ويكيبيديا

    "بحياته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatını
        
    • canını
        
    • hayatında
        
    • hayatına
        
    • hayatı
        
    • hayatta
        
    • hayatının
        
    • hayatındaki
        
    • hayatından
        
    • kendini
        
    • hayatıyla
        
    • hayatlarını
        
    • hayata
        
    • yaşamı
        
    • yaşamını
        
    Her gün dışarıda olan o. hayatını tehlikeye atan o. Open Subtitles إنه من يكون هناك كل يوم إنه من يخاطر بحياته
    hayatını veya hazinesini kurtarmak için kaçarken ölen bir korsanla karşı karşıyayız. Open Subtitles لدينا قرصان إما يهرب بحياته أو بحثاً عن كنز لنفتح هذا ونكتشف
    Savaşta kaybolmuştu hayatını kurtarmaya çalışıyordu, ve benim yanında olmayıp umursamadığımı düşünüyordu. Open Subtitles كان مفقوداً أثناء الواجب يضحي بحياته التفكير بعدم مساندتي له وبعدم أكتراثي
    Bir grup asiyi etkisiz hale getirip timi için canını verdi. Open Subtitles لقد ضحى بحياته أثناء مطاردته لمجموعة من المتمردين حتى ينقذ وحدته
    Eğer bundan payını alırsa hayatında elde ettiği en iyi şey olacaktır. Open Subtitles لو انه أدين بهذا، فسيكون افضل شيء فعله بحياته
    Kızgın burjuvalar, şüpheli öğretmenler özel hayatına düşkün şairler. Open Subtitles وهناك حيث يوجد برجوازي مستاء أو مدير مدرسة عديم الثقة أو شاعر مرتبط وحده بحياته الخاصة
    Orada asla yapmayacağımız bir şekilde hayatını riske ettiğini biliyoruz. Open Subtitles خاطر بحياته بطريقة لا يجدر بنا فعلها، وأنت تعرف هذا
    Masum bir adamın hayatını teröristlere silah yaparak geçirmesine karşı çıktım. Open Subtitles لكنني رفضت أن أقدّم رجل بريء فداء بحياته لصنع الأسلحة للإرهابيين
    hayatını sizin günahlarınız için feda eden İsa'nın çilesiyle eğlenen kim? Open Subtitles من مستمتع في معآناه المسيح الذي ضحى بحياته من أجل خطاياكم
    Çünkü bir yabancı için hayatını tehlikeye atmasının hastalık dışında bir nedeni var. Open Subtitles لأنّه لا سبب آخر لجانب كونه مريض كي يخاطر بحياته لأجل شخص غريب
    Çünkü bir erkek senin için hayatını riske atarsa minnettar olmayı biliyorum. Open Subtitles لأني أعرف حين يخاطر شخص بحياته من أجلك يجب أن تكون شاكراً
    İnsanoğlunun en güçlü ve güvenilir müttefiki olduğunu hayatını riske ederek kendini kanıtladı. Open Subtitles ،عن طريق المُخاطرة بحياته ،هو قد أثبت أنّه ،من دون شكّ صديق للبشرية
    Kendi hayatını tehlikeye atmaya bu kadar can attığını hiç görmemiştim. Open Subtitles أتعرف ؟ .. لمْ أره أبداً مولعاً بالمخاطرة بحياته لهذه الدرجة
    Sıkıntıda olan bir fareyi kurtarmak için hayatını tehlikeye atabilir. Open Subtitles يودُّ دائماً أن يخاطر بحياته مقابل مساعدة فأرةٌ في محنتها.
    Şangay'da savaşarak hayatını riske atan imparatorluk askerini teftiş mi edeceksiniz? Open Subtitles هل تشك بجندي إمبراطوري الذي خاطر بحياته يقاتل في شنغهاي ؟
    Jung Chae San Gyeongseong'a gitmek için canını mı riske atacak yani? Open Subtitles هل جونغ تشاي سان سيُخاطر بحياته بالذهاب إلى جيونغسيونغ؟ هل أنت مُتأكد؟
    Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u kurtarmak için kendini tehlikeye atar, hatta canını bile verirdi. TED قد ضحى أخيل بالتأكيد بحياته أو أعطى حياته ليحمي صديقه باتروكلوس.
    Bir erkeğin hayatında, kritik kararlar vermesi gereken zamanlar vardır. Open Subtitles هي تأتي في حياة الرجل عندما يفضل له ان يستمر بحياته
    Keşke bir şekilde hayatına devam edebilse. Open Subtitles أتمنى أن تكون هنالك طريقة تجعله يمضي بحياته قُدُماً
    Kendimden bile değerli saydığım onun hayatı üzerine... yemin ederim. Open Subtitles أقسم بحياته والتي هي أغلى عندي من حياتي، أقسم بذلك.
    İğneyi vurununca hayatta kalıp kalmayacağınızı size söyleyebilecek çok basit bir testimiz olacak, ve bir daha kimse ölmeyi riske atmayacak. Open Subtitles لدينا إختبار بسيط للغاية يخبرك إذا كنت ستنجو من أخذ الجرعة أم لا و لن يخاطر أى أحد بحياته بعد الآن
    - hayatının kayıp gittiğini hissedebiliyorum. - Öyleyse buna müsade etme. Open Subtitles ــ يمكنني أن أشعر بحياته تذهب بعيدَ ــ إذا لا تدعيها
    Açıklama yapmadan dışarı atılmanın acısını ve gazabını hayatındaki en önemli insanları kaybetmeyi o duyguyu tatsınlar istiyorum. Open Subtitles ، الألم والغضب لإلقائه بعيداً دون تفسير فقدانه لأهم شيء بحياته أريد تعليمهم كيف يكون
    Fazla etmez, yine de bir insan hayatından fazla değil. Open Subtitles لا تساوي الكثير على كل حال لم تستحق أن يضحي الرجل بحياته
    Hayat kurtarmak için kendini riske atıyor ve cüzdan mı çalıyor? Open Subtitles جون بابار يخاطر بحياته لإنقاذ أناس لا يعرفهم ثم يسرق حافظتى؟
    Nasıl savaşılması gerektiğini bilir. Yani hayatıyla korkunç bir kumar oynuyor. Open Subtitles إنه يعرف كيف يقاتل إذن فهو يقوم بمخاطرة كبرى بحياته
    Hepsi de gözlerini bile kırpmadan, senin için hayatlarını feda ederler. Open Subtitles كلّ واحد منه مستعدّ في أيّة لحظة للتضحية بحياته إخلاصًا لك
    Böyle bir şey yaşadıktan sonra kimse hayata dönemez tekrar. Open Subtitles لا يمكن لأحد مقاساة شيء كهذا ثمّ التنعّم بحياته ثانيةً
    yaşamı bu kadar trajik şekilde, Open Subtitles لايمكنني إلا تخيل الأعالي التي كان سيرتقي إليها بحياته
    Bir insanın yaşamını düşündüğünde ne kadar mutlu ne kadar tatmin olmuş olduğu ile ilgili. TED إنها حول كم هو راض أو سعيد عندما يفكر الشخص بحياته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد