İçeride duvara gömülü kasa dışında fazla bir şey yok. | Open Subtitles | داخل الخزنة هناك غرفة فارغة مع التأمين المُثبّت في الحائط. |
Ken kiralıkbir kasa anahtarı olduğunu söyledi, fakat yerini sadece George biliyor. | Open Subtitles | يقول كين انه يوجد مفتاح صندوق ودائع ولكن جورج فقط يعرف مكانه |
- Bütün kasa kanıt dolu. Kim bilir neler bulacağız. | Open Subtitles | هذا القبو مليء بالأدلة من يعلم منا كم سيستغرق كشفها؟ |
Ofisime buyurun... size bir kasa verelim. - Bavullarınızı alalım. | Open Subtitles | فسنلبي طلبك في الحصول على خزنة ونساعدك في نقل أمتعتك |
Serena Van Der Woodsen için üç kasa şampanya var. | Open Subtitles | لدي 3 صناديق شامبانيا من أجل سيرينا فان دير ويدسون |
Ama hala, ses sensörü, el izi sensörü, hareket sensörü,... ..ve hayatımda gördüğüm en sağlam kasa kapısı devrede olacaktır. | Open Subtitles | ومع ذلك يبقى أستشعار الصوت فحص البصمات أجهزة أستشعار الحركة باب الخزينة الحصين هذا لم أرى مثيل له من قبل |
İçerideki kasa karmaşık sayılmaz ama bana 5-6 dakikadan fazlası gerekiyor. | Open Subtitles | الخزنة ليست مُعقدة، لكن ستستغرق منّي أكثر من ست دقائق لفتحها. |
Söylentiye göre kasa ucuz bir metalden yapılmış ve bükülmeye müsaitti. | Open Subtitles | الشائعة هي أن الخزنة كانت مصنوعة من المعدن الرخيص وقد انحنى |
Bir dış kapı var, sonra büyük bir kapı, bir iç kapı ve sonra kasa. | Open Subtitles | هناك بوابة خارجية ومن ثم باب كبير و بوابة داخلية وبعدها الخزنة |
392 numaralı kasa. Bu kayıtlara göre öyle bir kasa yok. | Open Subtitles | إن صندوق الودائع رقم 392 و وفقاً لهذه السجلات غير موجود |
Satış durumu netleştiğinde ülkedeki en seksi 100 kişiye üründen bir kasa göndereceğiz. | Open Subtitles | بمجرد ثبات المبيعات، نرسل صندوق من المنتج لأكثر مائة شخص سخونة في البلد. |
Ölü bir herifin götünde olduğu için de bir kasa anahtarı olabilir. | Open Subtitles | وبما إنه كان في مؤخرة رجل ميت، فيعني أنه مفتاح صندوق أمانات. |
Beş soyguncunun kasa dairesinde tuzağa düştüğü anlaşılıyor. | Open Subtitles | وعلى مايبدو أن خمسة من اللصوص احتجزوا داخل القبو |
Uzi'li iki bekci ve insan üretimi en karmasık kasa kapısı. | Open Subtitles | سنجد حارسين مع اسلحه والاكثر تعقيداً هو باب القبو والذي اكبر من ما يمكن ان تتصور |
130 kilo kutu, kasa taşımak gibi. Tek kişinin yapacağı iş değil. | Open Subtitles | مئات الباوندات ، فهي كأنك تنقل خزنة هذه ليست مهمة رجل واحد |
Genellikle ufak kasaları açarım. Çelikten yapılma gerçek bir kasa olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | عادة أنا أكسر الصناديق القوية لم تقل إنها خزنة مصنوعة من الحديد |
Üç kasa istiyorum ve sanki ağaçta yetişmiyormuş gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | اريد ثلاثة صناديق وهو يتصرف وكأنهم لا ينضجون على الشجرة |
Şimdi, kasa patlatılır. | Open Subtitles | والآن تنسف الخزينة والرجل يقوم بإخلائها ويقوم بحريق صغير |
İçindeki parayla birlikte kasa geldiğinde öğle yemeği de gelmişti. | Open Subtitles | بعد إحضار وجبة الغداء عند وصول الخزانة والمال في داخلها |
Çalışma odasında bir yerde, küçük bir kasa var. | Open Subtitles | موجود فى مكانٍ ما فى هذا المكتب, فى خزينة صغيرة قديمة. |
Belki kapkaççılık yapabilirm ya da küçük bir kasa açabilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع نشل محفظة أو أكسر خزانة صغيرة,000 |
Bu galakside şifresini kıramayacağım tek bir kasa veya oda yok. | Open Subtitles | هناك ليست آمنة أو قبو في هذه المجرة لا أستطيع قضاء. |
Özel kasa anahtarlarının üzerinde kasa numarası bulunmaz eğer kendi anahtarı değilse doğru kasayı bulana kadar hepsini denemek zorundaydı | Open Subtitles | مفاتيح صناديق الودائع ليس عليها أرقام. لذا إذا لم يكن مُفتاحه، فعليه تجريب كلّ قفل حتى يصل إلى الصندوق الصحيح، |
Arkadaşın, kasa açma becerisiyle yanlış kişilere böbürlenmiş, sivri akıllı. | Open Subtitles | صديقك اخذ يعرض مهارته في فتح الخزائن الي الناس الخطا |
Sekiz küçük kasa. Bir servet biriktirmişler. | Open Subtitles | ثمانية خزائن مليئة بالمال، لقد كانت لديهم ثروة |
kasa odası. Bir kasaya ulaşmam gerek. | Open Subtitles | دقيقتان صندوق الودائع أريد أن أرى صندوقاً واحداً |
Dümdüz gidin, sonra sağa dönün kasa tam önünüze çıkacak. | Open Subtitles | سرن في خطٍ مستقيم ومِن ثم اتجهن يساراً. وسترين السرداب أمامكن. |