Yaptıklarımızı dikkatlice kontrol edemeyiz çünkü onlar bilinç altından gelir. | TED | نحن لا نستطيع السيطرة عليها بعناية لانها لاوعي بالنسبة لنا |
Şimdi size gösterdiğim tüm bu salgınlar, şu anda kontrol altındalar ve görünen o ki; çok çok kısa sürede sonlanacaklar. | TED | حسنا ، كل هذه الأزمات التي عرضتها لكم هي تحت نطاق السيطرة حاليا و يبدو الوضع و كأنهم سوف يتوقفون بسرعة |
Kavgacılar kendileriyle ilgili şöyle düşünür: kişinin tamamen kontrol edebileceği tek insan kendisidir. | TED | المشتبكون يدفعهم الإيمان بأن الشخص الوحيد الذي تملك كامل السيطرة عليه هو نفسك. |
Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. | Open Subtitles | التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان |
kontrolü yeniden ele almak istediklerini söylediler, ki bu seçim çalışmalarında sloganlarından biriydi. | TED | قالو إنهم يريدون استعادة السيطرة مرة أخرى، وكان ذلك أحد الشعارات في الحملة. |
Ne yapmanız gerektiği umurumda değil. Bu sistemin kontrolünü geri istiyorum. | Open Subtitles | لا يهم ما عليكم فعله أريد إستعادة السيطرة على هذا النظام |
Bir kişiyi gerçekten kontrol etmede hikâyenin kontrolünün çok önemli olduğunu anladılar. | TED | لقد فهموا أن السيطرة على القصة في غاية الأهمية للسيطرة على الشعب. |
kontrol edebileceğiniz etkenleri baz alarak çözümler formüle edersiniz. İster beceriler, ister gübre, isterseniz de bitki seçimi olsun. | TED | فتضع إجراء مستندا إلى العوامل التي يمكنك السيطرة عليها. سواء أكان ذلك في المهارات أو الأسمدة أو اختيار النباتات. |
Yani sivrisinek larvalarını kontrol etmek istiyorsanız, onları bulmak gerçekten oldukça zor olabilir. | TED | وهكذا، إذا أردت السيطرة على يرقات البعوض، ففي الواقع سيكون الأمر صعبًا جدًا. |
Duygularını kontrol etmek için karnını içeri çekmek zorunda mı? | Open Subtitles | فهل الشد على عقدة البطن علاقة في السيطرة على المشاعر؟ |
kontrol yöntemimiz göz yaşartıcı gaz ve uyuşturucu oklar mı? | Open Subtitles | هل تشمل وسائل السيطرة عليهم الغاز المسيَل للدموع والأسهم المخدَرة؟ |
kontrolün dışında olan şeyleri de kontrol etmek istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | أتريد ان تسيطر على شيئاً لا يمكن السيطرة عليه , صحيح؟ |
Fakat, 261 çeşit duygu halini yaşadıktan sonra sanırım hislerimi kontrol etmeyi öğrendim. | Open Subtitles | ومع ذلك، قاسيتُ أحوالاً عاطفية جليّة رقم261، أعتقد أنني تعلّمت السيطرة على مشاعري. |
Bu mümkün, ama o kişinin duygularını çok iyi kontrol etmesi gerekir. | Open Subtitles | فمن الممكن ، ولكن اردت ان يكون لديك السيطرة الكاملة على العواطف. |
- Ama saat daha 7:30. - Walter kontrolden çıktı. | Open Subtitles | لكنها السابعة و النصف صباحا أنظري والتر خارج عن السيطرة |
İkimiz de anlaşmayı bir kez bozduk. Bu çılgınlık kontrolden çıkmadan kes şunu. | Open Subtitles | كلانا انتهك الإتفاق لمرة واحدة، دعنا نتوقف قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Ama mesleğinin sınırlarını zorla, o zaman kontrolden çıktığını söylerler. | Open Subtitles | لكن يدفع حدود مهنتك، وهم يقولونك في الخارج من السيطرة. |
- Hayır, senin gerçekçi olmaya ihtiyacın var. Kesinlikle sinir kontrolü hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | الذي يجب ان تفعليه الانسحاب هذا تماما ما تحدثنا عنه , فقدان السيطرة |
Eğer kontrolü adam akıllı ele alırsam, onun için endişelenmene gerek kalmaz. | Open Subtitles | , إذا أخذت السيطرة ، بصورة سليمة . أنت لن تقلق عليه |
Muhtemelen bu nedenle kontrolünü kaybetti ve David Winkle ve abisine salırdı. | Open Subtitles | والآن هو من المحتمل الذي فقد كلّ السيطرة وهاجم ديفيد وينكل وأخّوه. |
"Kesinlikle. Bak, sen bizi buraya indirene kadar herşey kontrolüm altındaydı." | Open Subtitles | بالتأكيد، النظرة، كان كل شيء تحت السيطرة حتى قدتنا الى هنا |
Ve sonra aralarında kaldım ve kontrolümü kaybettim. kontrolümü tamamen kaybettim. | Open Subtitles | وأنا تدخلت فى خضم الأمر، وفقدت السيطرة لقد فقدت السيطرة تماماً. |
Bir danışmanın yanına git ve sinirlerine hakim olmayı öğrenmeye çalış. | Open Subtitles | اذهب لمكتب الإرشاد والتوجيه وابدأ العمل على مشاكل السيطرة على الغضب |
Sanki hayvanlar gibiydik... sanki davranışlarımız üzerinde bir kontrolümüz yokmuş gibiydi. | Open Subtitles | لقد كنا مثل الحيوانات كما لو أننا لا نعرف مفهوم السيطرة |
Siber suçlar çığırından çıktı. | TED | لقد خرجت الجريمة الإلكترونية عن السيطرة. |
Şimdi benim gibi bir binada yaşıyorsanız, milyon dolarları idare etmek için bekleyen yedi işsiz güçsüz adam vardır. | TED | الآن، إن كنتم مثلي، تعيشون في بناية، هناك سبعة رجال خارج العمل يريدون السيطرة على ملايين الدولارات. |
kontrollü biri olduğu söylenemez. Ayrıca o arabayı çok sever. | Open Subtitles | وهو معروف بعدم السيطرة على نزواته وقد أحبّ تلكَ السيارة |
Onu yok, onu tüketen güç tutmak için tek yoldur. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لمنع القوة من السيطرة عليها ، تدمّرها |
Mühim bir şey değil fakat kendime hâkim olmakta biraz güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | انها ليست أمراً كبيرة ، ولكن لدي صعوبة في السيطرة على نفسي |