ويكيبيديا

    "المشكلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sorunun
        
    • oldu
        
    • problemi
        
    • Mesele
        
    • problemin
        
    • sorun
        
    • problem
        
    • sorunu
        
    • sorunumuz
        
    • sorunla
        
    • soruna
        
    • olmuş
        
    • sorunum
        
    • Olay
        
    • oluyor
        
    Ama yaptığımız bütün konuşmalarda şu sözler tekrar tekrar gündeme geldi: anlıyorduk ki, bunu yapmadığımız sürece sorunun bir parçası olarak kalıyorduk. TED ولكن كانت هناك محادثة واحدة والتي كانت تظهر في كل حوارتنا: حقيقة أننا إذا لم نقم بهذا، فإننا إذا جزء من المشكلة.
    İncil, sorunun bizim içimizde kalplerimizde ve ruhlarımızda olduğunu söylüyor. TED يقول الكتاب المقدس أن المشكلة تكمن فينا داخل قلوبنا وأرواحنا
    Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. TED المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة.
    Birleşerek kurulacak açık, güvenli ve ücretsiz sistemler sayesinde böylesi gözetlemelerden kaçabiliriz, ve bir ülke bu problemi tek başına çözmek zorunda değil. TED من خلال بناء معا مفتوحة وحرة، ونظم آمنة، يمكننا أن يرحل مثل هذه المراقبة، ومن ثم لا يملك بلد واحد لحل المشكلة بنفسها
    Her ikimiz de istediğimizi alacağız, o halde Mesele ne? Open Subtitles سيحصل كلاً منا على ما يريد فما المشكلة إذاً ؟
    Fredros Okumu: Bu soruyu cevaplamaya problemin ne olduğundan başlayalım. TED فريدروس: للإجابة على هذا السؤال، دعينا نتحدث أولا عن المشكلة.
    Bence, birey olarak hepimiz için, özel ve mesleki hayatlarımızda olduğu kadar, toplumsal olarak tamamımızı etkileyen bir sorun. TED انها مشكلة كبيرة لنا على الصعيد الفردي والشخصي والعملي والاجتماعي واعتقد ان هذه المشكلة هي أمرٌ تراكمي نتاج ثقافتنا
    Fakat inanıyorum ki, erkekler olarak ayrıcalığımızı geride bırakmanın ve sorunun yalnızca bir kısmı olmadığımızı görmenin vakti geldi. TED ولكني أعتقد أننا كرجال، حان الوقت لنبدأ في رؤية ما وراء امتيازنا والاعتراف أننا لسنا فقط جزءًا من المشكلة.
    Bu Peder Steve. İlham veren biri. Huntington, Batı Virginia'daki ilk yandaşlarımdan. Bu sorunun en sıkıntılı noktasında yer alıyor. TED القس ستيف. رجل ملهم. أحد حلفائي في وقت مبكر في هانغتون، غرب فيرجينا. إنه على حافة سكين حاد لهذه المشكلة.
    Efendim, sanırım sorunun ne olduğunu biliyoruz. Acele hareket etmeliyiz. Open Subtitles سيدي أعتقد أني عرفت ما المشكلة يجب أن نتصرف بسرعة
    Tüm bu bağlantıların oluşturulması sorununların azalmasına yardımcı oldu. TED لذا القيام بهذه الاتصالات مع كل هذه الجهات لمحاولة تقليص حجم المشكلة.
    Bazıları bu sorunu engellemek için riskli dalışlar yaptı ve bazen trajik sonuçları oldu. TED حاول البعض التّحايل على المشكلة من خلال انقضاضاتٍ محفوفةٍ بالمخاطر، غالبًا ما كانت تنتهي بنتائج مأساوية.
    Ve en büyük problem son 25 yılda ortaya çıktı: %25'ten %97'ye kadar artış oldu. TED و المشكلة الأكبر حصلت في السنوات الـ 25 الأخيرة: فإنها انتقلت من 25 بالمائة إلى 97 بالمائة.
    Fakat problemi çözmek için yapay zekâ kullandığınızda işler farklı ilerliyor. TED لكن عندما تستخدم الذكاء الاصطناعي لحل المشكلة يحدث ذلك بطريقة مختلفة.
    Eğer bu ufak problemi çözebilirsek teklif 30 gün boyunca geçerli olacak. Open Subtitles سيكون على الطاولة لمدة 30 يوما قبل أن نزيل هذه المشكلة بعيدا
    Mesele, ona ettiğin laf değil, binadan ayrılmasına izin vermen. Open Subtitles ليست المشكلة ما قلته لها، المشكلة أنك تركتها تغادر المبنى.
    Sanırım, ben problemin ne olduğunu biliyorum. Bence problem, benim. Open Subtitles أنا أعرف ما هي المشكلة أعتقد أن المشكلة هي أنا
    sorun şu ki bu büyüme motorunu daha henüz ısıtıyoruz. TED المشكلة هي أننا فقط في مرحلة تسخين محرك النمو هذا.
    Bunun zorlu bir problem olduğunu gördük ama işin püf noktası, kişinin çok sayıdaki fotoğraflarını önceden analiz etmek. TED تبيّن أنّ هذه المشكلة صعبة للغاية، لكن الحيلة الأساسية هي أننا سنقوم بتحليل مجموعة كبيرة من صور الشخص سلفاً.
    İşe yaramaz bir makine yapma sürecimdeki ilk adım sorunu tanımlamak. TED وإيجاد المشكلة هو أول خطوة في طريقي لاختراع جهاز عديم الفائدة
    Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. TED لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا.
    Fakat ben de son zamanlarda bu sorunla ilgili düşünüyorum. Open Subtitles لكن، لقد تم التفكير كثيرا حول المشكلة في الآونة الأخيرة
    Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. TED وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة
    Bir arabayı temizlemek için yarım saat harcayacağız, ne olmuş. Open Subtitles إنها مجرد نصف ساعة لغسيل سيارة ما المشكلة في ذلك؟
    Artık bunun benim sorunum olmadığını biliyorum, Papa'yla bile esrar içebilir artık. Open Subtitles الان انني اعرف انني لست المشكلة يمكنه تدخين الحشيش مع اي شخص
    Olay şu ki, onu siz yok edemezsiniz. Hiç bir cadı edemez. Open Subtitles المشكلة في هذا، أنكم لا تستطيعون هزمها ولا يمكن هذا لأي ساحرة
    sorun yaz aylarında kızlar dar ve kısa giysiler giydiklerinde oluyor. Open Subtitles تأتي المشكلة في فصل الصيف عندما تلبس الفتيات الملابس الشبه عارية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد