Beni aradı, bugün orada olması gerektiğini ve senin onun yerine bakacağını söyledi. | Open Subtitles | اتصلت بنا . قالت إنها ملزمة بحضانة الطفلة وأضافت قائلة إنك ستغطين مناوبتها. |
Sizi aradı ve ağladı, Üzüldünüz ve siz de ağladınız. | Open Subtitles | اتصلت بك و بكت ، فشعرت بالأسف و بكيت أنت |
Beni sen aradın, ve istediğini birkaç dakika içinde almış olacağım. | Open Subtitles | ولكنك لم تفعل، لقد اتصلت بي أنا وستكون عندك خلال دقائق |
Beni aradın çünkü ısı verimli güç kaynağına ihtiyacımız var kasanın içinde. | Open Subtitles | لماذا اتصلت بي؟ نريد مصدراً للطاقة يعمل بكفاءة عالية داخل هذه العلبة |
sonra okur müdürü beni arayıp iki aydır okula gitmediği söyledi. | Open Subtitles | ثم اتصلت مديرته وأخبرتني بأنه لم يأت الى المدرسة منذ شهرين. |
Sadece desteğiniz ve geçen ayki seminer için teşekkür etmek için aramıştım. | Open Subtitles | نعم، سيدي اتصلت فقط لأشكرك كثيراً على دعمك لنا بندوة الشهر الماضي |
Yani, onları bir hafta kadar önce aramış olabilirim, ama... | Open Subtitles | فان اتصلت بهم منذ اسبوعين قبل الحادث او شيئ كهذا |
Annen beni aradı ve... senin eve gelmeni istiyor, bilirsin. | Open Subtitles | أمّك اتصلت بي و تريدك حقا ان ترجع للبيت، تعرف |
Hey, Peter Meg'i patene götüreceğini hatırlatmak için, Lois aradı. | Open Subtitles | بيتر .. لويس اتصلت لتذكيرك بالتقاط ميج من حلبة التزلج |
Ama beni göl evinden aradı ve ben de onu görmeye gittim. | Open Subtitles | ولكنها بعد ذلك، اتصلت بي من منزل البحيرة وقدت السيارة إليها لأراها |
Sonra bir gün beni aradı ve.. ...hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني |
Bir event için 10 dakika önce aradı ama kraliçeye itaat etmek lazım. | Open Subtitles | انها اتصلت بي لهذه المناسبه منذ عشر دقائق فقط ويجب ان تطاع الملكة |
Bunu benim yerime yapabilecek altı tane arkaşımı tanıyorsun ama sen beni aradın. | Open Subtitles | أنت تعرف ستة من أصدقائي قد يعملون هذا العمل لك لكنك اتصلت بي |
Bana öyle söylemedin. Beni aradın ve benden yardım etmemi istedin. | Open Subtitles | لكنك لم تخبرني بذلك , لقد اتصلت بي وطلبت مني المساعدة |
İş gezisine giden birini bu yüzden mi aradın? | Open Subtitles | هل اتصلت بشخص ذاهب الى رحلة عمل لتخبره بهذه الاشياء ? |
Ortaya çıktım çünkü annen arayıp sorunların olduğunu söyledi. Ne? ! | Open Subtitles | ظهرت ، لأنّ أمك قد اتصلت و قالت أنّك في مشكلة |
Merhaba. Orta Doğu'da kaybolan bir Amerikan vatandaşıyla ilgili aramıştım. | Open Subtitles | مرحباً، لقد اتصلت في الباكر مبلغة عن فقدان مواطن امريكي |
Son birkaç ayda, bu numarayı düzenli olarak çok geç saatlerde aramış. | Open Subtitles | خلال الأشهر الأخيرة اتصلت بهذا الرقم بإنتظام في وقت متأخر جداً ليلاً |
O sırada parası yetmedi. Ev, tekrar satılığa çıkınca onu aradınız. | Open Subtitles | ولم أتحمل ذلك، آه اتصلت به عندما كان عائدا إلى السوق |
Bir kaç bassçıyı gelip onları sınav yapmak için çağırdım. | Open Subtitles | لقد اتصلت على بعض مؤدي الباس ليأتوا إلى هنا ويؤدوا |
telefon kayıtları, en son aradığı kişinin siz olduğunuzu gösteriyor. | Open Subtitles | ان تقرير تسجيل التلفون يظهر انك أخر شخص اتصلت به |
Babam onun annemin öldüğü gece bekçiyi aradığını bekçinin de babamı aradığını söyledi. | Open Subtitles | قال أبي إنها اتصلت بالوكيل على المنزل والذي اتصل به ليلة موت أمي |
Dün seni aradığımda, sana "Ken, bana bir iyilik yapıp, Ray'i psikiyatriste götürür müsün" diye rica ettim mi? | Open Subtitles | عندما اتصلت بك أمس هل سألتك كين ، هل يمكنك أن تصنع لي معروفا وتصبح طبيبا نفسيا لراي أرجوك؟ |
Yani önce benim sizi aradığımı ve buluşmak istediğimi ve sonra da sizden büro yakınlarındayken beni aramanızı istediğimi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | انت تقول انني اتصلت بك اولا وسألتك ان تقابلني؟ وقلت لك ايضـاً ان تتصل بي عندمـا تكون قريباً من الشـركة صحيح؟ |
Her neyse, ben bu deli adamla problem yaşamak istemedim ve ona nereye gitmesi gerektiğini söyledim ama bu sırada içeridekilere haber verdim. | Open Subtitles | المهم, لم اكن اريد اي مشاكل مع ذلك الرجل المجنون لذلك اخبرته الى اين يجب عليه ان يذهب لكن اتصلت بهم على الفور |
Saat 03:15'te, onu yönetim bürosuna çağırdın ve öldürdün. | Open Subtitles | في الساعة 3: 15 أنت اتصلت به في مكتب التنفيذ ثم قتلته |
Beni aradığında, evine doğru gitmekte olan bir masabaşı polisiyim, sadece. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد قائد مكتب كَنَت في طريقي إلى البيت عندما اتصلت |
Hala meşgul. Herhalde yanlış yarım saatte arıyorum. | Open Subtitles | مازال مشغولاً يبدو انني اتصلت في نصف الساعه الخطأ |