| operasyon merkezine sağ salim vardın mı diye merak ettim. | Open Subtitles | اريد ان أتأكد انك وصلت الى مركز العمليات سليم ؟ |
| Pekâlâ, aklından ne geçiyor? CIA, gizli operasyon falan mı? | Open Subtitles | إلى أين تظن أنها تنتمي وكالة المخابرات، مكتب العمليات السوداء |
| Seni ameliyat odasına sürdükleri günden beri beni rahatsız ettin. | Open Subtitles | أنت تستنفرني ، لقد استنفرتني في لحظة نقلك لغرفة العمليات |
| Bu sadece beni ameliyat masasına yatırmak için uydurdukları birşeydi. | Open Subtitles | لقد كانت مجرّد أقاويل ذكروها لكي يضعونني على طاولة العمليات |
| demediler. Daha sonra bu veri "İnsan Hakları İzleme Örgütü" tarafından bu gibi operasyonlar üzerine yapılan son raporunda kullanıldı. | TED | هكذا بدأ استخدام البيانات من طرف جماعات مثل هيومن رايتس ووتش في تقريرها الأخير حول هذه الأنواع من العمليات الإستباقية |
| Yoksa nezaketten haberi olmayan Özel Harekat Timi gelip alır sizi. | Open Subtitles | مدعومين بفرقة من رجال قيادة العمليات الخاصة المشتركة، بدون أي حس |
| operasyon Odasına gidelim hadi âşık çocuk. Baş psikiyatr da buradaymış. | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى غرفة العمليات أيها المُحِبْ إظطرت الرئيسة لجلبك إذاً |
| Bu alan son altı ay içinde bir operasyon tiyatrosu mu oldu? | Open Subtitles | وقد كانت هذه المنطقة مسرحا لل العمليات في الأشهر الستة الماضية؟ نعم. |
| 2004 yılında savunma istihbaratına geçmiş ve operasyon birimini yönetmeye yardım etmiş. | Open Subtitles | إنتقل لمخابرات الدفاع عام 2004 وساعد في إدارة قسم العمليات الخاص بهم |
| operasyon merkezi adamı bulmuştu ve bir eşleştirme yaptılar. | TED | مركز العمليات استطاعوا العثور على نتيحة مشابهه له |
| Bu Houston'daki operasyon odasınada olanlar gibi. | TED | هذا تقريباً ما حدث في غرفة العمليات في هيوستن. |
| Albay Klebb... SMERSH için operasyon şefi. | Open Subtitles | العقيد كليب رئيس غرفة العمليات لدى وكالة سميش |
| Kalp takılacak kişi 6 saat içinde ameliyat masasına yatmalı. | Open Subtitles | يَجِبُ أَن ْتكونَ عِنْدَنا على طاولة العمليات خلال ستّ ساعاتِ. |
| Çok kısa bir süre önce ise, aslında ölmeden hemen önce ameliyat masasında yatarken, tutunabileceğim bir şey bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | وقبل فترة بسيطة، قبل موتي بلحظات عندما كنت في غرفة العمليات .. وكنت أبحث لمحاولة العثور على شيء أتمسك به |
| Fakat tümör çok büyük ve tehlikeli çok fazla ameliyat yapmaları gerekiyor | Open Subtitles | لكنة كبير جدا و خطر يجب عليهم اجراء العمليات اكثر من مرة |
| Özel operasyonlar, çok gizli ya da girişi yasak bir şey var mıydı? | Open Subtitles | أي شئ فائق السرية أو عمليات خاصة أو العمليات المحظور الاطلاع عليها ؟ |
| Ölen kişi, Ortak Özel operasyonlar Komutanlığı için beklenmedik olaylar tasarlıyordu. | Open Subtitles | لقد تسبب هذا فى فرض حاله الطوارئ لقياده العمليات الخاصه المشتركه |
| Harekat subayı Jonah McGuire ile anlaşmazlığa düştüklerinden haberim vardı. | Open Subtitles | كنت على بينة بمشاحناته ل جونا ماجواير ، ضابط العمليات |
| Buradaki askeri operasyonları nasıl yöneteceğimi size bildirmem gerekmiyor, bayan. | Open Subtitles | لا داعي لأن أستشيرك في إدارة العمليات العسكرية لهذه القاعدة |
| Bu sabah görev gücü Oleg Zhulov adındaki bir SVR ajanını devirdi. | Open Subtitles | هذا الصباح ، قام فريق العمليات بالإيقاع بضابط روسي يدعي أوليج زوهلوف |
| Bahiste gerekmedikçe bir hafta boyunca tekerlekli sandalyeden kalarak bir ameliyathaneye dalıp bir çocuğun bağırsaklarına ellerini sokmak yoktu. | Open Subtitles | لم ينص الرهان على أن تستمر في المقعد لٔاسبوع إلا إن اضطررت إلى اقتحام غرفة العمليات للبحث بأمعاء مريض |
| Bu biyopsiyi al. Sonuç pozitif çıkarsa ameliyata sen de girersin. | Open Subtitles | افحصي هذه العيّنات، لو عادت النتيجة إيجابيّة فأتوقع رؤيتك في العمليات |
| Bu tarz operasyonlarda başına gelir böyle şeyler, anlatabildim mi? | Open Subtitles | يحدث هذا عادة في مثل هذه العمليات الخطرة، تدري ؟ |
| Pentagon, Hammond'a operasyonlara başlaması için emin verecek, ne kadar, 16 saat içinde mi? | Open Subtitles | البنتاغون سيأمر هاموند لاستئناف العمليات بعد 16ساعة؟ |
| operasyonun geri kalanı bu adam kadar rezilse işi bitirmek çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | ان كانت بقيّة العمليات كسّيحة مثل هذا الرجل سيكون من السهل أحباطها |
| Plastik cerrahi artık çok iyi. Teresa sezaryenden sonra yaptırmıştı. | Open Subtitles | العمليات التجميلة الآن ممتازة تيريزا قامت بها بعد عمليتها القيصرية |
| Bugün ameliyathane bana ait olduğuna göre, bu seçim bana ait. | Open Subtitles | , بما أني أدير غرفة العمليات اليوم كان عليّ أن أختار |
| biyolojik malzemelere benzeyen sentetik yapılardan sinirsel işlemleri taklit eden sayısal yöntemler çıkarırlar. Doğa tasarımı yönlendiriyor. | TED | من التركيبات الاصطناعية التي تماثل المواد البيولوجية إلى نظم حسابية تضاهي العمليات العصبية الطبيعة تُسير التصميم |
| Tamam, sağdan iki transeksiyon daha geçtik mi Harekât merkezine varacağız. Gidelim. | Open Subtitles | حسنا , قطاعين آخرين على اليمين سوف تقودنا الى غرفة العمليات لنتحرك |