كان موضوعها يدور حول حياتنا سوياً بالطبع، وكان محورها أنا.

Seks hayatımız iyi olmadığından değil. Harikaydı. Ama ben erkeğim.
الم تكن حياتنا الجنسيه جيده انها كذلك سليم ولكني رجل

Bana öyle geliyor ki; bütün hayatımız eksiksiz olsun diye çabalıyoruz.
على ما يبدو لي اننا جميعاً نكافح خلال حياتنا لنجعلها مكتملة

Burada yaşamaya niyetim yok. Çok farklı bir hayatımız olacak.
ليست لدى النية لأعيش هنا سوف نعيش حياة مختلفة تماماً

Ve hayatımız boyunca bir daha konuşmazsak... bence çok iyi olur.
.. واذا لم نتحدث مرة اخرى لبقية حياتنا سيكون هذا رائعاً

Şuna bak. Senin ve benim hayatımız boyunca göreceğimiz polenden fazlası.
انظر لهذا , هذا طلع أكثر مما سنراه في حياتنا كلنا

Biliyorum, ama bak. Tüm hayatımız bunlar tarafından kontrol ediliyordu.
أعلم , أنظر طوال حياتنا تم التحكم بنا بواسطة هذه

Biz teori değil, eylem adamıyız. hayatımız için mücadele veriyoruz.
نحن ليس نظريون, نحن عمليون علينا الكفاح من أجل حياتنا

Seni korumanın tehlikeli olacağını biliyorduk ama hayatımız pahasına bunu yapacağımıza söz verdik.
علمنا أن حياتك ستكون خطيرة دائماً ولكننا تعهدنا بها حتى ولو كلفتنا حياتنا

Bizim kendi hayatımız olmalı, senin de kendi hayatın olmalı.
نحتاج أن تكون لدينا حياتنا الخاصة، وأنت تحتاج حياتك الخاصة.

Sadece dönüşürken çektiğimiz acılardan değil aynı zamanda hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmadan kurtaracaktı.
ليس من ألم التحوُّل فقط، بل وأيضًا من الكراهية التي لاقيناها طوال حياتنا.

Dereck Joubert: Evet aslında hayatımız... ...CSI'ın süper uzun bir bölümü gibi... ... 28 yıl gibi bir süre.
ديريك جوبيرت : حسناً, إن حياتنا كانت اساساً تشبه سلسلة طويلة من "تحليل مشهد جريمة"-- لها قرابة 28 سنة.

Işığı tasarlarken karanlığın takdir edilmesi, hayatımız iyileştirecek şekilde çok daha ilginç çevreler yaratmamıza imkan tanır.
فهي تقدر الظلام عند تصميم الضوئي ، وهي تصنع بيئات أكثر تشويقا تعزز حقا من قيمة حياتنا.

Sanki tüm hayatımız boyunca bunun için hazırlanıyor gibiyiz.
و هذا ما كن نستعد له طول حياتنا تقريباً.

İşte böyle önemli olmasından dolayı bu teknolojinin sorunlarına yakından bakmaya karar verdim, çünkü o hayatımız için çok gerekli.
مدفوعاً بأهمية ذلك قررتُ ان ابحث في القضايا التي تواجه هذه التقنية لانها اساسية جدا في حياتنا

hayatımız damgalanmalarla ve onları körükleyen engellerle gölgelenirse yaşama hakkının anlamı nedir?
ما معنى الحق في الحياة عندما حياتنا مغيمة بالوصم وبالعوائق التي تؤجج هذا الوصم.

Bunun aksine benim için, ergenliğe girecek ve sonra da yetişkin olacak bu çocuğun bana hayatımız boyunca nasıl sesleneceği hem korkutucu hem de heyecan vericiydi.
لكن بالنسبة لي، من سيصبح ذلك الطفل حين يكون مراهقاً ثم راشداً وما سيناديني طوال حياتنا فكرة مرعبة ومشوقة.

O benim sahte nişanlım Kimmy ve sahte hayatımız mükemmel olacak!
إنه خطيبي الوهمي يا كيمي وسنعيش حياة وهمية جميلة مع بعض

Orada mükemmel bir hayatımız vardı, ve olağandışı bir şey yapmaya karar verdik.
عشنا حياة رائعة هناك، وقررنا أن نفعل شيئا غير إعتيادي.

Mutluyduk beraber. Beraber iyi bir hayatımız vardı.
لقد كنا سعيدان معاً، لقد حضينا بحياة جيدة معاً

İşin ucunda olan şey bugünkü hayatımız, yaşımız ilerledikçe yaşayacaklarımız ve çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatları.
ما يوجد على المحك هو حياتنا اليوم وحياتنا كلما تقدمنا ​​في السن وحياة أطفالنا وأحفادنا.

Gerçekten, tüm hayatımız boyunca kendimize olan saygımız ne kadar azalırsa azalsın bir yanımız ise...
أشعر حقا أننا طوال حيواتنا ومهما كانت ثقتنا بأنفسنا ضعيفة هناك أجزاء منا تقول

Birbirimize bunları söyleyeceğimiz uzun bir hayatımız olacak, tamam mı?
ستكون لدينا حياتُنا كلها لنقول الأشياء لبعضنا، حسنًا؟

O, güzel kardeşim, hayatımız boyunca uğruna çabalayıp da ulaşamayacağımız şey.
هي، يا صديقي، ما سَنَقضي بقيّة حياتِنا لا نملكه.

Bir tek numarayı yaparsak hayatımız kurtulur, duyuyor musun?
,يا رجل, سننفذ عملية واحدة .. تلك العملية اللعينة يا رجل , من ثم نستريح عمرنا بطوله, اتسمعى ؟

Şimdi ormanda hayatımız için koşuyoruz.
والآن نحن نتشبث بحياتنا في غابه لا نعرفها

Birlikte bir hayatımız olacağını söylemiştin.
إنّكَ .. إنّكَ قلتَ أنّنا سنحظى بحياه سوياً.

Angela, karıcığım, bilmeni istiyorum ki, hayatımız boyunca kültürel farklıIık gözetmeksizin sana her daim yıIbaşı neşesi sunmak için yanında olacağım.
آنجيلا" ،عروستي" أريدك أن تعرفي أنه لباقي حياتينا بغض النظر عن البيئة الثقافية

Beni bırakmazdın, iyi bir baba olurdun güzel bir hayatımız olurdu beraber yaşlanıp ölürdük herkes bizim ne kadar da şanslı olduğumuzdan ve benim çok akıllıca bir seçim yaptığımdan bahsederdi.
ولن تتركني، وستكونُ اباً مثالياً.. ونحنُ سنحظى بحياةٍ رائعة، ونكبرُ ونموتُ معاً،

Beraber iyi bir hayatımız olurdu. Gerçekten güzel bir hayat!
كان يمكننا أن نحيا حياة رائعة مع بعضنا البعض

Şimdi bu sürecin hayatımız için ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz.
والآن يستطيع الفرد منّا أن يفكر بمدى أهمية تلك العملية لحياتنا.