ويكيبيديا

    "بالغ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Çok
        
    • büyük
        
    • Koca
        
    • yetişkinim
        
    • yetişkinsin
        
    • yetişkin
        
    • yetişkinin
        
    • yetişkine
        
    • fazla
        
    • olgun
        
    • aşırı
        
    • yetişkinle
        
    • yetişkinsiniz
        
    • ciddi
        
    • Kocaman
        
    LM: Bildiğim kadarı ile o laboratuvarında Çok çalışıyor ve çılgın fükürler üretiyor. TED لوك: مما أعرفه، أنه يعمل بجد بالغ في معمله ويحصل على نتائج مجنونة.
    Buda oldukça tehlikeli. Sağ taraftaki büyük şey dünyada sahip olduğumuz lityum. TED وذلك بالغ الخطورة. الشئ الضخم، على اليمين، هو الليثيوم الموجود في العالم.
    Ve bir tanesini kaçırırsam Koca adam sinir krizi geçiririm. Open Subtitles أنا شخص بالغ وإذا فوت واحد ستنتابني نوبة غضب بالغة
    Ama şimdi bir yetişkinim ve Kate'in dünya kadar hatası var. Open Subtitles لكن أنا بالغ الآن و كيت كان يضايقها ذلك الأمر ..
    Sen bir yetişkinsin. Kendi kararlarını veriyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت رجل بالغ وتتخذ قراراتك بنفسك , اليس كذلك؟
    Küçük bir kıza yetişkin bir bireyin prostetik bacağını yerleştirmeyi düşünmeyiz. TED لن نحلم أبدًا بملائمة فتاة صغيرة مع طرف اصطناعي لرجل بالغ.
    Belki de bizi çocuk olduğumuz için ciddiye almamışlardır. Bir yetişkinin ismini yazalım. Open Subtitles ربما لم يأخذنا على محمل الجد لأننا أطفال لنضع عليه اسم شخص بالغ
    JD: Her şeyden önce, benim bu hizmetteki kişisel amacım olan inandığım temel şey; toplu konuşma Çok önemlidir. TED حسنًا، أولاً وقبل كل شيء، هدفي الشخصي من الخدمة هو أنني أؤمن بشكل أساسي أن الحوار الاجتماعي بالغ الأهمية.
    Her zamanki gibi, tasarımcılar olarak bu pompayı inanılmaz derecede güzel tasarlamak istedik ve buna Çok vakit harcadık. TED ومرة أخرى ، كالمصممين ، أردنا جعل هذا شيء بالغ الجمال وقضينا الكثير من الوقت في التفكير في الشكل.
    ve bu, gıda güvenliğinin gelişimini nasıl düşündüğümüz açısından Çok önemli. TED وهذا أمرٌ بالغ الأهمية بالنسبة لطريقة تفكيرنا في تحسين أمننا الغذائي.
    Burası USS Defient, saldırı altındayız ve büyük hasar gördük. Open Subtitles هنا المقاتلة الأمريكية اننا نتعرض لهجوم و اصيبنا بضرر بالغ.
    Acil Hematokrit Testi pıhtılaşmış genişleyen atardamar etrafında büyük hasar tespit etti. Open Subtitles الآشعة المقطعية بالطوارئ أظهرت تلف بالغ ، حول الأوعية الدموية تحولت لجلطة
    Koca bir adamın pantolonuna işediğini görmekten kötü birşey olamaz. Open Subtitles لا شىء حزين أكثر من رؤية رجل بالغ يتبول فى ملابسه الداخلية
    Ama Koca adamsın. Bisikletle pizza dağıtıyorsun. Open Subtitles ولكنك رجلُ بالغ تسلم طلبات البيتزا على دراجة
    Bay Halliwell, hayatını sopayla topa vurmaya çalışarak geçirmiş bir yetişkinim ben. Open Subtitles سيد هاليويل انا رجل بالغ اقضى حياته يحاول ان يضرب الكرة بالعصا
    Ben Kolombiya Üniversitesi'nde üçüncü yılında olan bir yetişkinim sense sadece pantolunun ıslatan birisin. Open Subtitles أنا شخص بالغ في السنة الثالثة من كلية الحقوق في جامعة كولومبيا
    Sen ise yetişkinsin ve çocuk oyunları oynuyorsun. Open Subtitles وأنت رجل بالغ تلعب بالبيكشنري مع القاصرين 99 00: 04: 05,337
    Amerikada`daki 34 milyon yetişkin insanın obez olduğunu biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعرفون أن 34 مليون بالغ أمريكي يعاني من السمنة؟
    Etrafıma bakınıp her an bir yerden bir yetişkinin gelip bu adamı durduracağını umut ettim. TED أذكر أنني كنت أنظر حولي، على أمل أنه في أي لحظة، سيأتي شخص بالغ ويوقف هذا الصبي عن حدّه.
    Gidip en yakındaki yetişkine danışacağım. Vaktimiz yok. İçeri giriyoruz. Open Subtitles سأذهب لإبلاغ أقرب بالغ لا يوجد وقت، يجب أن ندخل
    yetişkin insanların kendi rızası ile kapalı kapılar ardında yaptıklarını Çok fazla umursamam. Open Subtitles لا أكترث على الإطلاق لما يفعله الناس خلف الأبواب المغلقة برضى شخص بالغ
    Annem babamın bir çocukla ilgilenecek kadar olgun olmadığını söylemişti. Open Subtitles امى تقول ان ابى لم يكن بالغ كفاية ليتعامل مع طفل, على اى حال, نعم.
    Böylece Suudi Arabistanlılara şunu sordular; Ülkenizdeki her 100 kişiden kaçı aşırı kilolu veya obezdir? TED ولذلك سألوا السعوديين لكل 100 شخص بالغ في بلدك، كم منهم يعاني من زيادة الوزن أو السمنة؟
    Bir yetişkinle beraber olmakla bir okul çocuğunu eğlendirmek arasındaki fark budur. Open Subtitles ذلك هو الأختلاف بين أكون مع رجل بالغ والمحاولة لتسلية فتى مدرسة
    Her ikinizde yetişkinsiniz, bekarsınız, ve en önemlisi, senle çıkmayacak. Open Subtitles - بالطبع - كلاكما بالغ, كلاكما عازب و الأكثر أهمية, إنها لن تخرج معك
    Yani sosyal medya zararsız değil. Aslında bu ekonomide başarılı olma kapasiten üzerinde ciddi olumsuz etkiler yapabilir. TED فاستخدام التواصل الاجتماعي ليس مضر، بل في الحقيقة لديه تأثير سلبي بالغ في قدرتك على النمو في الإقتصاد.
    - Kocaman adamın çocukların dibinde yeri eşelemesi biraz sapıkça görünmez mi sence de? Open Subtitles رجل بالغ يحفر حول الأطفال يبدو مشبوهاً بعض الشيء، الا تظنين؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد