ويكيبيديا

    "أقف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duruyorum
        
    • durup
        
    • duruyordum
        
    • dikilip
        
    • dikiliyorum
        
    • durduğum
        
    • dururken
        
    • durmak
        
    • durmuş
        
    • burada
        
    • duruyor
        
    • Şu
        
    • durmam
        
    • oturup
        
    • durmamı
        
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    Şimdi, ayakta duruyorum açık bir havada sahilde bir palmiye ağacının altında, tam sahnenizin bir zamanlar olduğu yerde. TED أقف الان في الهواء الطلق، على الشاطئ تحت شجرة النخيل، في نفس الموقع الذي اعتاد المسرح أن يكون فيه.
    burada durup da olmadığım hâIde kız arkadaşınmış gibi davranmayacağım. Open Subtitles لن أقف هنا و أتظاهر أننى رفيقتك وأنا لست كذالك.
    Her şey allak bullak oluyor benim tek yapabildiğimse durup seyretmek. Open Subtitles كل شىء ينهار.. و كل ما أفعله أننى أقف و أشاهد
    Kazadan sonraki gece, onu görmeye gittim. Kapının önünde duruyordum. Open Subtitles ليله الحادث ذهبت لرؤيتها كنت فقط أقف على الباب أنتظر
    Kenarda dikilip şunu düşündüm: "Bazen birini gerçekten sevdiğini göstermenin tek yolu; onun gitmesine izin vermektir. Buna hayatımda ilk kez şahit olmuştum. TED كنت أقف هناك وأفكر لقد كانت المرة الأولى في حياتي شهدت أنه يمكنك أن تشعر شخصاً ما بحبك الكلي عندما تتركهم يذهبون.
    Yanan bir evin önünde dikiliyorum ve size oraya yangın sigortası yapmanızı öneriyorum. Open Subtitles دعني أوضح الأمر إنني أقف أمام منزل يحترق وأعرض لكم ضمان ضد الحرائق
    Ve her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Orada öylece duruyorum. Open Subtitles وأتخيل أن كل شئ كما كان من قبل أقف هناك هكذا
    Askeri hastanenin önünde duruyorum ve mülteciler gelmeye devam ediyor. Open Subtitles إنّي أقف عند مشفى عسكريّ، بحيث يستمر الأناس المُرحلون بالوصول.
    Şu an bir astronotu yıldızlara taşıyacak bir uzay gemisinin aşağısında duruyorum. Open Subtitles وأنا الآن أقف تحت سفينة فضاء، ستحمل معها رائد فضاء إلى النجوم،
    Niçin sizin önünüzde bu silahla duruyorum? TED إذا لماذا أقف أمامكم وأنا أحمل هذا السلاح ؟
    Bak,bütün gün burda durup seninle bitmemiş işler ve bunu bitirmenin öneminden bahsedebilirim. Open Subtitles يمكنني أن أقف هنا طوال اليوم والتحدث عن العمل غير المنتهي وأهمية الغلق
    Öylece durup, 16 yıl önce olanlar için sorgulanmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أقف متفرجاً بينما أنت تضايقه بشيئاً حدث منذ 16 عام.
    Aklında bulunsun, bir helada durup ölü bir adamın Goya'sını taşıyorum. Open Subtitles ولا تهتم أني أقف علي مرحاض وأحمل لوحة جويار لرجل ميت
    Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    Ama her gece evine gidip sabah saat 3'te kapısını çalıp penceresinin önünde dikilip adını bas bas bağırmadım mı? Open Subtitles ولكن لم أذهب إلى شقته كل ليلة وادق عليه الجرس في 3: 00 صباحا... أقف خارجا تحت نافذته أصيح بأسمه
    Bugün burada dikiliyorum ve çocuk evliliklerini bir nesilde bitirebileceğimizi söylüyorum. TED أقف هنا اليوم وأعلن أننا نستطيع إنهاء زواج الأطفال بعد جيل واحد
    Dinle, masa Şu an durduğum yere kaç adım mesafede? Open Subtitles استمع بانتباه, من حيث أقف هنا كم خطوة تبعد الطاولة؟
    Oh, bir yalancının yanında dururken hep daha güzel görünürüm. Open Subtitles أنا دائماً أبدو أكثر جمالاً عندما أقف إلى جانب كاذب
    Cömertçe ve yüzümde bir gülümsemeyle dar görüşlülüğün karşısında durmak zor. TED من الصعب أن أقف في وجه التعصب بقلب منفتح وابتسامةٍ تعلو وجهي.
    "Doktorun karşısında çırıl çıplak durmuş, gururla gözlerinin içine bakıyor..." Open Subtitles كنت أقف عارية أمام الطبيب وأنظر بفخر جدا إلى عيونه
    Bugün burada silahın barış ve istikrar sağlamak için nasıl kullanılabileceğini anlatacağım. TED انا أقف هنا اليوم لكي اخبركم عن استخدام السلاح كأداة للسلام والاستقرار
    Ama şimdi tam babamın durduğu yerde duruyor gibi hissediyorum. Open Subtitles والآن أشعر أنني أقف في نفس المكان الذي وقف فيه أبي
    Bu gördüğünüz küçük alanda, Şu anda üzerinde olduğum yerde 200-300 m lik alanda tam 875.000 ceset yatıyor. Open Subtitles فى هذة المنطقة الصغيرة التى أقف بها الآن 200 فى 300 متراً هنا يّرقدْ حوالى 875 ألف جسداً مدفوناً
    Sanırım burada durmam ve size bir çeşit moral vermem gerekiyor. Open Subtitles أظن أنّه من المفترض لي أن أقف هنا و أن أُطمئنكم
    Başka bir boyuttan gelen beyaz güveler dünyamızı işgal edip her bir erkeğe, kadına ve çocuğa virüs bulaştırırken, olanları oturup izlemeyeceğim. Open Subtitles لن أقف موقف المتفرّج من أجل مزغب أبيض من العالم الآخر يغزو عالمنا ويتعدى على كل ما تبقى من رجل وامرأة وطفل
    Oturmamı istemiyor. Ayakta durmamı istemiyor. Çömelerek durabilirim herhalde. Open Subtitles إنها لا تريدنى أن أجلس و لا تريدنى أن أقف ، أعتقد أن على جلوس القرفصاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد