ويكيبيديا

    "أحظى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sahip
        
    • olmadı
        
    • olsun
        
    • olmamıştı
        
    • geçiriyorum
        
    • alabilir
        
    • sahibi
        
    • olmasını
        
    • elde
        
    • geçirmek
        
    • biraz
        
    • olması
        
    • Benim
        
    • şansım
        
    • olmayacak
        
    Artık hiç sahip olamayacağım ve teptiğim bir sürü fırsat oldu. Open Subtitles و هنالك أشياء من المحتمل من أنني لن أحظى بها الآن
    Hiç sahip olmadığım çocuğum için yas tutmak zorunda değilim. Open Subtitles لا يتوجب علي أن أحزن على طفلٍ لم أحظى به
    Sana söylemek istediğim bir şey vardı ama imkân olmadı. Open Subtitles هناك شيء أردت أن أقوله لك ولكني لم أحظى بالفرصة
    Son birkaç yıldır, ciddi bir ilişkim olsun diye olabildiğince çabalıyorum. Open Subtitles في السنتين الأخيرتين كنت أحاول بجدية أن أحظى بعلاقة ذات معنى
    Vay canına. Hiç uyuşturucu kullanmayan arkadaşım olmamıştı. Open Subtitles أنت يا شباب، لم أحظى أبداً بأصدقاء مُستقيمين من قبل
    - İn oradan, hadi. - Sadece iyi vakit geçiriyorum. Open Subtitles ـ أنزلي من عندكِ ـ أنّي فقط أحظى بوقت رائع
    Bir bardak su alabilir miyim, lütfen? Open Subtitles أيُمكنني أن أحظى بكأس من الماء، من فضلكِ؟
    Hiç beklenmedik bir şeydi. Hiç evlenmedim. Çocuk sahibi olmaktan vazgeçmiştim. Open Subtitles لم أتوقع الحمل يوماً، لم أتزوج فقدت الأمل أن أحظى بأطفال
    Uzun zamandır bir sevgilim yok ama umarım yakında o kişiyi bulurum ve evlenip sizinki gibi bir bağa sahip olurum. Open Subtitles أتعلمان , لم أحظى بحبيبة منذ فترة , لكنني آمل قريباً أن أسلك ذلك المنعطف و أستقر و أرتبط كما فعلتما
    Diğer insanlara göre daha az özel hayata sahip olmaktan hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا أريد أن أحظى بخصوصية أقل من التي ينالها بقية الناس
    Diğer insanlara göre daha az özel hayata sahip olmaktan hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا أريد أن أحظى بخصوصية أقل من التي ينالها بقية الناس
    Bugün hiçbir şeye zamanım olmadı. Bugün yemekte ne yedim biliyor musun? Open Subtitles لم أحظى بلحظة لفعل أيّ شيء أتعرف ماذا تناولت على الغداء اليوم؟
    Her gün ardımdan sıradan hizmetlilerin temizlediği... koridorlardan aşağı yürüyorum, ancak isimlerini onurlandıracak terbiyem asla olmadı. TED أتمشى في الممرات التي تصبح نظيفة بعد مروري بواسطة البوابين التقليديين ولكن لم أحظى بشيمة ذكر أسمائهم من قبل
    Hiç kötü düşüncem olmadı. Yemin ederim. Dün ölmüş olsaydım temiz olacaktım. Open Subtitles لم أحظى بأفكار سيئة أبدا، أقسم بالله بأنني لم يكن عندي أفكار سيئة أبدا
    Buralara rahatım yerinde olsun diye gelmedim. Ben mühendisim. Open Subtitles إنني لم آتي كل هذه المسافة من الإسطول كي أحظى بوقت طيب.إنني مهندس
    İyi bir koleje girip başarılı bir hayatım olsun istiyorum. Open Subtitles اريد الذهاب لكلية جيدة حتى أحظى بحياة منتجة
    Cindy, şu arkadaşlık olayını düşünüyordum da bana bu kadar ilgi gösteren arkadaşım hiç olmamıştı. Open Subtitles كنت أفكر فى صداقتنا لم أحظى قط بصديق يحبنى مثلك
    Belki kötü bir gün geçiriyorum. Bu programına uyuyor mu? Open Subtitles ربما أحظى بيوم سيء هل يمكنك وضعه ضمن جدولك ؟
    İşte geldi. Pekala, bir dakikanızı alabilir miyim? Open Subtitles ها هي ذي, حسناً، هل لي بأن أحظى باهتمامكم لبعض الوقت
    Bak, sorun şu ki eğer bir gün çocuk sahibi olacaksam önce bir hayatım olmalı. Open Subtitles إذا كنت سأجلب أطفالاً يجب أن أحظى بحياة أولاً
    Harika bir cerrah olmayı ve bir hayatım olmasını becerebilir miyim? Open Subtitles هل من الممكن أن أكون جرّاحة عظيمة و أحظى بحياة خاصة؟
    Başarı ve tanınmışlık elde ediyordum ve dörtten fazla prizi olan bir eve taşındım. TED كنت أحظى بالتوفيق والتقدير وانتقلت لشقةٍ تحوي أكثر من أربعة منافذ.
    Eh, bir anın bile sakin geçmiyor. Bana bir şans daha ver, seninle sakin zamanlar geçirmek istiyorum. Open Subtitles هيي، أعطيني فرصة أخري هنا أريد أن أحظى بدقائق مملة معكِ
    Bir bakıcının gece beni beklemesi için biraz büyüğüm sanırım. Open Subtitles انا كبير فى العمر لكى أحظى بمربية تكون فى إنتظاري.
    Eğer matematikten kalırsam, senin hep bahsettiğin gibi iyi bir işe girme ve yılmadan çalışacağım mutlu bir hayatımın olması şansı biter. Open Subtitles إذا فشلتُ في الحساب لن يمكنني أن أحظى بوظيفة مرموقة وحياة سعيدة من العمل الشاق كما تخبرني دائماً
    Dediğim şey, vücudum bebek istediğimi düşünmemi sağlıyor. Ama vücudum Benim patronum değil. Open Subtitles لا، في الحقيقة قلت أن جسدي يحاول أن يجعلني أفكر بأن أحظى بطفل
    Belediye sarayına gitmezsem, kötü şansım olmayacak zannettim. Open Subtitles لقد اعتقدت أني إذا ابتعدت عن قاعة البلدية لن أحظى بالحظ السئ الذي كان لدي المرة السابقة
    Bildiğim tek şey bu yıl hiç bir büyük çıkışım olmayacak. Open Subtitles ما أعرفه أنّي لن أحظى بأيّ إصدار ألبوم كبير هذا العام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد