Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. | TED | انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها |
doğanın ana yaratma süreci morfogenez bir hücrenin iki hücreye bölünmesidir. | TED | نهج الطبيعة الأساسي في الخلق، والتشكل، هو انقسام خلية إلى اثنتين. |
doğaya sanki bir ürün kataloğu gibi bakabilirsiniz ve tüm bu ürünler 3.8 milyar-yıllık bir araştırma-geliştime döneminden faydalanmıştır. | TED | يمكننا ان نطلع على ارشيف الطبيعة الموجود ونستفيد منه والذي يتضمن خبرات عمرها 3.8 مليار عام من البحث والتطوير |
Watson aslında doğa tarafından oluşan çok düşük frekanslı radyo yayınlarını dinliyordu. | TED | في الحقيقة, كان واتسون يستمع إلى موجات راديو قليلة التردد سببتها الطبيعة. |
Ve türlerin birbirleri ile olan bağlantısı, doğal dünya üzerine eğitim aldım, | TED | وانا ادرس هذا التعقيد .. في الطبيعة .. في العلاقات بين الفصائل |
"doğayı sevmek ve korumak" demen kulağa iyi geliyor olabilir, ...ama aslında, Nano Ülkesi'ndeki herkes sadece iyi gibi görünüyor. | Open Subtitles | . قول إنك تحب الطبيعة و تهتم بها قد يبدو جميلاً . لكن الحقيقة, إن الجميع في بالد النانو يتألمون |
Bu bana göre çok vahim bir soru, çünkü ben insan doğası varlığının öncül bir savunucusuyum, bu Doğada ne kadar noksanlık ve terslik olursa olsun. | TED | هذا سؤال مُلح باالنسبة لي لأنني من المدافعين البارزيين لوجود الطبيعة البشرية بكل عيوبها وغرابتها. |
doğanın maymunları ayağa kaldırıp Homo sapiense dönüştürmesi 100 milyon yıl aldı. | TED | استغرقت الطبيعة 100 مليون عام لتجعل القرد يقف مستقيماً و يصبح بشراً. |
doğanın en iğrenç yaratıklarının bile önemli sırları vardır, bir hamam böceği sürüsünün üzerine doğru gelmesini kim ister? | TED | حتى أقبح المخلوقات في الطبيعة لديها أسرار مهمة ، لكن من يريد سرباً من الصراصير أن يقترب منه ؟ |
Sadece maddenin 12 taneciği, doğanın dört kuvvetiyle birlikte yapışık duruyor. | TED | فقط 12 جزيئ من المادة. ملتصقة معاً بأربع قوى من الطبيعة. |
Ancak burada yapmaya çalıştığımız, binanın kendisini doğanın bir parçası haline getirmek, ki böylelikle doğa parktan şehre doğru uzansın. | TED | ولكن ما نريد أن نفعله هنا أن نجعل المبنى جزءًا من الطبيعة، ليمكننا من تمديد الطبيعة من الحديقة إلى المدينة. |
doğanın renkleri çok güzelmiş ve etrafta hiç ses yokmuş. | Open Subtitles | ألوان الطبيعة كانت جميلة جدا ولم يكن هناك أي صوت |
Uzaya savrulmak yerine dünyanın yüzeyine, yerçekimiyle yapışmış bizler de Kepler'in ilk kez keşfettiği doğanın bu yasalarına uyuyorduk. | Open Subtitles | تماما مثلما نحن ملتصقون بالأرض بسبب الجاذبية فإننا كذلك نسير فى الفضاء بسرعة هائلة نحن نسير طبقا لقوانين الطبيعة |
doğaya bakın, büyüme harika bir şey, yaşamın sağlıklı kaynağı. | TED | نعم، انظر إلى الطبيعة والنمو شيء رائع، ومصدر صحي للحياة. |
dedim. Doğru: her şeyi kendi hâline bırakan doğa Ana senin için ilginç ve yararlı bir yol açmayacak. | TED | وهذا صحيح: إذا ما تركت أمور الدنيا لوحدها، لن تقوم الطبيعة بنحت طريق مثير أو مفيد بالضرورة من أجلكم. |
İnsan yapısı mı veya doğal, muhtemelen ilahi, yaratılış mı? | TED | صنع البشر أم الطبيعة ، أم من خلق الله ؟ |
Bu yeni maceracı doğayı yatak odanızda da uyguluyor musunuz bari? | Open Subtitles | هل كنت تطبق أيَّا من الطبيعة المغامرة داخل غرفة النوم ؟ |
Yine de insan doğası kefaret için açık kapı bırakan kaynaklarla dolup taşıyor. | TED | ورغم ذلك الطبيعة البشرية تنعم بالموارد التي تفتح مجالاً لنوع من الخلاص. |
Tabiat bir öğretmene dönüşür parıltılı bir rehberlik sağlar, doğruyu yanlıştan aydınlatır. | Open Subtitles | حيث تُصبح الطبيعة مدرستك فتمدك بالأدلة الساطعة لتميز بها الصواب عن الخطأ |
Ve Doğada basınçlandırılmış membranlara dayanan çok verimli yapıların bir çok örneği mevcuttur. | TED | وفي الطبيعة .. يوجد عدة نماذج من الاغشية المضغوطة عالية الكفاءة وقوية البنية |
Bence günün birinde, geriye bakıp bugünü doğayla iç içe geçirdiğimizi düşüneceğiz. | Open Subtitles | هل تعلم.. يوماً ما ,اعتقد اننا سنتذكر هذا كيوم جميل فى الطبيعة. |
Yer çekiminin esas doğasını görmek için havayı boşaltmamız gerekiyor yani. | Open Subtitles | اذا من أجل أن نرى الطبيعة الحقيقية للجاذبية، علينا إزالة الهواء. |
Brazil Ornithological Society bu yüzden sadece kuşlar biz çok az bilgiye sahip olduğumuzu söylüyor doğadaki türler hakkında | TED | جمعية البرازيل للطيور، نحن الآن نتحدث عن الطيور فقط، هنالك إدعاءات أننا نعرف القليل جداً حول الكائنات في الطبيعة. |
Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak. | TED | ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام. |
Bundan dolayı, doğadan aslında algoritmalarımızı geliştirmemizi sağlayacak üç düzenleyici prensip alıyoruz. | TED | لقد إخذنا من الطبيعة 3 مباديء تنظيمية حيث سمحت لنا بتطوير خوارزمياتنا. |
Bunu yaparsan, insanın doğasında ortaya çıkan bir şey sana olan nefretini azaltıp saygısını artırır." | Open Subtitles | و عندما تفعل ذلك فأنت تثير شيئا في الطبيعة البشرية يجعل كراهيته لك تقل و احترامه يزيد |
Suçların vahşi ve hedef odaklı doğasına bakarsak daha fazlası olabilir. | Open Subtitles | الطبيعة العنيفة و الاستهدافية لهذه الجرائم تشير الى امكانية حصول المزيد |