Dikey havalanan bir hava aracının,... ...sinek kuşu gibi,... ...fazlasıyla enerji gerektiren,... ...çok yüksek bir metabolizması vardır. | TED | طائرة ذات إقلاع عموديّ, تشبه طائر الطّنّان, لديها أيض ذو مستوى عال جدا, ممّا يعني أنّها تستهلك كمّية كبيرة من الطّاقة. |
Richie'nin metabolizması fazla çalışıyor bu yüzden biraz hiperaktif. | Open Subtitles | عمليات أيض عالية دة بيخلي ريتشي شديد النشاط. |
Neyse ki troid bezinin aktivitelerini yeniden tetikleyebilen ve vücudu tekrar düzenli bir metabolizma hızına kavuşturan medikal tedaviler var. | TED | ولحسن الحظ توجد علاجات طبية قادرة على تحفيز أنشطة الغدة مجددًا، واستعادة معدل أيض ثابت للجسم. |
Bu uyuz doğaüstü metabolizmam bunun önüne geçiyor. | Open Subtitles | ـ آمل ذلك عملية أيض خارقة للطبيعة ومُزعجة تحول دون حدوث ذلك الأمر |
92 yaşındaki bir bireyin metabolizmasına, kan sayımlarına karaciğerine ve böbrek işlevlerine sahipsin. | Open Subtitles | لديكَ أيض وتعداد دم ووظائف كبد وكلى رجل يبلغ 92 عاماً |
Mikrobiyata tarafından salındıktan sonra bu kimyasallar dolaşım sistemi tarafından emiliyor, burada alıcılarla etkileşime geçiyorlar, 78 nolu alıcı gibi, bu da mikrobiyotimızdaki metabolik değişimlerin tansiyonumuzu etkileyebildiği anlamına geliyor. | TED | إن تلك المواد الكيميائية يتم امتصاصها ونقلها إلى دمك، بعدما تنتجها جراثيمك الأمعائية حيث يمكنها عندئذٍ التفاعل مع المستقبلات مثل المُستقبِل الشمى 78، مما يعني أن التغيرات في نواتج أيض جراثيمك الأمعائية قد تؤثر على ضغطك الدموي. |
O kadar düşük ki doktorlar söz konusu faydayı görmek için hastaların metabolizmasını düşürmek zorunda kalmıyorlar, bu yöntemi uygulamak istiyorsanız bu muhteşem bir şey. | TED | في الحقيقة، هي منخفضة لدرجة أن الأطباء لن يحتاجوا لأن يقللوا أو يضعفوا أيض الناس كثيرا على الإطلاق حتى يروا الفائدة التي أتحدث عنها، والذي يعد أمرًا رائعًا، إذا كنت تفكر في تبني هذا. |
Erkek olanın metabolizması arttırılmış ve termal iç dengesi geliştirilmiş. | Open Subtitles | لديه أيض مُتزايد وتوازن حراري مُحسن |
Canlının bir de metabolizması vardır. Ki bu da canlının çevredeki kaynakları temel yapı elemanlarına dönüştürme işlemidir. Bu sayede varlığını sürdürüp kendini inşa edebilir. | TED | للكائن الحي أيض (تمثيل غذائي) كذلك. هذه عملية يقوم فيها الكائن الحي بتحول المواد من البيئة إلى وحداتٍ بنائية ليتمكن من المحافظة على نفسه وبنائها. |
S-11'in metabolizması normal bir köpekbalığından daha güçlü. | Open Subtitles | أيض "إس 11" أعلى من أيّ سمكة قرش عادية |
Grundy'nin metabolizması hızlı. | Open Subtitles | (غراندي) لديه أيض سريع |
Bu ön-hücre modeli aslında bir yağ damlası, ama içinde kimyasal bir metabolizma var. Bu metabolizma ön-hücrenin bir şeyler yapmak için enerji kullanmasını sağlıyor. Onu dinamik hale getiriyor. Birazdan göreceğiz. | TED | نموذج الخلية الأولية هذا مجرد قطرة زيت لكن في داخله تتم عملية أيض كيميائي تسمح للخلية الأولية باستخدام الطاقة لإنجاز شئ، لتصبح حيوية، كما سنرى هنا. |
Burada grafikte görebilirsiniz, mavi renkli olan, bunlar tüm diğer memeliler, ancak yarasalar beklenenden 9 kat daha uzun yaşayabilirler metabolizma hızları yüksek, çok yüksek olmasına rağmen ve soru, bunu nasıl yapabiliyorlar? İnsandan daha uzun yaşayan, | TED | كما نرى هنا في هذا المخطط، ، بالأزرق، هذه جميع الحيوانات الثديية الأخرى، لكن الخفافيش تستطيع العيش عشر أضعاف ماهو متوقع بالرغم من أن لديها معدل أيض عالي جدا، والسؤال هو كيف يمكنها فعل ذلك؟ |
metabolizma var, metabolizma var. | Open Subtitles | هناك أيض وهناك أيض. |
Ciddi bir metabolizmam var. | Open Subtitles | أنا عندي أيض خطير |
Güçlü bir metabolizmam vardır. | Open Subtitles | لديّ أيض قويّ. |
92 yaşındaki bir bireyin metabolizmasına, kan sayımlarına karaciğerine ve böbrek işlevlerine sahipsin. | Open Subtitles | لديكَ أيض وتعداد دم ووظائف كبد وكلى رجل يبلغ 92 عاماً |
...karaciğerin normal metabolik yollarından. | Open Subtitles | بواسطة طرق أيض الكبد الطبيعية |
Evet D vitamini iyidir, raşitizmi önler. Kalsiyum metabolizmasını önler, önemli şeyler. | TED | لذلك فأن فيتامين (د) جيد بالنسبة لك--يوقف الكساح، يمنع أيض الكالسيوم، أشياء مهمة. |