Ne duymaya ihtiyacınız var? Eve gidin, karınıza sorun, neye ihtiyacı var? | TED | مالذي تحتاجون سماعه؟ عد إلى بيتك، إلى زوجتك اذهب واسألها، ماذا تحتاج؟ |
Temiz havluya ihtiyacınız var mı diye sormak için uğradım. | Open Subtitles | فقط مررت لأرى إن كنتم يارفاق تحتاجون بعض المناشف الجديدة. |
Bir vücut için neden bu kadar çok yer lazım? | Open Subtitles | أقصد، لمَ تحتاجون لكلّ هذه المساحة من أجل جسم واحد؟ |
Bilmeniz gereken tek sayı 100 milyar. | TED | مائة بليون هو الرقم الوحيد الذي تحتاجون معرفته. |
Siz, sizin için en iyi olanı bulabilirsiniz, ancak hayatınızda dur işaretleri gerekiyor. | TED | يمكنكم أن تجدوا الأمر المناسب لكم، لكنكم تحتاجون إلى إشارات توقف في حياتكم. |
Aslında düşünmeye gerek olmadığını düşünüyorsunuz. | TED | ولكنكم غالباً لا تحتاجون تلك اللحظة من التفكير |
Salt-N-Pepa adımlarıyla dans etmek belli bir ölçüde güven ister. | Open Subtitles | تحتاجون وقتاً للثقة للرقص على أنغام الموسيقى |
Bu düzeydeki işgücü piyasasında, boş saatler için bir pazara ihtiyacınız var. | TED | عند هذا المستوى من سوق العمل، ما تحتاجون إليه هو سوق عمل لساعات الفراغ. |
Doğal olarak meydana gelen bozunmayı önlemek için havasız bir ortama ihtiyacınız var. | TED | تحتاجون الى شيء مثل بيئة لا هواء فيها لكي تمنعو التحلل الذي كان ليحدث طبيعيا |
Dertleşmenizi yarıda kesmiş oldum ama yemeğe ihtiyacınız var. | Open Subtitles | اكره مقاطعة حزنكم ، ولكنكم تحتاجون الى الطعام |
- Boku yedik. - Yardıma ihtiyacınız var mı? | Open Subtitles | حلت علي اللعنة تحتاجون إلى بعض المساعدةِ؟ |
Profesyonellere ihtiyacınız var, yoksa felakete sürüklenirsiniz. | Open Subtitles | تحتاجون محترفون و إلا ستتوجهون نحو كارثه |
İznimle, sanırım hepinizin banyo yapması lazım. | Open Subtitles | ،بعد إذني أعتقد أنكم جميعاً تحتاجون إلى الحمام |
Mutlaka bir şeyler kullanıyor. Tanık olarak falan lazım mıyım? | Open Subtitles | لابد انه يدبر شئ ما, هل تحتاجون لشاهد او شئ من هذا القبيل؟ |
Siz beyin yok. Plan yok. Siz arkadaş lazım plan için. | Open Subtitles | ليس لديكم عقول، أنتم بلا خطة تحتاجون إلى خليلات من أجل تحقيق الخطة |
Evet, şimdi size hakkımda bilmeniz gereken her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | حسناً، سأخبركم بكل شيء تحتاجون معرفته عني |
Sizi angarya işine tayin edip, gereken malzemeyi bulacağım. | Open Subtitles | سأعطيكما التعليمات اللازمة وأضع كل ما تحتاجون إليه خارج العمود |
Holografiyle ilgili henüz söylemediğim bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
Dinleyin, buraya birini göndermenize hiç gerek yok... Fareyi biz yakalarız. | Open Subtitles | اسمعوا، لا تحتاجون لإرسال العامل لقد أمسكنا به |
Çay, kahve ya da herhangi bir şey ister misiniz? Size ne getirebilirim? | Open Subtitles | هل تحتاجون يا رفاق الى شاي او قهوة او اي شئ هل يمكنني ان احضر لكم اي شئ ؟ |
Açıkça görülüyor ki senin salata yapmak için 3 kişiye ihtiyacın yok. | Open Subtitles | حسنا, بالطبع, لا تحتاجون لثلاثة أشخاص لاعداد السلطة لذا سأعود لمنزل رينيه |
İstiyorsunuz. Tüm yapmanız gereken bunu gerçeğe dönüştürmek. | Open Subtitles | لديكم الحلم , كل ما تحتاجون الية هو ان تحولوة الي واقع |
Ancak modern ve karmaşık bir dünyada, karşılaştığımız riskleri anlamak için modellerie ihtiyaç duyarız. | TED | لكن في عالم متحضر و معقد، تحتاجون إلى نماذج لفهم الكثير من المخاطر التي تواجهنا. |
Yardım gerekli mi, hak ediliyor mu, mümkün mü, ona karar veririm. | Open Subtitles | إن كنتم فعلاً تحتاجون للمساعدة، وتستحقونها. |
Taksi gerekiyorsa, sekreterim çağırır. | Open Subtitles | إذا كنتم تحتاجون سيارة أجرة سكرتيرتي ستستدعي واحدة |
Şu andan itibaren telefon gerektiğinde, birkaç sokak ileri yürüyeceksiniz ve aynı telefonu günde 1 kereden fazla kullanmayacaksınız. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، حين تحتاجون إلى هاتف عمومي تقطعون بضعة شوارع سيراً ولا تستعملوا الهاتف نفسه أكثر من مرة باليوم |
Biz size yardım etmek için buradayız. Veriye ihtiyacımız var. Sizin neye ihtiyacınız olduğunu bilmemiz gerekiyor. | TED | نحن هنا لنساعدكم، نحتاج لبيانات، نحناج لنعرف ماذا تحتاجون. |