Burada yalnızken çok korkuyorum ve sen de her gece dışarı çıkıyorsun. | Open Subtitles | اننى اشعر بالخوف عندما اكون هنا وانت تخرج خارجا ليلة بعد ليلة |
Eğer bir dakika içinde sen de dışarı gelmezsen... buraya dönmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | و لو لم تخرج خلال دقيقة واحدة سيكون عليّ أن أعود إلى هنا |
Hey, Gerry, 1960'lı yıllarda, Michigan Üniversitesinden mezun olan genç bir adam vardı. | Open Subtitles | يا جيرى, فى حُقبة الستينات كان هناك شاب قد تخرج من جامعة متشيجان |
Burada bir karıncanın ayağının tabanından ve pençeler kazmadığın da, bu ped karınca hiçbir şey yapmadan otomatik olarak çıkıyor. | TED | نرى هنا من تحت قدم نملة، وعندما لا تنغرس المخالب، تخرج تلك الوسادة تلقائياً بدون أن تفعل النملة أي شيء |
Saklanmayı bırak da karşıma çıkıp bir şey gibi yüzleş benimle. | Open Subtitles | حسنا ، لماذا لا تترك الإختباء و تخرج لتواجهنى كشئ ؟ |
Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. | TED | حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي. |
McLeod, o kapıdan önce çıkmak ister misin, bizim önümüzde. | Open Subtitles | ماكلويد هل لك ان تخرج اولا من هذا الباب ؟ |
Önümüzdeki 10 dakika içerisinde... bu binayı terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرج من هذا المبنى في خلال عشر دقائق. |
Seni burdan dışarı çıkaracağım, ama sen sadece rahat dur. | Open Subtitles | سأذهب لأجعلك تخرج من هنا لكنك فقط أصبحت لتعليق الشدة |
Karanlık köşelerde fısıldaşıyor... gece yarıları dışarı çıkıyor... ve komplo planlıyorlardı. | Open Subtitles | بالهمسات في الجانب المظلم، وكانت تخرج ليلاً في وقت متأخر، وتآمرت |
- Öyle mi? Arkadaşları, benim arkadaşlarımdan, onu dışarı davet etmemi, istemişlerdi. | Open Subtitles | أصدقائها سألوا أصدقائي كي يطلبوا مني أن أطلب منها أن تخرج معي |
Karanlık köşelerde fısıldaşıyor... gece yarıları dışarı çıkıyor... ve komplo planlıyorlardı. | Open Subtitles | بالهمسات في الجانب المظلم، وكانت تخرج ليلاً في وقت متأخر، وتآمرت |
Birincilikle mezun olmuş. Çeşitli kırsal bölgelerde savcı yardımcılığı yapmış. | Open Subtitles | تخرج الأول على دفعته أصبح النائب العام بعدة مقاطعات ريفية |
Cooper'ın yumurtaları Henry üniversiteden mezun olana kadar çıkacak gibi değil zaten. | Open Subtitles | اولاً، نسل كوبر في الواقع لن يخرجوا حتى تخرج هنري من الجامعة |
ve bütün bu renkler alttaki bir ana hazneden çıkıyor. | TED | وجميع الألوان تخرج من منفذ واحد وسطي في الجزء السفلي. |
Her ne düşünürsen düşün, ben burdan çıkıp gideceğim ama sen asla. | Open Subtitles | مهما كان ما تفكّر به سأخرج من هنا وأنت لن تخرج أبداً |
Martha Payne'nin aklından geçenleri herkesle paylaşmasını sağlayan şey teknolojiydi, ama onlara sahip çıkan şey politik irade oldu. | TED | الشيء الذي جعل آراء مارثا باين تخرج الى الجمهور كان قطعة من التكنولوجيا، لكن الذي حفظها كان الاراده السياسيه |
Evet ama sormak istediğim genç güzel bir kız neden... ..benimle çıkmak istesin ki ve buna cevap verebilirsen... | Open Subtitles | سؤالي كان، لماذا تريد فتاة صغيرة جدا مثل تلك تخرج مع رجل مثلي؟ وإذا يمكنك أن تجيب على ذلك |
İdeal durumda benim gittiğimi görüp mesajı alır ve ortamı topuklayarak terk ederken hayatına ve donuna neler olduğunu merak eder. | Open Subtitles | على الارجح سترى اننى ذهبت و تفهم التلميح , و تخرج من هناك و تتسائل ماذا حدث لحياتها و لملابسها الداخلية |
- Bir süredir hastaydım. - Atkı takmadan soğuğa çıkma. | Open Subtitles | كنت مريضل لبعض الوقت لا تخرج في هذا الجو البارد. |
Yani liseli bir çocuk, mezuniyet partisi verdiğinde davetleri sen yapıyorsun. | Open Subtitles | لذا لو كانت هناك حفلة تخرج لطالب ثانوي فأنت ستقوم بالدعوات |
Demir yığını, boyanmamış çelik tanklar ön cepheye gitmek üzere fabrikadan çıktı. | Open Subtitles | الدبابات كانت تخرج من المصانع مباشرةً للجبهه الأماميه دون حتى أن يتم طلاءها |
dışarı çıktığında parçalayacak bir şeylerin olursa hepimiz için daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقد اتضح لي انه من الافضل اذا كان لديك شيء لتحطمه عندما تخرج |
Ve bir yerden çıkarken o anda, geriye dönüp çoğunlukla ceplerinizi yokluyorsunuz. | TED | وهي اللحظة التي تخرج فيها من مكان ما وتستدير وتربت جيوب البنطال. |
Biri,unutma ki ben bir politikacıyım... ...bu yüzden dışarıda bakanlarımla çalışmalısn... ...ve Kiribati halkının bunun iyi bir fikir olduğuna ikna etmelisn. | TED | الأول، أن تتذكر أنني رجل سياسة، فيجب عليك إذن أن تخرج و تعمل مع وزرائي لإقناع شعب كيريباتي أن فكرتك فكرة جيدة. |
Kız arkadaşının dostlarından biriyle çıkmasını izleyen kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لم تكن واحدة مشاهدة صديقتك تخرج مع واحد من رفاقه. |
- Umrumda değil. gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا يعنيني ذلك حقّـاً أريدك أن تخرج من هنـا وحسب |