Sonra, nasıl ve niçin olduğunu bilmek istediğimden şiir eleştirmeni oldum. | TED | ومن ثم أصبحت ناقدا للشعر. لأنني أردت أن أعرف كيف ولماذا. |
Ben Hint radyosunda çalışıyorum. Burada neler olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا من محطة راديو إنديا أريد أن أعرف ماذا حدث؟ |
Beni dinle, sizlerin kim olduğunu bilmek istiyorum ve burada neler olup bittiğini. | Open Subtitles | اسمعوني، يجب أن أعلم من تكونوا و أريد أن أعرف ماذا يجري هنا؟ |
Dün gece yatağa birlikte girdiğim adama ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط ان اعرف ماذا حدث للرجل الذى نمت معه البارحة |
Herkes kendi yolunu bulmalı ama bazen başkalarının da aklının karışık olduğunu bilmek rahatlatır insanı. | Open Subtitles | كل انسان يجب ان يجد طريقه لكن احيانا من الاريح ان تعرف ان الاخرين ايضا شعروا باضطراب وضلوا |
Kazanan takımın adlarının ne ile kafiyeli olduğunu bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | الفريق الذي فاز ، يريد أن يعرف بما يقفى اسمه ؟ |
Öleceğim ve, bundan önce kızıma ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | سأموت، و أريد أن أعرف ما حدث لابنتي قبل هذا |
Neredeyse seni öldüren, kaçırdığım şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف السرّ الذي فاتني وكاد أن يتسبب بمقتلك |
Şu anda tek istediğim Daphne'nin kafasının içinde neler olduğunu bilmek. | Open Subtitles | الآن، كل ما أريد فعله هو أن أعرف ما يدور برأسها |
haber aldığınız en kısa sürede mesaj atın hepinizin iyi olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | عاودِ الإتصال بي بُمجرد تلقي رسالتي، أريد فقط أن أعرف أنكِ بخير. حسناً؟ |
Bu sesleri duyan tek kişinin ben olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إذا كنتُ الوحيد الذي يسمع هذه الأصوات |
Kendi kızının gözlerinin önünde büyürken görmenin nasıl bir his olduğunu bilmek istiyordum. | Open Subtitles | بحق أريد أن أعرف ما هو شعورك وأنت ترى إبنتكَ تكبر أمام عينيك |
Ama şimdi bilmek istiyorum. Onun kim olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن الان اريد ان اعرف اريد ان اعرف من كان |
Muhabbeti biliyorum, onu izlemeyeceğim. Nerede olduğunu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أعرف الإجراءات، لست أتبعه أريد أن أعلم مكانه فحسب |
Paris'te nerede olduğunu bilmek ister misin? Bırak onu o zaman. | Open Subtitles | اذا اردت ان تعرف اين بباريس اطلق سراحها اولا |
Ve senin baban, hangimizin daha güçlü olduğunu bilmek istiyor. | Open Subtitles | وأبوكِ أيضاً يريد أن يعرف من الأقوى بيننا نحنُ الأثنين |
Böyle bir işte senin gibi bir adamımızın olduğunu bilmek güven veriyor. | Open Subtitles | مسرور لمجرد أن نعرف أنّ لدينا رجل طيب مثلكَ في هذه الوظيفة |
Polislere gelince o patlayıcıların neden sende olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | والشرطة؟ يريدون أن يعرفوا لم خزنت كل تلك المتفجرات. |
Dünyadaki en iyi pazarlamacının kim olduğunu bilmek ister misin? | Open Subtitles | عليك أن تعلم من هو أعظم بائع في العالم ؟ |
Bu bile yeterince kötüydü, ama senin daha fazla tehlikede olduğunu bilmek... | Open Subtitles | وكان هذا سيئاً بما يكفي ، لكن ...معرفة أنك معرضة لأخطار أكبر |
O gece tam olarak ne olduğunu bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | أتريدين حقاً أن تعرفي عن ما حدث في تلك الليله؟ |
Orada neler olduğunu bilmek istemezsin, inan bana. | Open Subtitles | انت لا تريدين ان تعرفي ما الذي يجري ثقي بي انا اقوى من ازابيل |
Yatakhanenin neden gün boyu ve hafta sonlarında kilitli olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اود أن اعرف لماذا يُغلَق عنبر النوم دائما؟ طوال النهار, وفي ايام العطلات الاسبوعية؟ |
Bir kamyonetin olduğunu bilmek harika; ama herkesin ne düşündüğünü bilmemiz gerek, işte o zaman oldukça karışık bir problem hâline geliyor. | TED | معرفة أن هذه شاحنة نقل، رائع، لكن ما يجب حقا أن نعرفه هو ما يفكر به كل شخص، لذا أصبحت مشكلة معقدة. |
Savaşçı dostların hayatta olduğunu bilmek ister diye düşündük ve değiş tokuş yapalım dedik, adamımıza karşılık sen. | Open Subtitles | ونعتقد أن أصدقاءك المحاربين سيرغبون بمعرفة أنك حي.. لذا نفكر بتبادل مباشر، رفيقنا مقابلك |