Tek ihtiyacım olan ilk dükkanı açmak için gereken 10.000$. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو عشرة آلاف دولار لافتتاح أول متجر. |
İhtiyacım olan son şey, Televizyona gösterişçi olarak bakacak biridir. | Open Subtitles | أخر ما أحتاجه هنا هو سافل متعالٍ يتكبر على التلفزيون |
Ya da belki teknoloji şu an tam ihtiyacım olan kişiyi bulmamı sağlayabilir. | TED | ماذا لو تدخلت مجموعة من التقنيات لمساعدتي في الوصول للشخص الذي أحتاجه الآن؟ |
Bu bir şans. İhtiyacım olan şey bu. Lütfen izin ver de yapayım. | Open Subtitles | أنها فرصة , هذا ما أحتاج إليه رجاءً , دعنى أشترك فى هذا |
Ben bu şirketin geleceğiyim ve tek ihtiyacım olan senin soyadın. | Open Subtitles | انا مستقبل هذه الشركة وكل ما احتاجه هو لقب عائلتك اللعين |
Tek ihtiyacım olan, Rusty'den sermaye almak ve sonra hepimiz zengin olacağız. | Open Subtitles | كل ما أريده هو مال أبدأ به من روستي. وعندها سنصبح أغنياء. |
Ama aynı zamanda bana ihtiyacım olan duyguları vermesini istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا أيضاً أطلب منه أن يعطيني المشاعر التي أحتاجها |
İhtiyacım olan şey aynı gen çifti ve bunu sadece oğlumdan alabilirim. | Open Subtitles | ما أحتاجه هو جين مماثل ولا يمكنني الحصول عليه سوى من أبني |
Meğer o süreçte ihtiyacım olan birinci şahıstan nişancılık oyunuymuş. | Open Subtitles | وأتضح أن لعبة إطلاق النار الفردية كانت ما أحتاجه تماماً |
Tek ihtiyacım olan eski bir dostumun ufak bir yardımı. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو قليل من المساعدة من صديق قديم |
Sihir gerçek ve ihtiyacım olan şey dışında her şeyi düzeltebilir. | Open Subtitles | السحر حقيقي ، ويمكنني إصلاح أي شيء ما عدا ما أحتاجه |
O şeyi yapanın izini sürmek için hırsızlar ihtiyacım olan bağlantı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد يكونوا الخيط الذي أحتاجه لتعقب من يقوم بذلك الشيء |
Etrafa bakmadan önce, ihtiyacım olan her şeyin burada olduğundan emin olayım. | Open Subtitles | قبل أن نلقي نظرة، دعيني أتأكد من وجود كل ما أحتاج إليه. |
Sepetinizdeki kibrit kutusu tam da ihtiyacım olan şey. | Open Subtitles | علبة أعواد الثقاب هذه التي في سلتك، هي ما احتاجه بالضبط. |
İhtiyacım olan şeylere sahip olamamak benim için çok zor. | Open Subtitles | أتعلم ، من الصعب عليَّ عدم الحصول على ما أريده |
İhtiyacım olan bilgiyi getirmek için gönderdiğim adamım hainlik edebilecekmiş gibi görünmeli. | Open Subtitles | بإحضار المعرفة التي أحتاجها فثاني حاجتي هي أن أبدوا غير مؤهل للولاء |
İhtiyacım olan kıyafetler verildi ve ne olmam gerektiği söylendi. bu çok değerli ve kutsal görünümlü urba anlaşılarak verildi. bu mukaddes ve önemli bir şeydi. | TED | لقد أٌعطيت الملابس التي أحتاج ان البسها. وقيل لي ما احتاج ان اكون. أُعطيت ذلك الثوب الغالي المقدس الشكل لإرتدائه. للتفاهم انه شيء مقدس أو مهم. |
Elimdeki görev için ihtiyacım olan, bu adamlar. | Open Subtitles | هم فقط من أحتاج إليهم للمهمة التي أريدها |
Şu anda ihtiyacım olan tek şey çalışmaya devam etmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحتاج لفعله الآن هو الإستمرار في العمل. |
ihtiyacım olan notları alabilmem icin calısmam gereken o kadar sey var ki... | Open Subtitles | أمامي الكثير من العمل لكي أحصل على المجموع الذي أريده |
Bunu milyonlarca kez yaptım. Tek ihtiyacım olan pnömatik matkap, biraz elmas kesici... | Open Subtitles | لقد فعلت هذا ملايين المرات ,كل ما اريده هو مثقاب هوائى وقاطعة الماس |
Belki o zaman ihtiyacım olan cevabı öğrenirim. | Open Subtitles | عندئذ ربما سوف اجد الاجابات التي احتاجها |