H'le ben Hillary Swanson'u yeni sorguladık. | Open Subtitles | أش وأنا إستجوبنا للتو هيلاري سوانسون. كان لديها شعر اشقر. |
L.A gibi büyük bir şehirde bir kızı nasıl bulacağız H? | Open Subtitles | (أش)، في مدينة كبيرة كـ "لوس أنجلوس"، كيف سنجد فتاة واحدة؟ |
Burada aynı kalıntıdan buldum H. | Open Subtitles | حصلتُ على نفس البقايا هنا، أش. |
Bay Sloman bugün izinli olduğu için korkarım Ash de biraz rahatsız, sizlerle ben ilgileneceğim şey olarak... | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن السّيدِ سلومان مجاز اليوم فان أش للأسف مريضة قليلاً، ..لذا |
Ben ona sadece Ash'in adını verdim. Gerisini sistem halletti. | Open Subtitles | لقد اعطيتهم اسم أش و البرنامج سوف يقوم بالباقى |
Çok fazla cips yiyorsun Ash. | Open Subtitles | أنت متأكّد انكي تَأْكلِ ."الكثير مِنْ الرقائقِ، "أش |
DHA, aminoasit ve proteinlerle tepkimeye girince cildi koyulaştırır. | Open Subtitles | "دي أش أي" يُظلّم خلايا الجلد عن طريق التفاعل" *حمض ديهيدرواسكوربيك* "مع أحماضه الأمينية والبروتين" |
H., Ryan ve Walter Hialeah'a giderken bir çağrı almışlar. | Open Subtitles | (أش)، (رايان) و(والتر) تلقيا مكالمة في طريق خروجهما من "هياليا" |
Bu adam daha önce kimseyi vurmadı, H. Hata yapıyor. | Open Subtitles | ،الرجل لم يقتل أحد من قبل أش). إنّه يرتكب أخطاء) |
Tek yönlü biletin anlamı onu geri göndermeyi planlamıyorlar, H. | Open Subtitles | تذكرة في إتّجاه واحد تعني بأنّهم لا يخططون إعادته، (أش). |
Ayrıca benim için şehirde kaç adet UH-1 H helikopteri varmış ve hangi birimlere aitlermiş bakabilir misin? | Open Subtitles | أيضًا، أيمكنكِ التحقق لي كم من مروحية "يو أش-1 أش" في مدينة "هاربور". وما الأقسام التي ينتمون إليها؟ |
33 H ve J. | Open Subtitles | مقاعد 33 أش و جي |
H, Amanda Collins'i sorgulamak için getireceğiz ama hala elektrik kaynağının yerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | أش )، كُنا ذاهبين لإحضار ) أماندا كولينز ) للإستجواب ) لكن ما زلنا لا نعرف حتى ما الذي أرسل الشحنة الكهربائية حسناً |
Evet, ama H, o bizi izlerken, onu kim izleyecek? | Open Subtitles | أجل، لكن يا ( أش )، بينما هو يراقبنا، من يراقبه؟ |
Ash ve konseyi toplayıp senin için yardım isteyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننى مقابلة أش والحصول على مساعدته |
Bunu, olması gerektiği gibi yapacağız. Ash'e rapor vermeliyiz. | Open Subtitles | سنفل ذلك عن طريق الكتاب وسنخبر أش بذلك |
Telly Paretta. Ash, lütfen. | Open Subtitles | تيلى بارادا , أش أرجوك |
Bu son sınıf baharı, Ash. | Open Subtitles | انه اكبـر ربيع , أش |
Nasıl gidiyor, Ash? | Open Subtitles | ما الاخبار .. أش ؟ |
Ash, bunun için tartışırdı. | Open Subtitles | أش الحقيقى سوف يجادلنى |
DHA'yle tepkimeye giren bir protein taşır. | Open Subtitles | تحتوي البروتين الذي يَتفاعل مع "دي أش أي" |
Ivan bir keresinde Arthur Ashe'le oynamış. | Open Subtitles | -إيفين" لعب مع "أرثر أش" ذات مرة" |