ويكيبيديا

    "أكل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Her
        
    • yemek
        
    • yedi
        
    • yemiş
        
    • yemeyi
        
    • yemem
        
    • yiyorum
        
    • yemeye
        
    • yiyen
        
    • mi
        
    • yeme
        
    • ye
        
    • yemedim
        
    • yiyip
        
    • yiyebilirim
        
    Her kurban paramparça edilmiş ve sanki vahşi bir hayvan tarafından yenmiş gibiymiş. Open Subtitles كل ضحية مزقت لقصاصات و أكل منها كما لو أنه هاجمها حيوان برى
    Akvaryumdaki Her şeyi yedi, sonra kendisini satın alan adamı. Open Subtitles أكل كل شئ في حوضه وبعدها أكل الشخص الذى أشتراه
    Biliyorum. Bir seçeneğin var. İlk defa çiğ istiridye yemek gibi bir şey. Open Subtitles أعلم ، لكن أنت لديكي الخيار إنه مثل أول شخص أكل المحار الني
    Sanki üç günlük balık seyahatine çıkmış, sonrada meyan kökü yemiş gibi... Open Subtitles ماذا؟ كانه إستمر ثلاثة أيام في صيد سمك، ثم أكل عرق سوس
    Deniz kestanesi yemeyi çok seven bir hayvan... su samuru. Open Subtitles الحيوان الذي يفضل أكل قنافذ البحر، هوَ كلب ماء البحر.
    Taze su, taze ot ve Her hafta sonu barbekü. Open Subtitles ماء نظيف ، أكل نظيف ، وحفلات شواء فى الأجازة
    Umarım sormamda sakınca yoktur ama Her şey yolunda mı? Open Subtitles أتمنى ألا تمانع سؤالي، لكن، أكل شيء على ما يرام؟
    Kasaba halkı benden kaçsa da, kimse arkadaşım olmak istemese de, ...Her gün kuru yaprak yemek zorunda kalsam da, Open Subtitles حتى إذا تجاهلني كل القرية ولا أحد يريد ان يكون صديقي وحتى إذا كان علي أكل الورق المجفف كل يوم
    Eğer dün geceki yemek mükemmelse aynı şeyi tekrar yiyebilirsin. Open Subtitles إذا كانت وجبة الامس جيدة يمكنك أكل نفس الشيء مجددًا
    Böyle şeyler yemek benim hakkım ama senin hakkın değil mi? Open Subtitles أأستحــق أنا فقــط أن أكل كل هــذا وأنتـى لا تستحقــى يونـــى
    Bedava yemek ve içecek vardı ve insanlar çalışırken eğleniyordu. Open Subtitles كان هناك أكل وشراب مجاني وناس يحظون بالمتعة في العمل
    Doğum günü pastamdan yedi ve bana bir hediye aldı. Open Subtitles لقد أكل من كعكة عيد ميلادي و أحضر لي هدية
    Bebeğini yemek için, yedi kafalı kızıl bir ejder başında bekliyormuş. Open Subtitles و هناك تنّينٌ أحمر بسبع رؤوس ينتظرُها حتّي يستطيع أكل طفلِها
    Aslında dernek başkanının köpeği davetiyemi yemiş. Open Subtitles على ما يبدو أن كلب رئيس الجمعيه أكل دعوتي
    Yani, bir sebebi var... O aç; fare yemeyi seviyor... Open Subtitles اقصد بانه سيكون عنده الدافع فهو جائع ويحب أكل الفئران
    Kusura bakmayın. yemek yemem gerek. Öğlen bir duruşmam var. Open Subtitles معذرة ، يجب أن أكل لدي جلسة بعد وقت الغذاء
    Ne eğlenceli, kankalarla takılıyorum dondurma yiyorum, korku filmi izliyorum. Open Subtitles مُمتع جداً، التسكع مع الرجال أكل المثلجات، مُشاهدة أفلام الرعب
    Çürümüş bedenleri yemeye kalkışmıştım. Yoldaşlarımın bedenlerini. Birisi bana yardım etti. TED وأنني كنت أحاول أكل اللحم المتعفن لرفيقي في السلاح. أعطاني الراحة.
    Eğer portakal yiyen bir adam görmek isteseydim, portakal yeme dersine girerdim. Open Subtitles لو كنت أريد أن أرى رجل يأكل برتقال لألتحقت بفصل أكل البرتقال
    Dilini kedi mi yuttu? Damarına mı bastım yoksa, ha? Open Subtitles هل أكل القط لسانك هل أصبحت تستطيع التحكم بأعصابك ؟
    Bu yüzden bakterilerin plastik yeme süreci aslında doğal bir süreç. TED لذا فإن عملية أكل البكتيريا للبلاستيك هي عملية طبيعية في الواقع.
    Bir şeyi çok fazla ye, onu bir daha istemezsin. Open Subtitles الإفراط أفرطي في أكل شيء ما وستكرهين طلبه مرة أخرى
    Lütfen, beni canavar yapmayın. Ben Mateo'yu yemedim. Open Subtitles أرجوكم أيها الناس، لا تجعلوني أكون الوحش أنني لم أكل ماتيو
    Ayrıca nasıl tam bir kutu tatlı yiyip hala böyle aç olabiliyorsun? Open Subtitles أيضاً كيف يمكنك أكل علبة كاملة من المعكرونة و تبقى جائعاً ؟
    Bugüne bugün hala ne erik yiyebilirim, ne kayısı kurusu, ne muz. Open Subtitles حتى ذلك اليوم، لا أستطيع أكل الخوخ أو المشمش المجفف أو الموز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد