ويكيبيديا

    "الحديث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşmayı
        
    • modern
        
    • konuşmaya
        
    • konuşma
        
    • konuşabilir
        
    • konuşmamız
        
    • konuşmam
        
    • sohbet
        
    • konuşmaktan
        
    • konuşabiliriz
        
    • konuşmanın
        
    • kadar
        
    • konuşalım
        
    • konuşmalar
        
    • konu
        
    Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. Teşekkür ederim. TED وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم
    Tek tarafı olan şeyler hakkında konuşmayı gerçekten çok isterim. TED كم أود الحديث عن أشياء ليس لها سوى بعد واحد.
    Öncelikle, uzmanların görevini üzerimize almaya hazır ve istekli olmalı, ve onları modern havariler gibi görme fikrinden vazgeçmeliyiz. TED أولا، يجب أن نكون مستعدين و راغبين أن نتحدى الخبراء و أن نستغنى عن فكرة أنهم رسل العصر الحديث.
    Birbirimizi dinlemeden konuşmaya çok zaman ayırıyoruz ve uzlaşamadığımız noktaları yeteri kadar konuşmuyoruz. TED قضينا وقتاً كبيراً في الحديث مع بعضنا ووقتاً غير كافي للحديث عن اختلافاتنا،
    Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: Bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. TED لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف
    Eğer bunu yapacaksak en azından başka bir şey hakkında konuşabilir miyiz lütfen? Open Subtitles اذا كنا ذاهبين لفعل هذا .. هل نستطيع الحديث عن شي اخر. ؟
    1947'deki Oscar ödülünüzden sonra sahne arkasında onunla konuşmayı reddetmiştiniz. Open Subtitles رفضتي الحديث معها خلف الكواليس بعد فوزك بأوسكار سنة 1947
    Buna gerçekten sen de inanmıyorsun, yoksa bu güzel konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles أنت لا تصدق هذا حقاً، وإلا ما كنّا نجري هذا الحديث الجميل
    İkinci konuşmayı yaptıktan sonra onunla konuşamam. Kimseyi aramadı ki. Open Subtitles بمجرد أن قام بإجراء هذه المكالمة لا أستطيع الحديث معه
    Bunlar benim modern aşklarda erotik arzunun ve beraberinde getirdiği ikilemlerin doğası üzerine yaptığım keşiflerin merkezinde olan sorulardan bazıları. TED هذه بعض الأسئلة التي هي في بؤرة إستكشافي في طبيعة الرغبات الجنسية و ما يصاحبها من معضلات في الحب الحديث.
    modern tıpta çok şeyi değiştirdi, öyle ki, onlarca yıl sonra Time Dergisi ona, acıyı hafifletmenin kurucu babası dedi. TED هذه الطريقة ستغير الطب الحديث كثيرًا، لدرجة أن بعد عدة عقود، مجلة التايم أطلقت عليه الأب الروحي لتأسيس مسكنات الألم
    Şimdi şu soruyu kendinize sorun: modern çağ bilgisayarlarının icadına ne zemin hazırladı? TED لذا اسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي جعل جهاز الحاسوب الحديث ممكناً حقاً؟
    Söylediğim şey, bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. konuşmaya değer olduğunu söyledim. TED ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر,
    Bu yüzden, artık bu şekilde konuşmaya bir son vermeliyiz. Open Subtitles ولهذا السبب يجب أن نتوقف هنا والآن عن الحديث هكذا
    Şimdi ne tutuluyor? Şimdi en revaçta olan konuşma ne? TED ما هو الاتجاه الآن؟ ما هو الحديث الاكثر شعبية الآن؟
    Bayan Bertholt, davayı mahkeme dışında konuşma özgürlüğüm yok. Tabi. Open Subtitles الحقيقة إنني لا امتلك حرية الحديث بالقضية خارج قاعة المحكمة
    Çocukların oyun oynarken giyeceği giysiler hakkında konuşabilir miyiz? Open Subtitles هل أستطيع الحديث معك عن ملابس للأولاد حين يلعبون؟
    Bugün buraya erken gelmenizi istedim... çünkü konuşmamız gereken bir saçmalık var. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا مبكرا اليوم لذا يمكننا الحديث عن اللعب الملتوى
    Şimdi olmaz. Önce seninle benim bir şey konuşmam gerekiyor. Open Subtitles آل، أعتقد أن علي الحديث معك عن شيء ما أولا
    Sizinle sohbet etmeyi çok isterdi fakat ofiste yapacak çok işi var. Open Subtitles وهي تود تبادل الحديث معك . لكنها غارقةٌ حتى أذنيها في العمل
    konuşmaktan başka birşey yapmadık. Hiç bir netice alamadan bekledim. Open Subtitles كل ما فعلناه هو الحديث لقد كنت عقلانيا بدون نتائج
    Kafamda birkaç olasılık var. Um, ama bunu daha sonra konuşabiliriz. Open Subtitles هناك بعض الإحتمالات الواضحة لكن ربما يمكننا الحديث عن هذا لاحقاً؟
    Eğer doğru şekilde konuşursanız, konuşmanın anlaşmak olmadığını çok açıkça belirtmiş olursunuz. TED اذا تحدثت بالطريقة الصحيحة سوف توضح الامور ان الحديث لا يعني الموافقة
    Hey ahbap, müsaade et de arkadaşımla oturup biraz iş konuşalım. Open Subtitles دع الكرسي حتى يتسنّى لي أنا مع صديقي تبادل أطراف الحديث
    O yüzden artık espresso hakkında ufak konuşmalar yaparız diye düşündüm. Open Subtitles حسبت انه يمكننا ان نتمسك فقط بهذا الحديث البسيط حول الاسبيرسو
    Kurumlardaki ve bir çok kurumsal markadaki güvenin nasıl hızla azaldığı ve azalmaya devam ettiği çok konuşulan bir konu. TED وتم الحديث بشكل واسع حول كيف أن الثقة في المؤسسات والعلامات التجارية المتعددة قد تراجعت ولا تزالُ كذلك بشكلٍ مستمر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد