Ben sadece içerde tanık olduğun şeyin, zevk için olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعرف أن ما رأيته هناك لم يكن للمتعة |
Ne olursa olsun, gerçekleşmesi gereken her şeyin mutlaka gerçekleşeceğine inanmanız gerekir. | Open Subtitles | على أي حال ، فعليك أن تثق أن ما سيحدث فهو سيحدث |
Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Beni bağışlamanı da beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
Bak... yaptığımın korkunç olduğunu biliyorum ve her türlü cezaya açığım. | Open Subtitles | أعلم أن ما فعلته كان فظيعاً, و انا متقبلاً جميع العقوبات. |
Biri konuşurken istediği ve takdir ettiği bir şey, söyledikleri o kadar önemli algılanmalı ki siz fikrinizi değiştirmeyi düşünün. | TED | الشيء الوحيد الذي يقدره الجميع ويريده عندما يتحدثون هو معرفة أن ما يقولونه يهم كثيرًا وقد تغير رأيك بالفعل. |
Bunlar yararlı şeyler, bu da beni ne kadar düşündüğünü gösterir. | Open Subtitles | فهي جيدة بالنسبة لي والذي يظهر لي أن ما يهمك، العسل. |
Ama gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. | TED | ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما. |
bunun bir daha olmaması için, emin olmak isteyen kadınla tanışın. | Open Subtitles | دعوني أقدم إمرأة تريد التأكد أن ما فعلت لن يحدث ثانيةً |
Bize oluştuğumuz şeylerin evreni oluşturan şeylerin sadece küçük bir kısmı olduğunu söyledi. | TED | وجعلنا ندرك أن ما يكوننا هو فقط جزء صغير مما يكوّن الكون. |
Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Senden beni affetmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu ve sıkı çalışmanın yerine geçmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته خطأ، ولا يوجد أي بديل للعمل الجاد. |
Gerçekleşmemiş olan bir şeyin aslında hiç gerçekleşmediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم تقولون أن ما لم يحدث لم يحدث فعلاً ؟ |
Zamanın yarısını yatakta yatarak kendimi yaptığım şeyin doğru olduğuna ikna ediyorum. | Open Subtitles | نصف الوقت أتمدد بالسرير أقنع نفسي أن ما أفعله صحيحاً لكل الناس |
Benim için hepiniz aynısınız. Bitik haldesin ve yaptığın şeyin bunu değiştireceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | جميعكم متشابهون بالنسبة لي، أنت محطم وتعتقد أن ما تفعله سوف يصلح الأمر |
Yaptığın şeyin yanlış olduğunu biliyoruz ama asıl soru düzeltmek için ne yapacaksın? | Open Subtitles | أنت تعلم أن ما فعلته خاطئاً. السؤال هو، كيف ستقوم بتصحيح الأمور ؟ |
Tam zamanı olduğunu düşündüğümüz ve paçayı kurtaracağımızı bildiğimiz için kurallara karşı gelemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا انتهاك البروتوكول لأننا نعتقد .أن ما نفعله صحيحاً ونتوقع الفرار بهذا |
O zaman, sen, sen, sen ve sen... anlattıklarımın doğru olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | اذاً أنت تعرف وأنت وأنت وأنت تعرف أن ما أخبركم به حقيقي |
Ve bence kadınların onu erkekler kadar istediği meselesi de zırvalık. | Open Subtitles | وأعتقد أن ما يقال حول أن النساء يردنهُ بقدر ما يريده الرجال هراء |
O an fark ettim ki gördüğüm şeyler ırkçı polislerimizin neden olduğu büyük çaplı mahkumiyetlerdi. | TED | وأدركت أن ما كنت أنظر إليه هي نتيجة نهائية لسياستنا العنصرية والتي تسببت في تفريق عنصري في الحجز. |
Ama Allah der ki, önemli olan ölmeden önce yaptıklarımızdır. | Open Subtitles | لكن الله يقول أن ما نفعله قبل موتنا هو المهم. |
Sanırım söylemeye çalıştığı şey bunun oldukça kesin bir sonuç olduğu. | Open Subtitles | أظن أن ما ترغب بقوله هو أن هذه إجراءات شكلية فحسب |
Böbreğin süzdüğü şeylerin de aynı şekilde boyuta bağlı olduğu ortaya çıktı. | TED | لقد اتضح أن ما تقوم الكلية بتصفيته يعتمد أيضاً على الحجم. |