Sana bugün sınıfta o şekilde davrandığım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر على الطريقة التي عاملتك بها في الصف اليوم |
özür dilemek ve ondan okula dönmesini rica etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعتذر له وأطلب منه العودة إلى المدرسة |
Uyandırdığım için kusura bakma ama oğlunun bir derdi var galiba. | Open Subtitles | أعتذر عن أيقاظك , لكن أبنك يبدوا أن لدية بعض المشاكل |
Keyfinizi kaçırdığım için üzgünüm ama siz iki kumrunun başka seçeneği yok. | Open Subtitles | أعتذر للبوح بحقيقة الأمر أيتها الحمامتان اللطيفتان لكن لا خيار آخر أمامكما |
Affedersin. FBI'ın istemedikleri haricinde buraya kimse gelmez de. | Open Subtitles | أعتذر, لا يوجد أحد هنا إلا المطلوبين من إف بي أي. |
İkinizi yalnız bıraktığım için Affedersiniz, ama pantolonumu giymek zorundaydım. Evet! | Open Subtitles | أعتذر على مقاطعتكم، ولكن كان يجب أن أرتدي بنطالي |
Kırdığın şeyi nasıl tamir ettiğim konusunda, senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أعتذر عن الطريقة التي أختارها لأصلّح ما كسرته |
Cidden kusura bakmayın. Gitmem lazım. Belki sonra devam ederiz. | Open Subtitles | أعتذر بشدّة، ولكن عليّ الانصراف، ربّما يمكننا إكمال هذا لاحقًا؟ |
Benim annem d eleştirildiğim için özür dilemem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لا مشكلة أمي قالت أني يجب أن أعتذر على الفرار |
Andy, Robin'le olduğum için senden özür dilemek istiyorum. Yaptığım çok yalnıştı. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر عن تلك المشكلة بخصوص روبين لقد كان ذلك سيئاً. |
Bugünkü olanlardan dolayı kötü hissettim ve özür dilemek istedim. | Open Subtitles | لقد كنت مخطئة فيما حدث مني وكنت أريد أن أعتذر |
Davranışlarımın çizgiyi tamamen aştığını biliyorum, ve özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان سلوكي كان خارج السيطره تماماً وأريد ان أعتذر |
Davranışlarımın çizgiyi tamamen aştığını biliyorum, ve özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان سلوكي كان خارج السيطره تماماً وأريد ان أعتذر |
Neyse, lokantada meydana gelen olay için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | بأيه حال, أردت أن أعتذر على تحدثي معكِ في المطعم |
Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. kusura bakma. | Open Subtitles | إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك |
Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. kusura bakma. | Open Subtitles | إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك |
Dün geceki geç vardiyadan sonra böyle geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن بقائي هنا بعد وردية العمل المتأخرة الليلة الماضية |
Ya da ikinci seçenek özür dilerim, sen beni Affedersin, eve geri dönersin ama ne zaman tartışsak aynı şeyi aleyhime kullanırsın. | Open Subtitles | أو الخيار الثاني يمكنني ان أعتذر وانت ستسامحني وتعود للمنزل لكن يمكنك ان تذكر الحادثه في كل مره نتجادل |
Affedersiniz efendim. Öyle bir operasyondan haberim yok. | Open Subtitles | أعتذر سيدي, لا أعلم أي شيء عن هذه العمليات. |
Yakında hayatım sona erecek ve Kara'ya güvenmediğim için senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حياتى على حافة النهاية قريباً ولن أعتذر لك لأجل ألا تثق بها |
Downton'da çok fazla şey söylemediğim için teşekkürler, kusura bakmayın. | Open Subtitles | أعتذر عن عدم قولي الكثير ولكن شكراً لكم.. في داونتن |
Buraya getiriliş şeklinizle ilgili özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أعتذر فعلاً عن الطريقة التي تم احضاركِ بها الى هنا |
özür dilemeliyim. Acil çağrı aldım. Ülkemde bir karışıklık çıkmış. | Open Subtitles | لابد أن أعتذر , كانت مكالمة مستعجلة ثورة فى بلادى |
Triplette Delbert, Haven'nın siyasi toplantıya katılacağını söylediği için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأن ديلبيرت أخبرك بأن هيفين سيشارك في ذلك الاجتماع السياسي |
Tüm bunlar yanlış, tamam ben sadece dün için üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | كل هذا خطأ أنا أريد أن أعتذر عن ما حدث في الأمس فقط |
pardon, seni yanlış mı duydum yoksa benimle aynı fikirde misin? | Open Subtitles | أعتذر منكِ , هل أسأت سماعك أم انكِ أتفقتِ معي تواً |
Geç kaldığımız için özür diliyorum, ama çoğalıcılarla savaşımız kritik bir aşamaya geldi. | Open Subtitles | أنا أعتذر على حضورنا متأخرين لكن حربنا مع الريبليكيتورز تمر بفترة حرجة للغاية |