ويكيبيديا

    "إلى مكان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir yere
        
    • bir yer
        
    • bir yerlere
        
    • yere mi
        
    • bir yerde
        
    • yerini
        
    • yere kadar
        
    • geri
        
    • yeri
        
    • evine
        
    • yanına
        
    • yere götür
        
    • yere gidiyorum
        
    • yere götürecek
        
    Size bu hikayenin zamanınıza değecek bir yere gideceğini vaat ediyor. TED تقدم لكم وعدا أن هذه القصة ستقود إلى مكان يستحق وقتكم.
    Mesela pek bilmediğiniz bir yere gittiniz ve bunu gördünüz. TED فرضًا لو يذهبُ أحدكم إلى مكان غير مألوف ويرى هذا..
    Ve turların tümü tamamen interaktif, eğer bir yere gitmek istersem -- TED و كل الجولات تفاعلية بالكامل، فماذا لو أردت الذهاب إلى مكان ما
    Sen döndüğüne göre tatlım, burası daha mutlu bir yer olacak. Open Subtitles إنها ستتغير إلى مكان أسعد حالاً بما أنك قد عدت إليه
    Bill Walton'dı. Yine bir yere maça giderken, otobüse binmeye geldi. TED بيل والتون, مقبلاً لأخذ الحافلة, كنا مغادرين إلى مكان ما للعب.
    Hava kararmadan önce onu yamaçtan indirip güvenli bir yere götürün çocuklar. Open Subtitles يا رفاق، أنزلوا من هذا المنحدر .إلى مكان أمن قبل حلول الظلام
    Aynen öyle. Onu iyi sakla. Çünkü yeni bir yere taşınıyorsun. Open Subtitles هذا صحيح , احتفظ بهذه الآن لأنك ستنتقل إلى مكان جديد
    Tek başına amaçsız dolaşabilirsin. Ama iki kişi mutlaka bir yere gidiyordur. Open Subtitles واحد فقط يكون متجول , أثنان معاً دائماً يذهبون إلى مكان ما
    Yemek için şehir dışında bir yere gitmek ister misin? Open Subtitles أتريدين الذهاب إلى مكان ما خارج البلدة لتناول العشاء ؟
    Bunun için, başka bir yere gideceğiz. Herhangi bir yere. Open Subtitles لذلك يجب ان نذهب إلى مكان آخر أي مكان آخر.
    -Haydi, başka bir yere gidelim. - yemeği en azından yiyelim. Open Subtitles دعنا نذهب إلى مكان آخر دعنا نذهب إلى العشاء على الأقل
    Bir yerden bir yere gitmek insanlarla tanışmak, serüven yaşamak. Open Subtitles التنقل من مكان إلى مكان .. أقابل الناس .. مغامرات
    Baska bir yere gidersek, farkli olacak. Belki ayni tatta bile olmayacak. Open Subtitles إن ذهبنا إلى مكان آخر، سيكون مغايراً ولكن ربما ليس بنفس الجودة.
    - Tekneyi arıyorum. - Başka bir yere gitmek istiyorum. Open Subtitles أحاول أن أتصل بالمركب أريد أن أذهب إلى مكان آخر
    Önce bir yere uğramam lazım ama sonra şehir merkezine bırakırım. Open Subtitles عليّ الذهاب إلى مكان ما أولاً لكن سأعيده إلى المركز لاحقاً
    Hadi hemen trene binelim ve herhangi bir yere gidelim. Open Subtitles دعينا فقط ان نركب القطار و نذهب إلى مكان ما
    Sonra beni, daha önce hiç gitmediğim bir yere götürdü, mutfak gereçleri bölümü. Open Subtitles لاحقاً, اخذني الروسي إلى مكان آخر لم اراه من قبل قسم لوازم المطبخ
    Ama paraşütçülerin sıkça indiğin bir yer olmamasına dikkat edin. Open Subtitles تأكد ألا تذهب إلى مكان يعتاد المظليّون على الهبوط فيه
    Sana bunu vermek istemiştim, daha sonra bir yerlere gidersiniz, diye. Open Subtitles أردت أن أعطيك هذا لتستطيع الخروج إلى مكان آخر بعد ذلك
    Yük mü taşıyorsun, Peder. bir yere mi gidiyorsun? Open Subtitles إنها حمولة كبيرة أيها القس هل أنت ذاهب إلى مكان ما؟
    O yolculuklar yaptı. Ve her seferinde farklı bir yerde sona erdirdi: Open Subtitles كان يسافر، وفى كل مرة كانت الرحلة تنتهى به إلى مكان مختلف
    Ama sana en iyi kısmını anlatmadım. Gerçek yerini lokalize edebilirim. Open Subtitles ، لكن لم أخبرك بأفضل جزء يمكنني تعقبها إلى مكان فعليّ
    Silahını ateşlediği yere kadar tüm izlerini takip ettim. Open Subtitles لقد رافقته كل الطريق إلى مكان إطلاق النار.
    Kötü şeylerin olduğu yere dönüp hayatımın geri kalanında da dövüşmek zorundayım. Open Subtitles يجب أن أعود إلى مكان قبيح إذا لم أفعل سأبقى هارباً للأبد
    Dünya'nın Kuzey kutbu gökyüzündeki başka bir yeri işaret edecek. Open Subtitles القطب الشمالي للأرض سوف يشر إلى مكان آخر في السماء.
    Beni bulamayacakları bir yere gideceğim ve sen de evine döneceksin. Open Subtitles سأذهب إلى مكان حيث لا يمكنهم ايجادي و أنتِ ستعودين للمنزل
    Sam'ı Dawn'ın yanına götürecekler, Open Subtitles لكن عليه أن يريني أين يحتفظ بالرهائن على أمل بأنهم سيأخذون سام إلى مكان داون
    Bir şey olmaz. Bu insanları güvenli bir yere götür. Open Subtitles ‫سنكون على ما يرام ‫خذوا الناس إلى مكان آمن فحسب
    Sabitleme piminin ayrıldığı bir yere gidiyorum. TED أذهب إلى مكان حيث ينقسم الوتد المثبت على جدار.
    İkinizi güvenli bir yere götürecek olan helikopter birazdan burada olacak. Open Subtitles هناك مروحية على السطح ستأخذكما إلى مكان آمن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد