"تري" - ترجمة من عربي إلى تركي

• görmek
• görmedin
• Trey
• Tree
• görüyor
• gördün
• görmen
• görüyorsun
• görmelisin
• görmüyor
• görmeliydin
• görmeni
• görmediniz
• göremezsin
• görmeyeceksin

Amerikadan buraya bir deniz feneri görmek için mi geldiniz?
هذا الكتاب جعلك تأتي من أمريكا لكي تري منارة ؟

Aşırı tepkimi daha önce hiç görmedin. Eğer karşılaşırsan... Allah yardımcın olsun!
أنت لم تري بعد مبالغتي في رد الفعل لو فعلت فالله معك

Trey o kadar uyuşmuş bir halde ki kendi başına zar zor yürüyüp yemek yiyebiliyor.
تري مخدر بالكاد يستطيع المشي أو إطعام نفسه

Tree Hill'in Belediye Başkanı... bir zamanların harika basketbol oyuncusu... ve Nathan'ın babasıdır.
فهو عمدة تري هيل ولاعب كرة سلة ماهر فيما مضى و والد نايثن

Bu parmağın üstünde, dünyanın en değerli zümrütünü görüyor musun?
هل تري على هذا الاصبع أثمن زمرده موجوده في العالم؟

Olmadı. Bunu söylerken suratının ne kadar çirkin olduğunu gördün mü?
لا , ألا تري كيف كان منظرك قبيحا عندما قلت ذلك

Evet ama senin beni görmeye gelerek hayatının sorumluluğunu ele aldığını görmen önemli.
نعم، لكن الأمر المهم أن تري كيف أخذتِ مسؤوليّة نفسك جيداً بمجيئك لرؤيتي

Yani, hadi ama. Bunu sen de görüyorsun değil mi?
انا اعني ،، هيا ، انتي تري هذا اليس كذلك؟

Bilirsiniz, çocukları ve yaptıkları işleri görmek için güzel bir fırsat.
كما تعرفين، إنها فرصه جيده أن تري الأطفال و كل شيء

Teknolojiden söz açılmışken, şirin bir şey görmek ister misin?
بمناسبه الحديث عن التكنولجيا ,هل تريدين ان تري شيئاً لطيفاً؟

Şimdi, dükkanını kapat, evine, ailene git. Hiçbir şey görmedin.
أقفلت متجركِ وعدتِ إلى بيتكِ لرؤية عائلتكِ ولم تري شيئاً

Hiç buz pateni sahası görmedin mi?
ألم تري مكاناً للتزلج على الجليد من قبل؟

Büyükbaba, sen rüyanda hiç asker görmedin, bu da demek oluyor ki, onlar da şimdi seni görmüyorlar.
ولكنك لم تري جنوداً في حلمك يا جدي وهذا يعني أنهم لا يستطيعوا رؤيتك

Trey öldü. Sadece dört mürettebat var.
تري توفي هناك أربعة أفراد من الطاقم أحياء

Trey'le evlenmeyi ne kadar istediğine bağlı.
الامر يعتمد على كيفية بكثير تريد الزواج تري.

Hales, böyle bir sürü evimiz olacak, ama asıl evimiz Tree Hill.
هيلز, سيكون لدينا كل الانواع من المنازل لكن تري هيل هي وطننا

Yolun sonundaki büyük oteli görüyor musun?
هل تري هذا الفندق الكبير الذي هي نهاية الشارع؟

Martha, şu an konuşamam. İlk Bağlantıyı kurduk, gördün mü?
لا يمكنني الحديث الآن يا مارثا فقد قمنا بأول اتصال مع فضائيين، ألم تري ؟

Kötü haberler vermekten nefret ederim, ama bunu görmen lazım.
أكرة أن أكون حامل الأخبار السيئة، و لكن عليك أن تري هذا

Hergün iyi insanların öldüğünü görüyorsun ve hala tanrıya mı inanıyorsun?
تري اناس صالِحون تَمُت كل يوم و لازلت تؤمن بالله ؟

Bir de yataktakilere karsi nasil oldugunu görmelisin, çok vahsi oldugunu duydum.
يجب أن تري أساليبه في الفراش فهي شنيعة على حسب ما سمعت

Seks tarlası kadını, depom büyüyor, görmüyor musun?
سيدة الحقل المثيرة, ألا تري أن صومعتي بدءت فى الصعود؟

İşaret dilini ne kadar çabuk öğrendiğini bir görmeliydin, anne.
ويجب ان تري كيف تعلمت لغة الاشارة بسرعه ايضا، امي.

Ne olduğunu görmeni istiyorum. Neticede, bu sana olan borcumdur.
أودّ أن تري ما سيحدث ذلك ما أدين لك به

Namlunun 3 no'lu hedefe nişan aldığını fakat 4 nolu hedefin patladığını görmediniz mi?
الم تري ان المدفع كان مصوبا نحو الهدف 3 ولكن الهدف 4 انفجر نعم..

Söyle, yoksa yemin ederim ki aileni bir daha göremezsin.
أقسم لكِ أنّكِ لن تري عائلتكِ ولا أيّ شخص آخر

O kişiden sonsuza dek kurtuldum. O çirkin suratı bir daha görmeyeceksin.
لقد تخلصت من ذلك الشخص للأبد لن تري ذلك الوجه القبيح ثانية