Sen içerken biz de sana birkaç soru sorabilir miyiz? | Open Subtitles | هل تـرغبين بالبعض منه بينما أطرح عليك بعض الأسـئلة ؟ |
Sayın hakim, savunmaya bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | حضرة القاضي، هـلّ لي أن أطرح على الدفاع سؤالاً؟ |
Bak fazla soru sormam ama şehirdeki tüm firmalar bunu pas geçti. | Open Subtitles | انظروا، أنا لا أطرح أسئلة ولكن كل شركة في المدينة تفوت هذا |
Bir şey sorayım. Rüyanın başlangıcını hiç hatırlamazsın değil mi? | Open Subtitles | دعيني أطرح عليكِ سؤالاً، لا تتذكرين أبداً بداية الحلم، صحيح؟ |
Şimdi, bu yinelenen hikâyeler benim iki soru sormama neden oldu. | TED | الآن ، جعلتني هذه القصص المتكررة أطرح سؤالين. |
Ne gördüğüm hakkında hiç soru sormadım, ama sanırım polis sorar. | Open Subtitles | لا أطرح أسئلة عما رأيته أبداً لكن اعتقد أن الشرطة ستسأل |
Acaba Size bir kaç soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | سيدي .. كنت أتسائل إن كان ممكنا أن أطرح عليك بعض الأسئلة؟ |
Başka bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أطرح عليك سؤالاً آخر يا رايموند؟ أجل |
Başka bir şey sorabilir miyim, Raymond? | Open Subtitles | أيمكنني أن أطرح عليك سؤالاً آخر يا رايموند؟ أجل |
Size kişisel bir soru sorabilir miyim Profesör? | Open Subtitles | أيمكنني أن أطرح عليك سؤالاً شخصياً أيّها البروفيسور ؟ |
- Birkaç soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | كنت أتسائل إذا ماكان يمكنني أن أطرح عليك بعض الاسئلة |
Rahibe Jennifer, uzun süredir kafamı kurcalayan bir şeyi sorabilir miyim? | Open Subtitles | إذاً ، أيتها الأخت جينفير هل يمكنني أن أطرح عليك سؤلاً يزعجني كل الوقت ؟ |
Üzgünüm ama birkaç soru sormam lazım. | Open Subtitles | المعذرة , أريد أن أطرح عليك بعض من الأسئلة |
Kendine gelince ona birkaç soru sormam gerekecek. | Open Subtitles | عندما تتحسن حالتها أرد أن أطرح عليها بعض الأسئلة. |
Fakat beni dışlamadan önce bırak da sana bir soru sorayım. | Open Subtitles | لكن دعيني فقط أطرح عليك سؤالاً واحداً قبل أن تبعدينني ثانيةً؟ |
Sana bir şey sorayım: Önceki şerifimize ne olduğunu sana söylediler mi? | Open Subtitles | دعني أطرح عليك سؤالاً هل أخبرك أحد بما حدث لأخر مأمور لدينا؟ |
Jimmy, sana söylemeden önce bir soru sormama izin ver. | Open Subtitles | "جيمي" قبل أن أخبرك اسمح لي أن أطرح عليك سؤالاً |
Geldi gelmesine de, hiç soru sormadım aldığım ödemeye bakarım ben. | Open Subtitles | بلى طبعاً، لكنني لم أطرح أية أسئلة لأنّ شيك الراتب هو الأهمّ |
Dostum, Size bir şey soracağım, ve ben hep bir kez sorarım: | Open Subtitles | يا صديقي أريد أن أطرح عليك سؤلاً, مجرد سؤال |
Bir şey sormak istiyorum. Tabii bana karşı da tamamen dürüst olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أطرح عليك سؤالاً و أريدك أن تكون صادقا معي تماما |
Yanıtı bilmek istediğimden yüzde yüz emin olmasam da soruyorum. | Open Subtitles | أطرح هذا السؤال رغم عدم يقيني من رغبتي بمعرفة الجواب |
Bir kızla çıkıyorum ondan çok hoşlanıyorum ve sorun olmazsa Size kuşlar ve arılar hakkında birkaç soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | ذهبت إلى موعد مع تلك الفتاة التي أحبها وإذا كنتم لا تمانعون .. كنت أود أن أطرح عليكم بعض الأسئلة |
Sana birşey sormalıyım, ve bana doğruyu söylemen çok önemli. | Open Subtitles | أود أن أطرح عليك سؤالاً ومن المهم جداً أنّ تقول الحقّيقة |
Eğer emin değilsen, önce ateş aç sonra soru sor. | Open Subtitles | ثالثاً : إذا كان هناك شك , إطلق النار أولاً ثم أطرح الأسئلة لاحقاً |
Bir soruşturmayla ilgili birkaç soru soracaktım Size. | Open Subtitles | أريد أن أطرح عليك بعض الأسئلة المتعلقة بتحقيق نقوم به |
Tamam, sadece fikir üretiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا فقط أطرح فكرة |
Sadece değişim seviyesini görmek için onlara bu bilmeceyi sormaya karar verdim. | TED | لذلك قررت أن أطرح عليهم تلك الأحجية، فقط لأرى وأقيس مستوى التغيير. |