ويكيبيديا

    "اكثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fazla
        
    • en
        
    • daha çok
        
    • kadar
        
    • fazlası
        
    • fazlasını
        
    • biraz daha
        
    • başka
        
    • iyi
        
    • da
        
    • bir
        
    • Artık
        
    • bile
        
    • ve daha
        
    • daha zeki
        
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Az çelik kullandığımız için çok daha fazla güneş alıyorduk bu da kışın ısınmak için daha az ısı gereksinimi duyacağımız anlamına geliyordu. TED وهذا يعني دخول ضوء شمس اكثر وهذا يعني انه لايجب ان نستخدم وسائل التدفئة بصورة كبيرة في الشتاء .. بسبب دخول ضوء الشمس
    Dalgaların yönünün ritmini ve sırasını hissetmek için en uygun yer. TED انه اكثر مكان يمكن بدقة فيه استشاعر تتابع وتناغم واتجاهات الامواج
    Bu konseptin yer aldığı en etkileyici alanlardan bir tanesi ise makine öğrenmesi. TED من اكثر المجالات المذهلة التي تعمل فيها هذه الخاصية هو مجال التعلم الآلي
    Ben, iş hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize ikna olmuş durumdayım. TED لقد اصبحت مقتنعة اننا احرزنا تقدما اكثر في العمل اكثر من المنزل.
    Yani Papua Yeni Gine'den Hollywood'a Pekin'deki modern sanata kadar hepimiz sık sık güleriz, ve sende mutluluğunu ve tatminiyetini göstermek için gülersin. TED اذا من غينيا الجديدة الى هوليود الى الفن الراقي في بيكين نحن في اكثر الاحيان نبتسم ونحن نبتسم لكي نعبر عن الفرح والرضى
    Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. TED إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة
    Dünyada biraz fazla sevgi paylaşıyor olmaktan mutluyum, çok harika bir şey, fakat buyrun Dr. Aşk'tan reçeteniz: Günde sekiz kucaklama. TED وانا سعيد لانني انشر حباً اكثر في هذا العالم انه شعور رائع ووصفة دكتور الحب لكم هي 8 ضمات في اليوم
    Büyüklük hesabına göre memelilerden iki kat fazla örümcek var. TED هناك درجتان في القيمة اكثر في العناكب اكثر من الرئيسيات
    Oysa, planktonla beslenen ve büyük bir köpekbalığı türü olan balina köpekbalığına baktığınızda, çeşitliliğinin daha fazla olduğunu görürsünüz. TED وايضاً اذا نظرت الى اسماك قرش الحوت وهي نوع اَخر من أسماك القرش الكبيرة اَكلات العوالق تجدها اكثر تنوعاً
    Ama belki de sizin için en önemli olanı virulans, yani zehirlilik. TED ولكن من المحتمل انه اكثر ما يثير اهتمامكم هو النوع الخبيث منها
    en ilginç şeylerden birisi bir soruya karşılık olarak verilen bir cevaptan gelmedi onun yerine basit bir misafirperverlik jestinden geldi. TED وواحدة من اكثر الامور اثارة للاهتمام لم تأتي من الاختبار نفسه بل جاءت من تصرف بسيط كنا نقوم به لنرحب بالمتطوعين
    Sana daha önce de söylemiştim, kendisi dünyanın en zararsız insanıdır. Open Subtitles ولكنى اخبرتك من قبل, انه اكثر رجل مسالم فى هذه الدنيا
    Zaman içinde, birkaç sistemin aileden daha çok 'waterfall' olmasının bir sebebi vardır. TED هناك سبب جعل بعض الأنظمة تعمل كالشلال اكثر من الأسرة على مر الزمن.
    Böylece, parçacıklar yakınlaşır ve daha çok çarpışma meydana gelir. TED وسوف تحدث الاصطدامات اكثر وكثرة تلك الاصطدامات تعني رفع احتمالية
    Onu eskiden sevdiğimden daha çok sevemem sanıyordum. Fakat Tanrım! Open Subtitles ظننت اننى لن احبه اكثر مما احببته و لكن ياللروعة
    Ne kadar çok yaslayabilirseniz bşr bakıma o kadar iyi. TED وكلما تمكنت من الاتكاء بشكل اكثر, كلما كان ذلك افضل
    Burada meydana gelen para-normal olaylardan çok daha fazlası söz konusu. Open Subtitles نحن الأن نمتلك ما هو اكثر بكثير من الظواهر الخارقة المعتادة
    Öldüğüm gün,daha fazlasını yapmak istiyorum milyonlarca işe yaramaz kişinin birlikte yaptığı . Open Subtitles .. اليومالذياموتفيه, اريداناكون قد فعلت اكثر. من فعلة المليون خراء منيوك مجتمعين سويةً.
    Al bakalım aç dostum. Büyük bir balık ve biraz daha şarap. Open Subtitles ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر
    başka bir ironi, çifte ironi şu ki oradaki incir ve zeytin ağaçlarından, Eduardo foie gras'dan daha fazla para kazanabilir. TED والسخرية الأخري الأكبر ان ذلك يحتوي علي التين والزيتون ادواردو يمكنه ان يجني اموالا من ذلك اكثر من اموال فطيرة الأوز
    Nüfusun artışına arabalar açısından baktığımızda, daha da açık bir hale geliyor. TED عندما ننظر لهذا النمو السكاني من زاوية السيارات سوف يكون اكثر وضوحا
    Onu öldürdüğün için senden nefret etmiştim, ama Artık ölüm istemiyorum. Open Subtitles انا اكرهك وأريدَك ان تقَتلَ، و لا أُريدُ اكثر من ذلك.
    Merak etme. Fazladan bir dakika bile oyalanmayacağım. Haydi hayırlısı. Open Subtitles لا تقلقي لن استغرق دقيقة اكثر مما يلزم افسح الطريق
    Yanımızda getirdiğimiz maymunlar, tahminimizden çok daha güçlü ve çok daha zeki. Open Subtitles القرود التي احضرناها معنا كانت اقوى منا واكثر ذكاءا اكثر مما تخيلنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد