ويكيبيديا

    "أدين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • borçlu
        
    • borcum var
        
    • borçlandım
        
    • borçluydum
        
    • mahkum
        
    • borcumu
        
    • neye borçluyum
        
    • özür borçluyum
        
    • hüküm
        
    • borçluyuz
        
    • borç
        
    • suçlu
        
    • bir borcum
        
    • borcu
        
    • borçlarım
        
    Muhtemelen geçen gün yaptığın şey için, sana borçlu olduğumu düşünüyorsun, ha? Open Subtitles على الأرجح تظن أنني أدين لك بشيء بسبب ما فعلته ذاك اليوم
    Kendimi bildim bileli sürülerimiz ateşle barut gibi. Ona bir şey borçlu değilim. Open Subtitles قطيعه في حرب مع قطيعي منذ الأزل، كما أنّي لا أدين له بشيء.
    Bana ayarladığın onca para, kendimi sana borçlu gibi hissediyorum, dostum. Open Subtitles كل ذلك المال الذي أعطيته لي أشعر أنني أدين لك بمعروف
    Ama bu, ona borcum var diye beni sıkıştırmasına engel olmuyor. Open Subtitles لكن هذا لم يردعه عن إزعاجي لأنني أدين له ببعض المال
    Aman Allahım, o zaman A.P.Y.'ye 8 bin dolar borcum var, öyle mi? Open Subtitles يا إلهي، لذلك أنا حقا أدين للتحصيل ب 8 الاف دولار اليس كذلك؟
    Beni hayatı pahasına korudu. Anlayacağın, ona bayağı bir borçlandım. Open Subtitles وقد أنقذني منه، كما لديكِ فكرة، أنا أدين له بالكثير
    Sana neden bir şey borçlu olduğumu düşünüyorsun öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف لما تخالين أنّي أدين لك بأيّ شيء
    Değişmeye hiç ihtiyacım olmadı ve kimseye özür falan borçlu değilim. Open Subtitles لست بحاجة إلى أن أتغير، و لا أدين بإعتذار لأي أحد
    Ve bütün bunları sana borçlu olduğumu itiraf etmekten minnettarlık duyuyorum. Open Subtitles وأنا ممتن بكل تلك المعرفة، و أدين بكل هذا الفضل لك
    Ve laboratuvarımdaki çalışmamla ilgili konuşacak olsam da, bu çalışma alanımda teşekkür borçlu olduğum kişilerden ilham alıyor. TED رغم أني سأتكلم حول العمل في مختبري، إلا أن هذا العمل مستلهم من مجال أدين له بالكثير.
    Onlara da geçmiş yaşamlarındaki pek çok kötü şeyden dolayı bu yaşamlarında üç kızla kutsanan ebeveynlerime borçlu olduğum kadar borçluyum. TED و أنا ادين لهن كما أدين لوالديَ, الذين لإثم ما إرتكبوه في حياتهم السابقة انعموا بثلاثة فتيات في هذه الحياة,
    Ben cahil, sabit fikirli ve her şeyini sana borçlu olan bir kızım. Open Subtitles أنا فتاة جاهلة وعنيدة، وكل ما أنا عليه أدين به لك؟
    Doktor, sizi tekrar görmezsem diye, o kız için size ne kadar borcum var? Open Subtitles في حالة لم أرك ثانية، بكم أدين لك لإعتنائك بتلك الفتاة؟
    Herbirinize bir milyon borcum var altın külçeleri halinde. Open Subtitles أدين لكل واحد منكم بمليون دولار سبائك ذهبية
    Seni de affediyorum. Aslında bu masada oturan herkese ufak bile olsa bir borcum var, fakat hepinizi affediyorum. Open Subtitles أدين كل من يجلس حول هذه الطاولة بشيء ما لكني أسامحكم جميعاً
    Sanırım iyi talihe karşı borçlandım ve geri ödemeliyim. Open Subtitles إنني أدين بشيء لتلك الثروة، وأريد أن أردّ ذلك المعروف
    Kahrolası bir kuruş daha borçlandım sana. İşte bir tane daha. Open Subtitles أنا مدينة لك ببنس آخر، أدين لك بواحد آخر
    Ona borçluydum... ona geri verdiğim herşeyin çok daha fazlasını. Open Subtitles أدين لها أكثر بكثير مِنْ ما يمكننى إرجاعه لها أبداً
    Suçsuz yere mahkum edilen biri için aslında fazlasıyla iyi niyetli biriyim. Open Subtitles الحقيقة من أجل الرجل الذي أدين خطأً أنا حقيقةً مدنيٌ مطيعٌ جداً
    Sana olan borcumu ödeyeceğim, ama beni AV Sigorta poliçeleriyle... korkutmaya çalışma çünkü unutma... benim de Ryder'la poliçem var. Open Subtitles سأدفع لك ما أدين به, ولكن لا تحاول تهديدي ببوليصة تأمين الإيفيرز خاصتك لأنه لدي بوليصة تأمين مع رايدر أيضا
    Gezintiye çıkmak için enteresan bir üçlü olmuşsunuz. Ziyaretinizi neye borçluyum? Open Subtitles ثلاثي غريب في هذه الرحلة إلى ماذا أدين بشرف هذه الزيارة؟
    Aksine, sizi İngiltere'ye beş parasız getirdiğim için ben size bir özür borçluyum. Open Subtitles على العكس, أنا أدين لكِ بأعتذار, فلقد أحضرتكِ إلى إنكلترا و أنا مفلس
    Önceden saldırıdan hüküm giydiğini tahmin edemezdik, aradığımız kişi olabilir. Open Subtitles لما تخيلت ان لديه سابقة أدين بالاعتداء قد يكون ضالتنا
    Bu şerefi neye borçluyuz, dedektif? Open Subtitles بماذا أدين لهـذا التحقيق الآن ، أيتهـا المحققة ؟
    Adama fahiş bir faiz ödüyorum ve eğer zamanında ödemezsem borç senedini anneme gösterecek. Open Subtitles وإن لم أدفع بالوقت المطلوب سيذهب لأمي ويريها ما أدين
    Tamamı beyazlardan oluşan bir jüri kararı ile tecavüz, adam kaçırma ve araba çalma eylemlerinden ötürü suçlu bulundu. TED أدين من قبل هيئة محلفين بالاغتصاب والخطف وسرقة السيارات.
    O pederin bana çok borcu var. Artık ödetme zamanı geldi. Open Subtitles ذلك القسيس أدين له بالكثير و أظن أن الوقت قد حان للدفع
    Ödemem gereken kapanmamış borçlarım var ve kredi kartlarından bahsetmiyorum. Open Subtitles أترى، أدين بأموال مستحقة الدفع ولا أعني بذلك أنّ مديوناتي لبطاقة إئتمانية أو ماشابه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد