O, bağımsız bir ulusmuş gibi uluslararası bir tanınma peşinde. | Open Subtitles | هو يسعى لأن تعترف الأمم بإستقلال البدو وهم ليسوا كذلك |
Ben 1100 yıldır kalbimde bir bıçakla yaşıyorum, oysa o önemsiz intikamının peşinde. | Open Subtitles | كان لدي سكين علي قلبي لـ 1100 سنة وهو يبحث عن أنتقامه التافه |
- İlk olarak neyin peşinde olduğunu bulmalıyız, değil mi? | Open Subtitles | بالبداية , علينا معرفة ما يخطط له , اليس كذلك؟ |
Neyin peşinde olduğunu biliyorum. Asla sahip olmadığın oyuncağı istiyorsun. | Open Subtitles | أعلم ما الذي تسعى وراءه، اللعبة التي لم تتلقاها قط |
Yani... eğer peşinde olduğun mutlu sonlarsa, başka bir yere bak. | Open Subtitles | لذا إنْ كنت تبحث عن نهاية سعيدة فابحث في مكان آخر |
Yani nerede olduğunu biliyorsun ama neyin peşinde olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أذا فانت تعرف مكانه ولكنك لا تعلم على ماذا ينوي |
Picasso, Spyder adlı bir satıcıya çalışıyormuş. Spyder 4.000 $ için Joey'nin peşinde. | Open Subtitles | بيكاسو كان يعمل لدى موزع أكبر يدعى العنكبوت وهو يلاحق جوي لظنه أنه أخذ 4000 دولار. |
Barn Creek'te Et Fuarı var ve avcılar, ruhsatsızların peşinde. | Open Subtitles | مهرجان اللحم في بارن كريك و الصيادون يبحثون عن المتشردين. |
Senatör o sürücü için lanet dünyanın sonuna kadar peşinde olacaktır. | Open Subtitles | إن السيناتور مطاردة لك إلى أقاصي سخيف الأرض لمحرك الأقراص هذا. |
Seni kırmak istemem, ama senin paranın peşinde olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أقولها لك مكرهةً، لكن لا أعتقد أنه يسعى إلي مالك. |
- Biz gerçekten, bildiğiniz düzeltmek gerektiğini. - Hadi, kim peşinde? | Open Subtitles | يجب علينا أن نصلح هذا هيا ، من يسعى خلفك ؟ |
Neyin peşinde olduğuna dair başka bir şey öğrenebildin mi? | Open Subtitles | هل حصلت على معلومات أكثر عن ما يسعى خلفه ؟ |
Eğer hayattaysa, peşinde kötü insanlar var. Gelecekleri ilk yer burası olabilir. | Open Subtitles | لو كان كذلك , فقد يبحث عنه البعض وأول ما يبحثون هنا |
Gerçek haçın peşinde koşan birisi için Vincent seninle çok fazla ilgileniyor gibiydi. | Open Subtitles | اتعلم , بالنسبة لشخص يبحث عن الصليب الحقيقى فينسنت بدا مهتماً بك بالتأكيد |
Ama kim bilir ne peşinde. | Open Subtitles | ربما ذلك صحيح , لكن من يدرى ما هو أكبر من ذلك الذى يخطط له |
Üç gün sonra polis bir Sırp suikast timinin çiftin peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام وصلتنا اخبارية بأن فرقة إعدام صربية كانت تسعى لقتل الزوجين |
Washington'a gelmişti ve küçük bir sadaka peşinde değildi. | TED | وقد قدمت الى واشنطن لا لكي تبحث عن تمويل بسيط او مساعدة مالية مصغرة |
Max'in nasıl yaşadığını veya neyin peşinde olduğunu düşünürken tüylerim ürperiyor. | Open Subtitles | ارتجف لمجرد التفكير كيف يعيش ماكس وما ينوي ان يفعل |
Kız peşinde, Star adasındaki mekanında partiler veriyor. | Open Subtitles | يلاحق النساء, يقيم حفلات في منزله في جزيرة ستار |
Son raporlar, Galaktik Yönetim'in 2 kaçağın peşinde olduğuna dair. | Open Subtitles | أخر تقارير لدى السلطة المجرية في مطاردة أثنان من الهاربين |
peşinde olduğum şey birçok hayat kurtaracak. Geri adım atmayacağım. | Open Subtitles | ما أسعى إليه هو إنقاذ الكثير . من الأرواح وأنا لن أستسلم لليأس |
O adamların neden senin peşinde olduklarına dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أى فكرة لماذا كان يلاحقك هؤلاء الرجال؟ |
Neden hep kız peşinde koşuyorsun? | Open Subtitles | في سيارة أجرة لماذا تطارد الفتيات دائما ؟ |
peşinde milyonlarca herif vardır senin güzelliğinden dolayı hepsi kör olmuştur. | Open Subtitles | ملايين الرجال يسعون ورائها و قد اعماهم جمالك و هذا الهراء |
Bir şeyin peşinde. Ve kendinden ödün vermediğinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ ، هي تنوي فعل شي، و أريد التأكد أنّكَ لستَ وسيطاً بهِ. |