ويكيبيديا

    "إن كنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Eğer
        
    • Madem
        
    • Beni
        
    • diye
        
    • olup
        
    • olsam
        
    • varsa
        
    • olsaydım
        
    • de
        
    • olsan
        
    • olduğunu
        
    • olsaydınız
        
    • iseniz
        
    • olsanız
        
    • isterseniz
        
    Demek istediğim, Eğer konuşabilirseniz onu, bir alaycıkuş onu ciyaklayabilir. TED أعني، إن كنت ستقولها، الطائر المحاكي يمكنه أن يصرخ بها.
    Değil mi? Eğer kendinin değişimi yapacağına inanmıyorsan değişim hiç bir zaman gerçekleşmeyebilir. TED لذلك، إن كنت لا تؤمن بأن بمقدورك صنع التغيير، فإن التغيير لن يحدث.
    Eğer mühendisseniz çok fazla verinin birkaç kişide toplanmasını engelleyecek yeni yollar bulun. TED إن كنت مهندسًا، فعليك العثور على طريقة لجعل البيانات غير مركزة بأيدي القلة.
    Bunu hiç anlamadım, bunu hiç anlamadım çünkü; herkes bilir ki; Eğer çiftçilik yapıyorsan, ekinleri Temmuz ve Ağustos'ta ekmezsin. TED لم أتمكّن أبدا من فهم ذلك، لأنّه من المنطقيّ إن كنت مزارعا، لا تقوم بزراعة المحاصيل شهر يوليو و أغسطس.
    Sorun değil. Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz. TED لا بأس بالاكتئاب. إن كنت تعاني منه، فاعلم أنّك ستكون على ما يرام.
    Eğer mahalli eğitimde gelecek vadeden bir öğretmen olmak istiyorsanız, o üniversitenin sınırlamalarından sıyrılıp şehrin ara sokaklarına karışmak zorundasınız. TED إن كنت تريد أن تصبح مدرسا طموحا في التعليم الحضري، فعليك أن تخرج من حدود تلك الجامعة وتذهب للأحياء الشعبية.
    Bilirsiniz, Eğer günde 1 dolar ya da 2 dolardan az kazanırsanız falan. TED أي إن كنت تكسب دولاراً واحداً في اليوم، أو ربما دولارين في اليوم.
    Şimdi, Eğer bunun ilginç olduğunu düşünüyorsanız, hikaye asıl şimdi ilginçleşiyor. TED الآن، إن كنت تفكر بهذه الأناقة، فالقصة تصبح بالفعل أنيقة الآن.
    Eğer dediğiniz gibi bir zorba olsaydım burada sakin bir şekilde oturur muydum? Open Subtitles أيها المستشار إن كنت ذلك الرجل الذى تظنه أكنت سأجلس هادئاً هنا ؟
    Eğer onları yenmek istiyorsan yok edilemez bir boğaya dönüşmelisin. Open Subtitles إن كنت تريد التغلب عليهم يجب أن تصبح ثورا لايقهر
    Eğer bir Tüketici Elektroniği Gösterisi gördüyseniz, hepsini görmüş sayılırsınız. Open Subtitles إن كنت رأيت أحد العروض للإلكترونيات. فلقد رأيت كل العروض
    Eğer bir Tüketici Elektroniği Gösterisi gördüyseniz, hepsini görmüş sayılırsınız. Open Subtitles إن كنت رأيت أحد العروض للإلكترونيات. فلقد رأيت كل العروض
    # Evet, Eğer gürültü arıyorsan, bana kulak ver # Open Subtitles نعم، إن كنت تبحث عن شجار كبير .إنما تبحث عني
    Eğer bu şeytani yerin gücü hakkındaki düşüncelerim doğruysa ve Open Subtitles إن كنت مصيباً في افتراضاتي عن قوى ذلك المكان الشيطاني،
    -Evet, Eğer bana anlatmak istersen. -Bir film hakkında düşünüyorum. Open Subtitles ـ إن كنت تود إخباري ـ إنني أفكر بشأن الفيلم
    Eğer birine tuzak kuracaksan, ve işe yaramasını istiyorsan... bu süpriz olmalı. Open Subtitles إن كنت تود نصب كمين لأحد في العمل، يجب أن تكون مُفاجأة.
    Madem bu kadar kibirlisin,bana sana harcadığım şeyi geri ver.İki gece. Open Subtitles إن كنت متكبر لهذه الدرجة فأعد إلي إذاً ما أمضيته معك
    Bize hizmet etmek istiyorsan Beni Kikui'nin evinde görmeye gel. Open Subtitles إن كنت ترغب بخدمة عشيرة. تعال وقابلني في بيت المراقب
    Sen çok komik olursan kendisini komik görmez diye düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أنك إن كنت مرحاً فقد لا يبدو هو مرحاً
    Meşru bir ilginin sonucuydu bu söylediğim gibi biri olup olmadığım konusunda. Open Subtitles كان هناك شك لدى بخصوص إن كنت الشخص الذى أدعيه أم لا
    "Yapayalnız olsam acaba nasıl olurdu?" diye hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع تخيل ما أشاهده إن كنت أهتم بشؤوني الخاصة
    Yanlışım varsa düzelt. Şİmdi sen 20 kilo malı çaldırdığını söylüyorsun. Open Subtitles صحح لي إن كنت مخطئاً، سرقوا منك عشرين كيلو من الممنوعات
    Eğer buradan gidersen ben üzülürüm ama belki de buradan gitmelisin. Open Subtitles سيحزنني إن كنت ستذهب لكن ربما يجب أن تغادر من هنا
    Orada yardım etmiş olsan bile nefret duygusu minnettarlık duygusuna ağır basacaktır. Open Subtitles حتّى إن كنت ساعدتِه هناك، فإن مقته للخيانه يفوق كثيرًا إحساسه بالامتنان.
    Sen ve Alon bunun gibi olsaydınız, onun karısıyla bazı sorunlar yaşadığını bilirdin. Open Subtitles إن كنت أو وهو هكذا فلابد أنك تعلم أنه وزوجته في مشاكل أمومة
    Eğer, eski bir deniz komandosu iseniz, hala elinizden geleni yaparsınız. ama bunu öğrenmenin bir tek yolu vardır. Open Subtitles إن كنت من القوات البحرية من المحتمل أنه ما زالت لديك تلك المهارة، لكن هناك طريقة وحيدة لمعرفة ذلك
    Birisiyle çok uzun zamandır pizza yiyor olsanız bile, yine de şöyle şeyler demez misiniz: "Her zamankinden mi alalım?" TED وحتى إن كنت تأكل البيتزا مع نفس الشخص لوقت طويل جداً, ستظل تسأل أشياء مثل , " كالعادة ؟ "
    Çünkü bir politikacıyla birlik halindeyseniz, valinin oğlunun vaftiz töreni veya düğünü olsun ya da başkanla arkadaş olmak isterseniz, onu nasıl eleştireceksiniz? TED ولكن إن كنت حليفاً مع السياسيين، إذا كنت تذهب إلى زواج ابن الحاكم أو كنت تريد أن تكون صديق الرئيس، كيف يمكنك انتقادهم؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد