ويكيبيديا

    "الصعب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güç
        
    • kolay
        
    • zordu
        
    • çok zor
        
    • zor oluyor
        
    • sert
        
    • imkansız
        
    • kadar
        
    • zorlanıyorum
        
    • zorlaşıyor
        
    • pek
        
    • zorlaştırıyor
        
    • kötü
        
    • zormuş
        
    • güçlük
        
    Biri burada, öteki uzakta iken, bir ilişkiyi sürdürmek çok güç. Open Subtitles إنه من الصعب إبقاء علاقة قائمة بينما شخص هنا والاخر هناك
    Biliyor musun, bütün bunlar için bir adamın öldürülmüş olduğuna inanmak güç. Open Subtitles انت تعرف انه من الصعب التصديق بان رجل قد قتل بسبب هذه
    Kimseye gereksinimin yok, ilişkilerini kesmek için kolay bir yol. Open Subtitles اعتدت ألا تحتاج إلى إنسان ومن الصعب ترك هذه العادة
    Fakat insanları dinleyebildim, onların sorunlarını duydum, kuma çizdim ve anlamaya çalıştım. Ne yaptığımı anlamaya çalışmak ise bir anlamda zordu. TED لكن كنت استمع إلى الناس، استمع لقضاياهم، وأرسم على الرمال، في محاولة لمعرفة الأشياء، وكان من الصعب معرفة ما كنت أفعله.
    Göğsünde madalyalar taşıyan bir generale karşı koymak da çok zor. TED وسوف يكون من الصعب ان تواجه ذلك مع أحد الجنرالات الحربية
    İnsanın bazen yüreğinden geçenleri söyleyecek sözcük bulması çok zor oluyor. Open Subtitles من الصعب أحيانا أن تجد كلمات للتعبير عما يوجد بقلب المرأ.
    - Yüzlerce kişiden herhangi biri. - Bizden biri olduğuna inanmak güç. Open Subtitles أى واحد من مئات الناس من الصعب تصديق أنه واحد من بيننا
    Dünyanın en büyük toplu mezarının üzerinde olduğuna inanması güç. Open Subtitles من الصعب التخيل أنها تقع على أضخم مقبرة في التاريخ
    İkiniz de arka koltukta olduğunuz için hatalının kim olduğunu anlamak güç. Open Subtitles بما أنكما كنتما في المقعد الخلفي من الصعب معرفة خطأ من هو
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adamın böyle bir aşk yuvasını gizli tutması kolay değil. Open Subtitles من الصعب جداً على رجل بمنصبك أن يبقي على عشّ حبٍ كهذا سراً
    Şu an bunu hayal etmek kolay değil ama Avustralya'nın bu kurak ve tozlu iç kısımlarında eskiden bir süreliğine bir iç deniz bulunuyordu. Open Subtitles ، من الصعب التصور الآن أن هنا في هذه الأرض الجافة ، المغبرة من أستراليا كان موجودا ، لولهة من الزمن ، بحر داخلي
    Çin'de ailesiz genç bir kız olarak yaşamak çok zordu. TED في الصين، كان من الصعب أن أعيشكفتاة شابة دون عائلتي
    Onlar için cangılın tarafsız olduğunu fark etmek çok zordu. Open Subtitles كان من الصعب عليهم أن يدركوا أن الأدغال كانت محايده
    Tabii ki bunun bizim parlementomuzda kurulmasının çok zor olacağının oldukça farkındayım. TED بطبيعة الحال، أدرك تماما أنه سيكون من الصعب إقامة ذلك في برلماناتنا.
    Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. TED وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات.
    İçindeki adam gözlerini sana dikmişken bir mezar kazmak zor oluyor. Open Subtitles من الصعب أن تحفر قبراً عندما يكون صاحبه ينظر إليك مباشرة
    Yedinci sinifta o kadar sert otuzbir çektin ki omzunu çikardin. Open Subtitles عندما الدرجة 7 كنت الاستمناء من الصعب جدا عظم الكتف الانزلاق
    Bu yüzden sanırım daireye gönderilen yemeklerin incelenmesi de imkansız. Open Subtitles هل من الصعب فحص الاطباق الت كانت فى الشقة ؟
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Aklımı bilime vermekte zaten zorlanıyorum lütfen sen de daha fazla zorlaştırma. Open Subtitles من الصعب علىّ ان احافظ على تركيزى فى الدراسة العلمية كما هى وارجوك, لا تجعلى الأمر صعبا علىّ بعد هذا
    Sanırım Japon yağmur gözlüğü taktığın zaman gerçekleri görmek zorlaşıyor. Open Subtitles لأنه من الصعب أن ترى الحقيقة عندما تلبس نظارات جوجلية
    Rahatlamak için biraz vakit bulmak çok iyi, genelde pek olmuyor da. Open Subtitles من الجيد أن نأخذ فرصة لنرتاح قليلاً أصبح من الصعب أن يحدث
    en azından, umuyorum ki onların insan haklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor. TED علي الاقل آمل ان يكون من الصعب ان تنكر حقوقهم الانسانية.
    Ölü bir adamı şahit göstermenin oldukça kötü göründüğünü biliyorum, ama gerçek bu. Open Subtitles أعلم أنه من الصعب الاعتماد على شهادة رجل ميت ولكن هذه هي الحقيقة
    Duyduğuma göre şiir yazmak zormuş. Open Subtitles إننى أجمع القصيدة و لكن من الصعب توزيعها
    Bazen nasıl bir erkek olduğumu göstermekte güçlük çekiyorum. Open Subtitles إنه من الصعب عليّ أحيانا تخيل كيف أكون رجل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد