ويكيبيديا

    "آن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldi
        
    • Anne-Marie
        
    • Anna
        
    • hem
        
    • - Anne
        
    • An
        
    • zamanı
        
    • de
        
    • Ahn
        
    • - Ann
        
    • aynı anda
        
    Bu İngiliz sömürge devletine ne düşündüğümüzü söylemenin vakti geldi. Open Subtitles أعتقدُ أنه آن الأوان لأن نُعلمَ تلكَ المُستعمرة برأينا فيهم.
    Toplum hizmeti günlerim geride kaldığına göre parçalama zamanı geldi. Open Subtitles يا فتيات. الان وقد انتهت أيام خدمتي آن الوقت للانتقام
    Artık kılıcını bırakıp asil bir şekilde hayata göz yummasının vakti geldi. Open Subtitles لقد آن الأوان له أن يسل سيفهُ ويموت بشيء يدنو من الكرامة
    Yani birisi Anne-Marie'nin kanını toparlamış ve bir antikoagülan eklemiş. Open Subtitles لذا شخص ما جَمعَ دمّ آن ماري وأضافَ مضاد للتخثّرَ.
    Biliyor musun, Anna bazen kirayı ve faturaları ödemeyi bırakıp kaybolmak istiyorum. Open Subtitles أتعلمين يا آن أفكر أحيانًا بأن علي أن أتوقف عن دفع الإيجار وفاتورة الهاتف
    Işık, hem dalga hem de partikül gibi davranan elektromanyetik radyasyondur. TED الضوء هو إشعاع إلكترومغناطيسي يتصّرف كموجة و كجسيم في آن واحد.
    - Anne Frank öldü ama... - Onu yakaladıklarına inanamıyorum! Open Subtitles آن فرانك ماتت , لكنها 0000000 لا استطيع التصديق بأنهم نالوا منها
    Baylar ve bayanlar, dünyanın güvenlik teşkilatlarını birleştirme vakti geldi. Open Subtitles السيدات والسادة لقد آن الأوان لأجهزة العالم الأمنية أن تتوحد
    Teknolojinin eğitimimize yardım etme, bizi hiç olmadığımız kadar hızlı ve daha iyi eğitme zamanı geldi. TED وأعتقد أنه آن الأوان للتكنولوجيا أن تساعدنا في التدريب، أن تساعدنا في تدريب الناس بشكل أسرع وأفضل من ذي قبل.
    Dev midyelerin kabuklarından çıkıp dünyaya okyanusların kahramanları olabileceklerini gösterme zamanları geldi. TED آن أوان خروج المحّارات العملاقة من صدفها ليُروا العالم أن بإمكانهم هم أيضًا أن يكونوا أبطال المحيطات.
    ve bu yüzden sonuçlarına katlanmalıyız... yüzdeki bu perdenin inmesinin vaktidir... ve bu kadın avcısı adamın maskesini düşürmenin zamanı geldi. Open Subtitles يجب أن نواجه الحقيقة آن الأوان لتمزيق الحجاب وكشف هذا السيد زير النساء
    Daha hızlı ve zorlu sürüş zamanı geldi. Open Subtitles آن الاوان ان اركب الحصان واغادر للعمل بجد وتعب
    Artık kendine bir koca bulmasının vakti geldi. Kendi evi olsun. Ev işi yapsın, yerleri falan ovsun. Open Subtitles آن الاوان ان تتزوج توم ليكون لها بيت و ارضية تنظفها
    "O", Anne-Marie'nin evinde çocukluktan izler taşıyan yoğun keşiflerde bulundu. Open Subtitles أو وَجدتَ في بيتِ آن ماري وضعها كانت متوترة مِنْ الطفولةِ
    Anne-Marie! Stajyerler silahlarını aldı mı? Open Subtitles آن ماري،وهل يحمل العمال الداخليون بنادق؟
    Buradakilerin yarısı Anne-Marie cinayetinde çalıştı. Open Subtitles حَسناً، نِصْف هؤلاء الرجالِ شغّلَ قتلُ آن ماري. نعم، أَعْرفُ.
    Arkadaşım Beth Anna'yı gördüm. Open Subtitles أنا رَأيتُ صديقي . بيث آن. شيئ ما خاطئ بعيونه.
    Anna, bu konuşma yemek masasının tadını kaçırıyor. Open Subtitles آن ، لهذه المحادثة متجهم الوجه جدا بالنسبة للمائدة العشاء.
    hem gerekli hem de imkansız hissettiren bir şeyi yapmaya çalışmanın acısı. TED يتلوى ألمًا من محاولة فعل شيء يبدو ضروريًا ومستحيلًا في آن واحد.
    - Alo. - Anne. Eğer mesaj bırakmak istiyorsanız, lütfen sinyal sesinden sonra konuşun. Open Subtitles لتركرسالةل" آن"او "مارتن"تكلم بعد الانذار
    Senin hayatını An Lac'ta kurtaracak kadar aptalmışım! Open Subtitles وانا كنت غبى بما يكفى لكى انقذ حياتك المقرفة فى آن لوك
    Benim de patron olduğumu söyledi. Ve şimdi Cleveland'ın hakettiğini alma zamanı. Open Subtitles قال أني أنا الرئيس كذالك لقد آن الاوان لكلفلند ان يستعيد حقه
    Ekonomik Reform için Ahn Yeong Sam Sivil Toplum Grubu mu? Open Subtitles انت آن يونغ سام من مجموعة سيتزن للأصلاح الاقتصـادي؟
    - Ann Taylor'dan yenisni alırsın. Open Subtitles أنا متأكد من أنك يمكن الحصول على واحد آخر في آن تايلور. وهذا هو قميصي المفضل، حسنا؟
    Bütün sınırlayıcı kutuları oluşturuyor ve aynı anda olasılıkları sınıflandırıyor. TED فهي تنتج كافة المربعات المحيطة وفئة الإحتمالات في آن واحد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد