ويكيبيديا

    "تخرج" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dışarı
        
    • mezun
        
    • çıkıyor
        
    • çıkıp
        
    • çıkan
        
    • çıkmak
        
    • terk
        
    • çıkma
        
    • mezuniyet
        
    • çıktı
        
    • çıktığında
        
    • çıkarken
        
    • dışarıda
        
    • çıkmasını
        
    • gitmeni
        
    Burada yalnızken çok korkuyorum ve sen de her gece dışarı çıkıyorsun. Open Subtitles اننى اشعر بالخوف عندما اكون هنا وانت تخرج خارجا ليلة بعد ليلة
    Eğer bir dakika içinde sen de dışarı gelmezsen... buraya dönmek zorunda kalırım. Open Subtitles و لو لم تخرج خلال دقيقة واحدة سيكون عليّ أن أعود إلى هنا
    Hey, Gerry, 1960'lı yıllarda, Michigan Üniversitesinden mezun olan genç bir adam vardı. Open Subtitles يا جيرى, فى حُقبة الستينات كان هناك شاب قد تخرج من جامعة متشيجان
    Burada bir karıncanın ayağının tabanından ve pençeler kazmadığın da, bu ped karınca hiçbir şey yapmadan otomatik olarak çıkıyor. TED نرى هنا من تحت قدم نملة، وعندما لا تنغرس المخالب، تخرج تلك الوسادة تلقائياً بدون أن تفعل النملة أي شيء
    Saklanmayı bırak da karşıma çıkıp bir şey gibi yüzleş benimle. Open Subtitles حسنا ، لماذا لا تترك الإختباء و تخرج لتواجهنى كشئ ؟
    Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. TED حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي.
    McLeod, o kapıdan önce çıkmak ister misin, bizim önümüzde. Open Subtitles ماكلويد هل لك ان تخرج اولا من هذا الباب ؟
    Önümüzdeki 10 dakika içerisinde... bu binayı terk etmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تخرج من هذا المبنى في خلال عشر دقائق.
    Seni burdan dışarı çıkaracağım, ama sen sadece rahat dur. Open Subtitles سأذهب لأجعلك تخرج من هنا لكنك فقط أصبحت لتعليق الشدة
    Karanlık köşelerde fısıldaşıyor... gece yarıları dışarı çıkıyor... ve komplo planlıyorlardı. Open Subtitles بالهمسات في الجانب المظلم، وكانت تخرج ليلاً في وقت متأخر، وتآمرت
    - Öyle mi? Arkadaşları, benim arkadaşlarımdan, onu dışarı davet etmemi, istemişlerdi. Open Subtitles أصدقائها سألوا أصدقائي كي يطلبوا مني أن أطلب منها أن تخرج معي
    Karanlık köşelerde fısıldaşıyor... gece yarıları dışarı çıkıyor... ve komplo planlıyorlardı. Open Subtitles بالهمسات في الجانب المظلم، وكانت تخرج ليلاً في وقت متأخر، وتآمرت
    Birincilikle mezun olmuş. Çeşitli kırsal bölgelerde savcı yardımcılığı yapmış. Open Subtitles تخرج الأول على دفعته أصبح النائب العام بعدة مقاطعات ريفية
    Cooper'ın yumurtaları Henry üniversiteden mezun olana kadar çıkacak gibi değil zaten. Open Subtitles اولاً، نسل كوبر في الواقع لن يخرجوا حتى تخرج هنري من الجامعة
    ve bütün bu renkler alttaki bir ana hazneden çıkıyor. TED وجميع الألوان تخرج من منفذ واحد وسطي في الجزء السفلي.
    Her ne düşünürsen düşün, ben burdan çıkıp gideceğim ama sen asla. Open Subtitles مهما كان ما تفكّر به سأخرج من هنا وأنت لن تخرج أبداً
    Martha Payne'nin aklından geçenleri herkesle paylaşmasını sağlayan şey teknolojiydi, ama onlara sahip çıkan şey politik irade oldu. TED الشيء الذي جعل آراء مارثا باين تخرج الى الجمهور كان قطعة من التكنولوجيا، لكن الذي حفظها كان الاراده السياسيه
    Evet ama sormak istediğim genç güzel bir kız neden... ..benimle çıkmak istesin ki ve buna cevap verebilirsen... Open Subtitles سؤالي كان، لماذا تريد فتاة صغيرة جدا مثل تلك تخرج مع رجل مثلي؟ وإذا يمكنك أن تجيب على ذلك
    İdeal durumda benim gittiğimi görüp mesajı alır ve ortamı topuklayarak terk ederken hayatına ve donuna neler olduğunu merak eder. Open Subtitles على الارجح سترى اننى ذهبت و تفهم التلميح , و تخرج من هناك و تتسائل ماذا حدث لحياتها و لملابسها الداخلية
    - Bir süredir hastaydım. - Atkı takmadan soğuğa çıkma. Open Subtitles كنت مريضل لبعض الوقت لا تخرج في هذا الجو البارد.
    Yani liseli bir çocuk, mezuniyet partisi verdiğinde davetleri sen yapıyorsun. Open Subtitles لذا لو كانت هناك حفلة تخرج لطالب ثانوي فأنت ستقوم بالدعوات
    Demir yığını, boyanmamış çelik tanklar ön cepheye gitmek üzere fabrikadan çıktı. Open Subtitles الدبابات كانت تخرج من المصانع مباشرةً للجبهه الأماميه دون حتى أن يتم طلاءها
    dışarı çıktığında parçalayacak bir şeylerin olursa hepimiz için daha iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles لقد اتضح لي انه من الافضل اذا كان لديك شيء لتحطمه عندما تخرج
    Ve bir yerden çıkarken o anda, geriye dönüp çoğunlukla ceplerinizi yokluyorsunuz. TED وهي اللحظة التي تخرج فيها من مكان ما وتستدير وتربت جيوب البنطال.
    Biri,unutma ki ben bir politikacıyım... ...bu yüzden dışarıda bakanlarımla çalışmalısn... ...ve Kiribati halkının bunun iyi bir fikir olduğuna ikna etmelisn. TED الأول، أن تتذكر أنني رجل سياسة، فيجب عليك إذن أن تخرج و تعمل مع وزرائي لإقناع شعب كيريباتي أن فكرتك فكرة جيدة.
    Kız arkadaşının dostlarından biriyle çıkmasını izleyen kişi sen değilsin. Open Subtitles لم تكن واحدة مشاهدة صديقتك تخرج مع واحد من رفاقه.
    - Umrumda değil. gitmeni istiyorum. Open Subtitles لا يعنيني ذلك حقّـاً أريدك أن تخرج من هنـا وحسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد