ويكيبيديا

    "تأمين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sigorta
        
    • sigortası
        
    • sigortam
        
    • güvende
        
    • sigortan
        
    • güvenlik
        
    • sigortamız
        
    • güvenliği
        
    • sigortasını
        
    • kilitli
        
    • emniyete
        
    • güvenceye
        
    • sigortanız
        
    • garanti
        
    • sigortasına
        
    Bu görüşmemiz çocuk güvenliği otomobil sigorta primleri gibi konular hakkında olacak. Open Subtitles في هذه الجلسة نستهدف سلامة الأطفال وأقساط تأمين السيارات و المضافات الغذائية
    Sana olan borcumu ödeyeceğim, ama beni AV sigorta poliçeleriyle... korkutmaya çalışma çünkü unutma... benim de Ryder'la poliçem var. Open Subtitles سأدفع لك ما أدين به, ولكن لا تحاول تهديدي ببوليصة تأمين الإيفيرز خاصتك لأنه لدي بوليصة تأمين مع رايدر أيضا
    Evet, 10.000 dolarlık sigortası vardı, çocuğu yoktu ve karisi onu sevmiyordu. Open Subtitles نعم, مع وثيقة تأمين ب 10,000 دولار, بلا أولاد, وزوجة لا تحبه
    Birazdan sıra deprem sigortası yıldırım sigortası ve dolu sigortasına gelir... Open Subtitles أننى أحتاج لتأمين ضد الزلازل,تأمين ضد البرق و تأمين ضد البرد
    Şimdi dişlerimi fırçalayıp iple temizleyeceğim... Çünkü diş için de sağlık sigortam yok. Open Subtitles سأذهب لاستخدام فرشاة الاسنان و كذلك الخيط لأنه ليس لديّ تأمين صحي للأسنان
    Aniden ve ilk kez, koletif savunma, bizi domine etmiş olan şey ve uluslarımızı güvende tutma konsepti, artık yeteli değil. TED فجأة وللمرة الأولى، الدفاع التشاركي، الأمر الذي سيطر علينا كمبدأ تأمين دولنا، لم يعد كافيا.
    Yeni bir asistana ihtiyacım var. Daha iyi diş sigortan olur. Open Subtitles .أحتاج إلى مساعد إنه ليس عمل ميدانى ،و لكن هنالك تأمين صحى على الأسنان
    Çünkü senin güvenliği sağlaman gerekiyordu. Şimdiye kadar sağladığın tek güvenlik yemeğinki. Open Subtitles لأنّكَ يُفترض بكَ أن تؤمّننا، بينما بات شغلك الشاغل هو تأمين عشاءنا.
    Ben sigorta tıbbi teknisyeniyim. Ve bu seni hiç ilgilendirmez. Open Subtitles النظرة، أنا تقني تأمين الطبي، ليس بأنّه أيّ من عملك.
    Banka hesabı yok, çek hesabı yok, sigorta hesabı yok. Open Subtitles هو ليس له حساب توفير، لا تدقيق حساب، لا تأمين.
    Planımız, primlerini düşürmeyi öneren sigorta temsilcileri olarak müzeye girmek. Open Subtitles نحن خططنا أننا سنذهب كوكلاء تأمين لتقديم عروض مخفضه لهم
    İkimizden birinin pazarlığa ihtiyacı olması durumunda bir sigorta mukavelesiydi. Open Subtitles لقد كانت وسيلة تأمين في حالة لو أراد أحدنا المساومة
    Bir ceza yüzünden arabanın sigorta fiyatı nasıl bu kadar yükselebilir? Open Subtitles كيف أرتفعت أسعار تأمين السيارات بعد مخالفه واحده فقط ؟ ؟
    Ne yaptığımı anlarsa diye, bir kenara biraz sigorta ayırmıştım. Open Subtitles لقد تجهزت ببوليصة تأمين لمواجهة احتمال معرفتها لما أنوي عليه.
    Bir adam tren kazasında ölürse bin dolar alacağı bir sigortası yaptırıyor. Open Subtitles رجل حصل على بوليصة تأمين بـ100 ألف دولار بفرض قتله على قطار
    Oh! Senin hayat sigortası başvuru formların geldi imzalaman için. Open Subtitles لقد وصلت مستندات تأمين الحياة من زوجتك، وعليك الإمضاء عليها
    - Hayır, ne sosyal sigortası, ne Yeşilkart' ı Ne de "Aflac." Open Subtitles لا ليس لديه تأمين أو بطاقات علاجية لهذا أنا فى هذا الوضع
    Üç ayrı iş yapıyorum ve bir sağlık sigortam yok. Open Subtitles ثلاث وظائف ، و للأن لم أحصل على تأمين صحي
    Ama aynı zamanda Facebook'tan her şeyi kilitlemesini, tüm verileri güvende tutmasını istiyoruz. TED وفي الآن ذاته، نحن نطالب من فيسبوك تأمين كل شيء، للحفاظ على أمان كافة البيانات.
    sigortan yoksa hastanedekiler sana kötü davranır. Open Subtitles إن لم تكن تملك بطاقة تأمين سيهملك المستشفى
    Mortage ile alınabilecek bir ev, sağlık sigortası kredi kartı, sosyal güvenlik kartı, muhasebeci, dişçi, kendine ait bir yaşam. Open Subtitles و 401 ألف , رهن عقاري , تأمين صحي بطاقات أئتمان , الضمان الأجتماعي محاسب , طبيب أسنان عربتك الخاصة
    Hayat sigortamız bile yok. Open Subtitles نحن حتى لا نمتلك بوليصة تأمين على الحياة
    Benden ne yapmamı istiyorsun? Sanırım önce aslanların sigortasını halletmeliyiz. Open Subtitles حسنا, اعتقد أنه يجب علينا أن نحصل علي تأمين للأسود
    Yaşlı bir kadın nasıl burada kilitli bir şekilde oğluna bakabilir? Open Subtitles كيف يمكن أن تأخذ امرأة عجوز تأمين رعاية أبنها هُنّا ؟
    Onu burada muhafaza etmeliyiz, bu buzodasını emniyete alabilir miyiz? Open Subtitles يجب أن نبقيها على هذه الحالة، أيمكننا تأمين هذا المجمد؟
    Sürpriz olmasının ötesinde oraya ulaşıp, Kall yolu ile kesişen nehri güvenceye almalıyız. Open Subtitles ليست هنا المفاجأة للوصول هناك، يجب علينا تأمين النهر الذي يقطع ممر كال
    Karınız gizemli bir şekilde kayboldu ve sizin 25,000 Dolarlık hayat sigortanız var. Open Subtitles ان زوجتك قد اختفت بطريقة غامضة وانت لديك بوليصة تأمين ب 25 الف دولار
    Şu şarap ortaklığı başarılı olur, prens diğer yatırımcıları garanti etmeyi becerirse derhâl İskoçya'ya doğru yelken açacağından zerre şüphem yok. Open Subtitles إذا كان مشروع النبيذ هذا ناجحاً ويتمكن الأمير من تأمين مستثمرين آخرين ليس لدي أدنى شك أنه سيبحر إلى اسكتلندا فوراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد